Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Ocak'ta Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atadığı Prof. Dr. Melih Bulu hakkında açıklama yaptı. Erdoğan, "YÖK 9 isim teklif etmiştir, Melih Bey'i rektör olarak seçtik. Melih Bey'in orada çok çok başarılı olacağına inanıyorum" dedi. Öğrencilerin protestolarıyla ilgili olarak ise sırasıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan karşılıklı suçlamalar ve açıklamalar geldi.

Soylu'dan Kaftancıoğlu'na: Ne işi var?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Boğaziçi Üniversitesi'nde rektörlük atamasıyla birlikte öğrenciler tarafından gerçekleştirilen eylemlere katılan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nu eleştirdi.

Soylu, Kaftancıoğlu için, "Bir siyasi parti il başkanının, üniversitedeki bir rektör atamasında oranın önüne terörle iltisaklı militanlarıyla beraber gelenlerin içerisinde ne işi var" dedi.

Eylemler hakkında konuşan Soylu, "Bu tip militan ruhlu insanları da ülkenin huzurunu bozmak isteyen siyasileri de çok gördü. Ama bu tezgaha bu ülke bir kez daha düşmez. Vandallar gibi üniversitenin kapısını kırdılar, orası bilim yuvası" diye konuştu.

'CHP'li İl Başkanları, haklı mücadelenin yanında yer alır'

Kaftancıoğlu ise Soylu'nun açıklamalarına Twitter'dan cevap verdi.

CHP'nin ve CHP'li il başkanlarının, illerindeki tüm kesimlerin sorunlarıyla ilgilendiğini ve haklı mücadelenin yanında olduğunu belirten Kaftancıoğlu şunları ifade etti:

"Kibir göstermez davetlere de icabet ederler. Kıskanmayın ne olur, çalışın sizin de bizler gibi il başkanlarınız olur."

Erdoğan: Bu işin içinde olan teröristler var

Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Öğrencilerle görüşecek misiniz?" yönündeki soruya şu yanıtı verdi:

"Arkadaşlar ben öğrencilerle neden görüşeyim? Öğrenciler bu işin içinde değil. Bu işin içinde olan teröristler var. Ne yazık ki öğrencilikle alakası olmayan CHP'nin İstanbul İl Başkanı orada. Kendisi bir DHKP-C militanıdır."

Rektör atamasının yasalara uygun bir şekilde gerçekleştiğini söyleyen Erdoğan, "Yasalar neye amirse Melih Bey de buna göre atanmıştır. Kaldı ki geçmişine baktığımız zaman o da bu üniversitenin içinden yetişmiş bir arkadaşımızdır" diye konuştu

'Üniversitenin siyaset aracı olarak kullanılmaması bilimsel ve toplumsal açıdan vazgeçilmezdir'

Prof. Dr. Melih Bulu'nun üniversiteye rektör olarak atanmasının ardından başlayan eylemler beşinci gününde de devam etti.

Üniversitenin öğretim üyeleri Güney Kampüs içerisinde bir basın açıklaması yaptı.

Rektör ataması uygulaması ile Boğaziçi Üniversitesi'nin akademik özerkliğinin ve demokratik değerlerinin açıkça ihlal edildiğini ifade eden akademisyenler, uygulamayı kabul etmediklerini dile getirdi.

Akademisyenler, rektör, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticilerin, atama ile değil seçimle belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Üniversite senatosunun 2012'de aldığı kararın okunduğu bildiride, "Üniversitelerin herhangi bir kişinin etkisi ya da baskısı altında kalmaması, siyaset aracı olarak kullanılmaması bilimsel ve toplumsal açıdan vazgeçilmezdir" sözleri yer aldı.

'Tüm üniversitelerde demokratik seçimler düzenlensin'

Akademisyenlerin okuduğu bildirinin ardından bir araya gelen öğrenciler de bir basın açıklaması yaptı.

Prof. Dr. Bulu'nun istifa etmesine dek eylemlerini sürdüreceklerini aktaran öğrenciler, taleplerini şöyle sıraladı:

Temsili seçim yapıldı

Öğrenciler, yaptıkları açıklamanın ardından kampüs içerisinde temsili bir seçim gerçekleştirdi.

"Boğaziçi Üniversitesi Rektörü demokratik bir seçimle belirlenmelidir" yazılı bir pusula üzerinde oy kullanan öğrenciler, sandık önünde uzun bir kuyruk oluşturdu.

'Üniversiteler, demokratik Türkiye mücadelesinin güçlü bir parçası'

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) şubeleri de bugün yaptıkları basın açıklamalarıyla rektör ataması uygulamasını protesto etti.

Dün ise Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) ortak bir yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bu toprakların tarihinde her zaman demokratik üniversite mücadelesi, demokratik Türkiye mücadelesinin güçlü bir parçası olmuştur. Bu nedenle üniversitelerine sahip çıkan, demokrasi mücadelesini yükselten Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin, öğrencilerinin ve mezunlarının haklı mücadelesinin yanındayız."

BBC TÜRKÇE