Borrell: "AB Taleban ile Görüşmek Zorunda"

ABD'nin Afgan Ordusuna Yatırımı Taleban'a Yaradı

Borrell: "AB Taleban ile Görüşmek Zorunda"


Borrell: "AB Taleban ile Görüşmek Zorunda"


Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Taleban'ın Afganistan'da savaşı kazandığını ve Avrupa'nın Taleban ile konuşmak zorunda kalacağını" açıkladı.

AB Dışişleri Bakanları'nın Afganistan'daki durumu görüşmek üzere video konferans yöntemiyle yaptığı toplantının ardından açıklama yapan Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Borrell, Taleban hükümetiyle diplomatik temasın ilk ipucunu verdi.

Borrell, “Taleban savaşı kazandı. Bu nedenle, insani ve göçmen akımı gibi bir felaketten kaçınmak için ve Afganistan'da yabancı terörist varlığının geri dönüşünü önlemek amacıyla, gerektiği kadar hızlı bir diyaloga girmek için, onlarla konuşmamız gerekecek" dedi.

ABD'nin Afgan Ordusuna Yatırımı Taleban'a Yaradı

Gazetecilerin bunun "yeni hükümeti tanımak anlamına gelip-gelmediği" sorusu üzerine Borrrell, "Bu resmi bir tanıma değil elbette. Kurulacak Afgan hükümeti ile işbirliği, hükümetin toplumun tüm kesimleri kapsaması, barışçı bir yöntem seçmesi ve temel haklara, özellikle kadın hakları, azınlıklar ve gençlerin haklarına saygı göstermesi koşullarına bağlı olacak" yanıtını verdi.

Josep Borrell, AB Dışişleri Bakanları toplantısında, tüm ülkelerin Afganistan'daki AB yurttaşları ile uzun süredir onlar için çalışan Afgan görevlilerin bir an evvel güvenli bir şekilde ülkeden tahliye edilmesi konusunda ortak görüş birliğine vardığını da vurguladı.

Afganistan'da El Kaide ile mücadelede başarılı olunduğunu ancak aktarılan yüksek miktardaki fonlara rağmen "ulus oluşturmada" başarılı olunamadığını belirten Borrell, "Yaşananlardan çıkarmamız gereken çok sayıda ders var. Öncelikle hata yaptığımızı kabul etmemiz lazım. Kimse Kabil'in birkaç saat içinde düşmesini beklemiyordu" dedi.

Stoltenberg: “Çöküşten Afgan Hükümeti Sorumlu”

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Batı destekli Afgan silahlı kuvvetlerinin hızlı çöküşünden Afganistan hükümetini sorumlu tuttu. Ancak Stoltenberg, ittifakın askeri eğitim programındaki kusurları da ele alması gerektiğini kabul etti.

NATO, 2003'ten beri Afganistan'daki uluslararası güvenlik çabalarına öncülük ediyor. İttifak, Afganistan'ın ulusal güvenlik güçlerinin eğitimine odaklanmak için 2014'te muharebe operasyonlarını sonlandırdı. NATO, yaklaşık 300 bin askerlik bir ordunun kurulmasına yardım etti, ancak bu kuvvet, Taleban saldırısı karşısında birkaç gün içinde dağıldı.

ABD Afganistan’dan Tahliyeleri Hızlandıracak

Stoltenberg, NATO büyükelçileri toplantısına başkanlık ettikten sonra Brüksel'deki NATO karargahında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Son birkaç hafta içinde gördüklerimiz, beklenmeyen bir hızda askeri ve siyasi bir çöküştü" dedi.

NATO Genel Sekreteri, Afgan ordusunun bazı kısımlarının “cesurca savaştığını” ancak “nihayetinde Afgan siyasetçilerin Taleban'a karşı durmayı ve Afganlar’ın umutsuzca istediği barışçı çözümü elde etmeyi başaramadığını” söyledi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg

Stoltenberg, Afganistan'ın Taleban güçlerinin eline geçmesini "bir trajedi" olarak niteledi ve NATO müttefiklerinin yeni çatışmaların ve ülkede karışıklığın engellenmesi için "sağduyulu" bir seçim yaptığını savundu.

Yıllar boyunca Taleban'ın yalnızca müzakere masasında başarılı olacağı ve savaş alanında asla zafere ulaşamayacağı konusunda ısrar etmiş olan Stoltenberg, "Afgan liderlerin bu başarısızlığı bugün tanık olduğumuz trajediye yol açtı" dedi.

Bir yıl önce, NATO'nun Afgan güvenlik güçlerini eğitmeye yönelik “Kararlı Destek Misyonu”, 36 üye ve ortak ülkeden yaklaşık 10 bin personeli içeriyordu.

Afganistan'da yolsuzluk ve liderlik eksikliği nedeniyle ortaya çıkan kusurlara rağmen, 30 ülkeden oluşan askeri ittifak, yerel güvenlik güçlerini eğitmenin, IŞİD gibi aşırılık yanlılarıyla savaşmanın ve Batılı birlikleri tehlikeye atmaktan kaçınmanın en iyi yolu olduğuna inanıyordu.

