Alman gazetelerinin başlıca gündemi, İngiliz parlamentosunda ertelenen Brexit anlaşması. Gazetelerde sürecin nasıl gelişeceğine ilişkin değerlendirmeler yer alıyor.

    İngiliz parlamentosunda Brexit oylaması yine ertelendi

Britanya parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasında, ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma şartlarıyla ilgili anlaşmanın Cumartesi günü yapılması planlanan oylaması ertelendi. Anlaşmasız bir ayrılışın olası etkilerine dikkat çeken Allgemeine Zeitung gazetesinde şu değerlendirmeye yer veriliyor:

"Her ne sebeple olursa olsun, çok muhtemel bir sonucu, yani ikinci bir referandumun mümkün olmadığını yüksek sesle dile getirmek gerekiyor. Eğer bir Brexit olacaksa, kesinlikle anlaşmasız, düzensiz bir Brexit olmamalı. Aksi halde bu Avrupa Birliği ve öncelikle de İngilizlerin kendisi için büyük bir tehlike. Sürecin başarısızlıkla sonuçlanması, Avrupalılar için yıkıcı psikolojik etkiler yaratacağı gibi Trump'tan sonra Batı dünyasının ikinci en kötüye karşı direniş göstermesi gerekebilir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung'da da Brexit sürecinin daha da uzayabileceği üzerinde duruluyor:

"Üzerinde karara varılan yeni anlaşmanın oylanması gereken Süper Cumartesi'nden hiçbir şey çıkmadı. Avam Kamarası'nda çoğunluk hükümetin hesaplarını bozdu ve şimdi yasa koyucuların öncelikle -Johnson'ın ifadesine göre- bu ‘harika anlaşmayı‘ nihayete erdirmesi gerekiyor. Çok sayıda milletvekili, hükümete ve özellikle de Başbakan'a güven duymuyor. İngiliz hukuku buna izin vermese de Avrupa Birliği'nden anlaşmasız bir ayrılığın yaşanmasından endişe ediyorlar. Tüm dünyanın parlamentodan beklediği net bir karar maalesef yine çıkmadı. Brexit hikayesinde, bu ayın sonunda ayrılığın olup olmayacağı da yıldız falına kaldı."

Süddeutsche Zeitung gazetesinde de İngiliz siyasetinin artık tıkandığına işaret ediliyor:

"Avrupa Birliği'nin 27 üyesi de yükümlülük altında olduğu için, AB şimdi Boris Johnson'ın çocukca gündeme getirdiği uzatma talebi karşı karşıya. Ancak 27 üye, Brexit'in kendilerinin işi olduğu gibi bir kuşkuyu asla yaratmamalı. Avrupa Birliği, Büyük Britanya'yı kendi dışarı atamaz. İngiliz siyaseti soğukkanlı bir karar alma yetisine sahipse, Brexit sürecinde Avrupa Birliği'nin istikrarına ilişkin etkilerini hesaba katmalı. Ancak öte yandan Büyük Britanya 3,5 yıldır kendisiyle mücadele ediyor. Dolayısıyla artık dış politika üretemediği gibi hükümet de yerine getirmesi gereken görevleri ihmal ediyor."

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinde de şu satırları okuyoruz:

"Eğer bir mucize olmazsa, katı Avrupa karşıtları büyük olasılıkla kazandı. Uzlaşmanın öyle ya da böyle desteklenmesi anlaşmasız bir Brexit'i önlese de Brüksel ve Londra arasındaki kırılmanın ne denli sert olduğu şimdilik pek görünmüyor. Johnson uzun vadede anlaşmasız bir Brexit'in de çerçeve koşullarını belirlemeyi arzu ediyor."

Deutsche Welle Türkçe