Kremlin Çarı, eski Sovyetleri canlandırma düşüyle neredeyse bir yıldır her türlü acımasız yöntemi kullandığı Ukrayna işgalini sürdürme inadından vazgeçmiyor. 100 bine yakın asker kaybı sonrası seferberlik ilan edip şimdi de askerlik yaşını yükselten Putin, Belarus’u da savaşa dahil etmeye çalışıyor. Tahıl ve enerji piyasalarını sarsan savaş tüm dünyayı etkilerken insan hakları örgütlerinden ‘Çar’ı durdurun’ çağrıları yapılıyor.

Ukrayna’da geçen yıl 24 Şubat’ta ‘özel operasyon’ diye başlayan Rus işgali sadece savaşan tarafları değil tüm dünyayı tarihi bir çıkmaza sokmuş durumda. İlk günlerde Ukrayna’nın işinin birkaç günde biteceğini öngören Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sovyetler Birliği’ni canlandırma hülyalarıyla başlattığı işgali artık kendi rejiminin var olma savaşı olarak görüyor. Bu nedenle de Rusya’nın gerek insani gerek sert yaptırımların yol açtığı derin ekonomik kayıplarına rağmen savaş inadını sürdürüyor. Bu kapsamda Rus lider, daha geçen ekim ayında atadığı ‘General Kıyamet’ lakaplı Sergey Survikin’i görevden alıp yerine Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’u atadı.

‘Özel operasyon’ terimini kullanıp inkar ettiği savaş bataklığından çıkmak için 300 bin sivili askere alırken şimdi de askerlik yaşını uzatmayı planlıyor. ABD ve İngiltere savunma bakanlıklarının raporlarına göre savaşta 100 bin askeri ölen ya da yaralanan Rusya’da, savaşın devam ettiği ve olası bir barış anlaşmasının da henüz ufukta görünmediği bir dönemde zorunlu askerlik için yaş sınırını yükseltme planları masada. Bir Rus milletvekili, Rus askerlerinin sayısını yüzde 30 civarında artırmayı planladıklarını belirterek, ilkbahar aylarında yaş sınırının yükseltilebileceğini söyledi.

Devlet Başkanı Vladimir Putin de aralık ayında savunma bakanlığının zorunlu askerlik hizmeti için yaş sınırının 18-27 yerine 21-30 yaş aralığındaki Rus vatandaşlarını kapsayacak şekilde yükseltilmesi önerisine destek vermişti. Analistlere göre alt sınırı yükseltme planını zamana yayma fikri, Ukrayna’da verilen ağır kayıplar nedeniyle oluşan insan gücü açığını kapatmayı amaçlıyor. Savaş sonrası dünyadan adeta izole edilen Rusya lideri Putin, bölgede kalan tek müttefiki Belarus diktatörü Aleksandr Lukaşenko’yu da ordusunu savaşa dahil etmesi için ikna etmeye çalışıyor. Lukaşenko, ara sıra Ukrayna’ya yönelik tehditkar açıklamalarda bulunsa da şu ana kadar savaşa doğrudan girme işareti vermedi. Bir yıla yaklaşan savaş Rusya ve Ukrayna’da büyük sarsıntılara yol açmakla kalmadı. Başta tahıl ve enerji için çok önemli konumda olan iki ülkenin savaşı tüm dünya ekonomilerini de krize soktu.

Kovid-19 salgınının bitmeye yüz tuttuğu bir dönemde başlayan savaş biraz nefes almaya hazırlanan dünya ekonomilerini yeni bir cenderenin içine soktu. En güçlü Batılı ekonomiler bile tarihi enflasyon rakamlarını gördü, çok sayıda Afrika ülkesi açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Ayrıca Rusya’nın cepheden çok şehirlere ve altyapıa düzenlediği füze saldırıları milyonlarca sivilin kış ortasında elektriksiz kalmasına yol açtı. Savaşın başından bu yana BM’nin resmi rakamlarına göre 6 bin 952 sivil öldü. Bunların 431’i ise çocuktu. 12 milyon Ukraynalı yerinden olurken, Avrupa yakın tarihinin en büyük göç akınına uğradı.