"Afganistan'daki Trajediden Biz de Sorumluyuz"

NATO şu anda Irak, Ürdün ve Tunus'ta asker eğitiyor ve ulusal güvenlik kurumlarının kurulmasına yardım ediyor. NATO, Gürcistan ve Moldovya ile de benzer düzenlemelere sahip. Ayrıca, "şartlar izin verdiğinde" çatışmalarla bölünen Libya'ya güvenlik danışmanlığı sağlama konusunda da anlaşmaya varıldı.

Stoltenberg, "Uluslararası terörle mücadeleye devam etmemiz gerekiyor" dedi ve NATO'nun çabalarının El Kaide ağını zayıflatmaya yardımcı olduğu konusunda ısrarını sürdürdü. Genel Sekreter, NATO'nun yerel güçleri başarılı bir şekilde eğitmesi halinde muharebe operasyonlarına girmekten kaçınabileceğini söyledi.

Basın toplantısı sırasında, "Taleban'ın iktidarı geri almasının ABD veya NATO müttefikleri tarafından bir başarısızlığı temsil edip etmediği" sorusu karşısında ihtiyatlı bir dil seçen Stoltenberg, "Tüm uluslararası toplum tarafından yapılan büyük yatırımların istenen sonuçları vermediğini söyleyebilirim. Afgan güçlerinin bu kadar hızlı bir şekilde yenilgiye götüren zayıflığı bizim için bir sürprizdi. Elbette NATO'nun da öğrenmesi gereken dersler var diye konuştu.

Ancak Stoltenberg askeri eğitimdeki kusurlarını da kabul ederek, “Dürüst ve net bir şekilde sormamız gereken en önemli soru şu; bunca yıl eğittiğimiz, donattığımız ve desteklediğimiz kuvvetler neden Taleban’a karşı onlardan daha güçlü ve daha iyi bir şekilde duramadı?’’ ifadelerini kullandı.

Eski ABD Yetkilileri Afganistan'ı Değerlendirdi

Jens Stoltenberg, NATO'nun "son derece ciddi ve öngörülemeyen" koşullarda kısa vadeli amacının, üye ve ortak ülkelerden gelen personelin ve onlara yardım eden Afganlar’ın güvenli bir şekilde ülkeden tahliyesini sağlamak olduğunu söyledi.

Stoltenberg, NATO ülkelerinden yaklaşık 800 sivil personelin, özellikle Kabil havaalanının çalışır durumda kalmasına yardımcı olmak için Afganistan'da kaldığını kaydetti. Bu personel arasında hava trafik kontrolunu, uçak yakıt operasyonlarını ve iletişimi yürütecek olanlar var.

Stoltenberg ayrıca Taleban'ı, Afganistan’dan ayrılmak isteyenlerin isteklerine saygı duymaya ve sınır geçiş noktalarını veya havaalanlarını kapatmamaya çağırdı. NATO Genel Sekreteri militanlara intikam veya misillemeden kaçınmaları ve iktidarın barışçı biçimde değişimini sağlamaları çağrısında bulundu.

Afgan gazeteciye yanıt

Bir Afgan gazetecinin "NATO yeni hükümeti tanımamalı" çağrısı üzerine Stoltenberg, "Afganistan'daki NATO varlığını sona erdirme kararını vermek son derece zordu. Üzüntünüzü paylaşıyorum. Hayal kırıklığını anlıyorum. 2001'de ilk kez Afganistan'a asker gönderme kararı verdiğimizde Norveç'te başbakan idim. Ve şimdi oradaki varlığımıza son veren Genel Sekreter'im. Afgan halkını desteklemeye, izlemeye devam edeceğiz ve yeni yöneticileri elbette kadın hakları da dahil olmak üzere temel insan haklarını korumaktan sorumlu tutmaya devam edeceğiz. Öfkeyi anlıyorum. Ama aynı zamanda NATO'nun asla Afganistan'da sonsuza kadar kalma gibi bir niyeti de olmadığını söyleme sorumluluğum var. Planımız Afganistan'ın geleceği için sorumluluk alacak bir Afgan devleti ve güvenlik gücü oluşturmaktı" diye konuştu.

“Taleban’ı Meşru İktidar Olarak Tanımak İçin Erken” 

ABD'nin çekilme önerisinin ardından tüm NATO müttefiklerinin Afganistan'daki NATO varlığına son vermeyi kabul etmenin zamanı geldiğini kabul ettiğine vurgu yapan Stoltenberg, "Bunun alternatifi, daha fazla savaşmak, daha fazla asker, daha fazla çatışma ve açık uçlu bir NATO askeri varlığıydı" dedi.

Genel Sekreter, NATO'nun 2024'e kadar Afgan güvenlik güçlerine verilmesini öngördüğü mali desteğin devam edip etmeyeceği sorusuna da "Tüm mali destekler kesildi" yanıtını verdi. Afgan hükümetine verilmesi öngörülen mali desteğin de dondurulduğu ve askıya alındığını belirtti.

VOA