BM İnsan Hakları Konseyi'ne, Çin'in dini ve etnik azınlıkları öldürüp organlarını aldığı anlatıldı

BM üyesi devletlerin harekete geçmesinin "yasal bir zorunluluk" olduğunu söyledi

BM İnsan Hakları Konseyi'ne, Çin'in dini ve etnik azınlıkları öldürüp organlarını aldığı anlatıldı




Bağımsız Çin Mahkemesi (China Tribunal) avukatları, BM üyesi devletlerin harekete geçmesinin "yasal bir zorunluluk" olduğunu söyledi

Adam Withnall The Independent'ın Asya Editörü @adamwithnall 

Avusturya'daki Falun Gong destekçileri organ çalma uygulamalarına karşı protesto gösterisi düzenlemişti (AFP) 

BM İnsan Hakları Konseyi'ne, Çin hükümetinin yargılanan dini ve etnik azınlıkların organlarını endüstriyel bir boyutta toplayıp sattığı anlatıldı.

Salı günü, Konsey'in Cenevre'deki merkezinde konuşan avukat Hamid Sabi, cebri organ toplama iddialarını soruşturan bağımsız bir mahkeme olan Çin Mahkemesi'nin bulgularını sundu.

Sabi, Mahkeme'nin haziranda yayımlanan nihai raporunda "Falun Gong ve Uygur (azınlıklarına) karşı işlenen insanlık suçlarının makul şüphenin ötesinde kanıtlandığının" tespiti üzerine BM üyesi devletlerin harekete geçmesinin "yasal bir zorunluluk" olduğunu anlattı.

Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde Slobodan Milošević'e karşı görülen davanın başsavcılığını yürüten Kraliçe Danışmanı Sör Geoffrey Nice'nin başkanlığını yaptığı Çin Mahkemesi, insan hakları soruşturmacılarının, tıbbi uzmanların ve tanıkların sunduğu kanıtları dinledi.

Mahkeme, Çin'in en az 20 yıldır ruhani Falun Gong grubu üyelerinin organlarını almak suretiyle öldürdüğü ve bu uygulamanın hala sürdüğü yönünde açık delillerin bulunduğu sonucuna vardı.

 

Mahkeme'nin nihai kararında, tutukluların "böbreklerinin, karaciğerlerinin, kalplerinin, akciğerlerinin, kornealarının ve derilerinin alınması için canlı halde kesildiği ve satışa sunulan mallara dönüştürüldükleri" belirtiliyor.

Mahkeme ayrıca, sayıca az olmakla beraber Müslüman Uygur azınlık, Tibet ve bazı Hristiyan mezhep mensubu tutukluların organlarının da cebren alındığına dair olası kanıtlar bulunduğunu ifade etti.

Çin'in, kuzeybatıdaki Sincan ilinde bir milyondan fazla Uygur'u göz altına alma ve "yeniden eğitme" uygulamaları uluslararası toplumun dikkatini çekiyor ve Çin bu yüzden kınanıyor. Mahkeme, bu insanların "organ bankası olarak kullanıldığına" ve düzenli tıbbi testlere tabii tutulduklarına dair kanıt buldu.

Etik olmayan organ nakli uygulamalarını reddeden Çin, idam edilen mahkumların organlarının alınması uygulamasının da 2015'te sonlandırıldığını söylüyor. Çin, bu yılın başlarında yaptığı açıklamada Londra merkezli Çin Mahkemesi'ni "söylentiler" üzerinden hareket etmekle itham etmişti.

Fakat salı günü STK'ların ev sahipliğinde düzenlenen ayrı bir BM etkinliğinde konuşan Sör Geoffrey, mahkeme tarafından derlenen kanıtların uluslararası toplum için "kabullenmeleri rahatsız edici olan şeylerden daha fazla kaçınamayacakları" anlamına geldiğini söyledi.

Mahkemeye göre organ nakli endüstrisinin Çin'e yıllık 1 milyar dolar (yaklaşık 5 milyar 680 milyon TL) gelir sağladığı tahmin ediliyor. Sör Geoffrey, Uluslararası Organ Nakli Topluluğu'nu ve ulusal tıp birliklerini "Çin Mahkemesi kararında gün yüzüne çıkanlarla yüzleşmeye ve harekete geçmeye" davet etti.

https://www.independentturkish.com/node/74481/d%C3%BCnya/bm-insan-haklar%C4%B1-konseyine-%C3%A7inin-dini-ve-etnik-az%C4%B1nl%C4%B1klar%C4%B1-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BCp-organlar%C4%B1n%C4%B1