Boğaziçili akademisyene Avrupa Komisyonu’ndan prestijli Maria Sklodowska-Curie Bursu
“BU BİR TOPLUMSAL HAREKETLER PROJESİ”
Boğaziçili akademisyene Avrupa Komisyonu’ndan prestijli Maria Sklodowska-Curie Bursu
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Başak Taraktaş, Avrupa Komisyonu’nun prestijli Maria Sklodowska-Curie Bursu’na layık görüldü. Hesaplamalı sosyal bilimleri alanında çalışmalarını sürdüren Dr. Öğr. Üyesi Taraktaş, burs almaya hak kazanan proje kapsamında ABD’de ortaya çıkan “Black Lives Matter” (Siyahi Hayatlar Önemlidir) ve “Me Too” (Ben de) hareketlerinin kesişim noktalarını sosyal medya verileri kullanarak analiz edecek.
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Başak Taraktaş, Avrupa Komisyonu’nun en rekabetçi burs programları arasında yer alan Marie Sklodowska-Curie Bursu’nu almaya hak kazandı. Burs kapsamında sağlanan maddi destek sayesinde Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğr. Gör. Suzan Üsküdarlı’nın danışmanlığında iki yıl sürecek hesaplamalı sosyal bilimler projesi ile “Black Lives Matter” (Siyahi Hayatlar Önemlidir) ve “Me Too” (Ben de) hareketleri sosyal medya verileri kullanılarak derinlemesine analiz edilecek. İki hareketin kesişim noktalarının araştırılacağı çalışmayla Twitter'daki tartışmaların diyalog mu, yoksa kutuplaşma mı oluşturduğu belirlenecek.
“BU BİR TOPLUMSAL HAREKETLER PROJESİ”
Dr. Öğr. Üyesi Başak Taraktaş disiplinlerarası hesaplamalı sosyal bilimler projesinin ABD’de yakın zamanda yaşanan önemli toplumsal hareketlerin etkilerinin daha iyi anlaşılmasında önemli rol oynayacağını belirterek şunları söylüyor:
“Bu proje aslında bir toplumsal hareketler ve kutuplaşma projesi. Sosyal medyayı sadece veri olarak kullanıyoruz. Asıl amacımız, dünya çapında birçok toplumu derinden etkilemiş ‘Black Lives Matter’, yani siyahlara karşı polis şiddetini eleştiren hareketler ile ‘Me Too’, yani cinsel tacizi eleştiren hareketlerin kesişim noktasına bakmak. Bu iki hareketin kesişiminde de cinsel tacize ve ırkçılığa birlikte maruz kalan gruplar var. Ancak ‘Black Lives Matter’ akımının içinde erkek dominant bir anlayış baskın. Dolayısıyla hareketin içinde bir tansiyon var. Bu iki hareket etrafında tartışmalar dönerken bir yandan 'Blue Lives Matter' (Polislerin Hayatları Önemlidir) gibi karşı hareketler de ortaya çıkıyor. Projede sorumuz; bu iki hareketin kesiştiği noktada, karşı hareketlerle etkileşimin de sonucunda doğan tartışmalar diyalog mu oluşturuyor, yoksa kutuplaşmayı mı neden oluyor? Program kapsamında Twitter’dan elde edeceğimiz verilerden faydalanarak kutuplaşma ve diyaloğun çıktığı alanları ve bunların nasıl oluştuğunu tespit etmek için çalışacağız.”
“YAPAY ZEKA VE BÜYÜK VERİDEN DE FAYDALANACAĞIZ”
Bilim insanı, analiz çalışmasında hesaplamalı sosyal bilimlerde öne çıkan yöntemler arasında yer alan “konu modellemesi” ile “duygu analizi”nin kullanacağı bilgisini de paylaşıyor. Büyük veri, makine öğrenmesi ve yapay zekâdan gibi daha çok bilgisayar mühendisliği alanında yer alan teknolojilerden de faydalanılacağını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Taraktaş, “Büyük veri, makine öğrenmesi ve yapay zekâ gibi alanlardan faydalanılan hesaplamalı sosyal bilimlerin belli başlı yöntemleri arasında ‘konu modellemesi’ ile ‘duygu analizi’ yer alıyor. Konu modellemesi bize Twitter tartışmalarının hangi konular etrafında döndüğünü gösterecek. Duygu analiziyse konu modellemesinde ulaşılan ‘polis şiddeti’ gibi temalar etrafında dönen tartışmaların pozitif mi, negatif mi ya da nötr mu olduğunu belirtecek. Paylaşımların pozitif olması bize tartışmaların ‘uzlaşmaya’ evirildiğini düşündürürken; negatif hatta küfürlere varan tartışmalar bize etkileşimlerin ‘kutuplaşma’ya yöneldiğini gösterecek. Projeyi 24 ayda tamamlamamız bekleniyor” diye konuşuyor.