İnsan hakları örgütlerinden, sokaktan ‘Siyasi ikbali için dünyayı ateşe atan Çar’ı durdurun’ çağrıları yükseliyor. Ancak savaşı kendisi için hayat memat meselesi olarak gören Putin ve ekibi ‘zafer’ olarak sunabilecekleri propaganda malzemesi için her şeyi yapıyor. Nitekim dün 10 bin kişilik bir kasaba olan Soledar kentini kontrol altına aldıklarını duyurdular. Rus güçler küçük kasabayı alabilmek için yerle bir ederken, Soledar’ın daha önce Rus hava indirme birlikleri tarafından kuzeyden ve güneyden kuşatıldığı kaydedilmişti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de 9 Ocak’ta yaptığı açıklamada Donetsk cephesindeki en ağır çatışmaların Bahmut ve Soledar şehirlerinde yaşandığını söylemiş ve “Burası cephenin en kanlı yerlerinden biri” ifadelerini kullanmıştı.

SİVİLLERE BOMBA YAĞDIRDI DÜNYAYA TAHIL KRİZİ YAŞATTI

asa başında çizilen sahte planlarla tanklarını Ukrayna’ya yürüten Rusya lideri, binlerce sivilin ölümüne yol açtı. Tahıl kriziyle dünyaya kâbusu yaşattı. Şehirlere bomba yağdırmaktan, silah zoruyla referanduma kadar her yolu deneyen Moskova, yenilgilere rağmen savaşta bir yıl geride kalırken ikinci aşamaya hazırlık yapıyor. ‘General Kıyamet’ lakaplı Surovikin’in yerine Genelkurmay Başkanı Gerasimov atandı.

KURŞUN ASKER ARIYOR BELARUS’U DA CEPHEYE HAZIRLIYOR

Cepheye sürülecek yeni askerler için de çalışma başlatıldı. Seferberlik ilan eden, Dağıstan’dan köy köy adam toplatan Kremlin’in, hem askere alınma yaşını büyütmek hem asker sayısını yüzde 30 artırmak için hazırlık yaptığı belirtildi. Kiev direnişi karşısında Belarus’un da savaşa sokulmasına dönük hamleler hız kazandı. Rusya Kara Kuvvetleri Komutanı Oleg Salyukov, Savunma Bakanlığı yetkilileriyle Belarus’a gitti.

‘UKRAYNA NATO’NUN FİİLEN ÜYESİ’

Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov, Batı’nın artık, ülkesine askeri desteğin Rusya tarafından tehdit olarak görülmesinden endişelenmediğini söyledi. BBC’ye konuşan Reznikov, “Ukrayna fiilen NATO üyesi” dedi.

NATO ülkelerinin silahlarını kullanabildiklerine dikkat çeken Reznikov, sözlertinin sadece Rusya değil NATO üyeleri tarafından da tartışmalı görülme ihtimali hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:

“Neden öyle görülsün? Doğru olan bu. Eminim yakın zamanda resmi olarak da NATO üyesi olacağız.” Reznikov, Rusya’nın yeni saldırılar düzenlemesinin beklendiği ilkbaharda, Ukrayna’nın tank ve savaş uçağı gibi uzun zamandır ihtiyaç duyduğu silahları elde edeceğinden emin olduğunu söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Ukrayna’nın NATO üyeliğini ülkesi için “güvenlik tehdidi” olarak görüyor.

Putin, Rusya, Batı’nın Kiev’e silah desteği nedeniyle, ülkesinin Ukrayna’da NATO’yla savaştığını öne sürüyor. Rusya ile savaş bitse bile Ukrayna’nın NATO’ya üyelik başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği bilinmiyor. NATO Anlaşması’nın 5. maddesi gereği, üye ülkelerden birine yapılan saldırı tüm ülkelere yapılmış sayılıyor.

KARAR