Brunson, salındığı için tepki gösteren muhalefeti eleştirdi.
Rahip Brunson, İsmail Saymaz'a serbest kalması için ABD'den ne istendiğini açıkladı
Rahip Brunson, İsmail Saymaz'a serbest kalması için ABD'den ne istendiğini açıkladı
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanan ve bu yüzden ABD ile Türkiye arasında diplomatik krize neden olan Rahip Brunson çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'de hükümetin de kendisinin masum olduğunu bildiğini iddia eden Brunson, Erdoğan'ın "Papazımızı verin, biz de papazınızı..." sözlerini hatırlatarak, "ABD'nin veremeyeceği şeyler istediler" dedi.
İzmir Diriliş Kilisesi eski papazı Rahip Brunson, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden kısa bir süre sonra tutuklanmış ve bu gelişme ABD ile Türkiye arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmişti. NATO müttefiki iki ülke arasında siyasi krize neden olan bu tutukluluk, 9 Aralık 2016'da başladı, 12 Ekim 2018'de son buldu.
Tutukluluk süreci, sonrası ve şu anki durumu Halk TV'den İsmail Saymaz'a anlatan Rahip Brunson dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tutulanmasının asıl gerekçesinin 'birini örnek yapmak istemeleri' olduğunu iddia eden Brunson, ''Masum bir adam olarak iki yıl hapis yattım'' dedi.
Size göre tutuklanmanızın asıl gerekçesi neydi?
Birini örnek yapmak istediler. Beni seçtiler. Benim gibi misyonerler ve dinini paylaşmak isteyen yabancılar kendiliğinden gitsin diye. Ve giden oldu. Bazı kardeşler korktu ve gitti. Bir de Türk kardeşlerimiz... "Amerikalıya bunu yapabilirsek, size her şeyi yaparız" mesajı vermek istediler. Başta uzun vadeli tutmayı düşünmüyorlardı. Gittikçe başka şeyler eklendi. "Bakalım, kullanabilir miyiz?" diye.
Uzun bir talep listesi vardı. FETÖ'yü istediler. Erdoğan, açıkça söyledi televizyonda. "Papazımızı verin, biz de papazınızı..." Birkaç defa anlaşmış hükümetler. Sonra Türkiye çekiliyor. "Hayır, daha fazla istiyoruz." (diye) Amerika'nın veremeyeceği bir şey istediler.
"Halk Bankası meselesini çözelim" gibi. Suriye'de bazı şeyler. Trump ise "Verebileceğim bir şey isteyin" dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bu bir yargı süreci, Amerika'nın bırakılmasını istemesi hakarettir" diyordu. Bunları söylerken, biliyordum ki, perde arkasından pazarlığımı yapıyorlar. Hep karşılık olarak bir şey istediler. "Bırakırız ama şunu verin." (gibi) Beni öyle kullandılar.
Dört duruşma oldu. Her duruşmayla bir mesaj veriliyordu. Duruşma tarihleri Hakan Atilla'nın mahkemesine (ABD'deki Halk Bank Davası) göre alındı. Üçüncü duruşmada anlaşmaya vardı hükümetler. Bırakmaları gerekiyordu. Bir daha cezaevine gönderdiler. Trump çok kızdı. Çünkü İsrail'de Türk bir kadın gözaltına alınmıştı. (Haziran 2018'de tutuklanan Ebru Özkan) Trump araya girdi. Ona bıraktılar. Beni de bırakmaları gerekiyordu. Trump tehdit etmeye başladı.
21 ay içeride kalmıştım. Son iki ay ev hapsinde kaldım. Erdoğan, "Burada olduğum sürece o çıkmayacak" dedi. O zaman kim karar veriyor, yargıç mı, başkan mı?
Biri casus olacaksa kilise önderi olmamalı. Herkes şüpheyle bakıyor. Casus olacaksa işadamı olsun. Kimse şüphelenmez. Devlet bizi takip ediyordu. Bana çok suç atıldı. Gülünç şeyler. Normal bir zamanda mahkeme kabul etmezdi. Çünkü hiç tanışmadığım ve aynı yerde olmadığım kişiler suç atıyordu.
NİYE İKİ YIL İÇERİDE KALDIM?
Suçlu bulundum. Gitmemi istiyorlardı. Türkiye'nin ekonomisi çok etkilendi. Özellikle muhalifler hakkında konuşmak istiyorum. Muhalif partiler "Adalet bağımsız değil, talimat geldi, bıraktınız" dediler. Gitmeme izin vermelerini eleştiriyorlar. Tersini yapmaları gerekiyordu. Gerçekten kanıt yoktu. Niye iki yıl içeride kaldım? Bu utanç verici bir şey. Masum bir adam, iki yıl içeride kalıyor. Kimse itiraz etmedi muhaliflerden.
Çok zor oldu. Her açıdan kırıldım. Ancak Türkiye'de yaşadığıma pişman değilim. Biz ayrılırken son sözlerimiz şuydu: "Türkiye'yi seviyoruz." Yürekten söylüyorum.
KARAR