Bülent Arınç: Kırgın ve üzgünüm, sonu böyle olmamalıydı

Bizi biz yapan değerlerimizle bunu yapabiliriz, Sayın Erdoğan bunu yapabilir ve yapacak buna inanıyorum"

Bülent Arınç: Kırgın ve üzgünüm, sonu böyle olmamalıydı


Bülent Arınç: Kırgın ve üzgünüm, sonu böyle olmamalıydı

Bizi biz yapan değerlerimizle bunu yapabiliriz, Sayın Erdoğan bunu yapabilir ve yapacak buna inanıyorum"

AKP'nin kurucularından olan, eski Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, "Kırgınım ve üzgünüm, sonu böyle olmamalıydı" dedi.

Armağan Çağlayan'ın Youtube'daki Gör Beni programına katılan Arınç, "Kırgın mısınız" sorusunu, "Kırgınım ve üzgünüm. Sonu böyle olmamalıydı. Ben hep zaferleri AK Parti'de gördüm. Milli Selamet, Fazilet, Refah dönemlerimiz çileli dönemlerimizdi. Dört ellimizle sarılır ve siyaset yapardık. İğne ile kuyu kaza kaza biz sadece iktidar ortağı olabildik. Ancak AK Parti'de bütün kapılar açıldı. Millet gürül gürül AK Parti'ye geldi. Ekonomi müthiş, 6 sıfırı atacak durumdayız... AB sürecinde başarılıyız, istihdam almış başını gitmiş. Meclis Başkanı olarak gidilmeyen ülkelere gittim, muhteşem karşılamalar... Ben bunları gördükten sonra yine AK Parti'nin başarılı olmasını isteyeceğim, bu işin sonu böyle olmamalı, böyle bitmemeli" diye konuştu.

"AK Partinin başarılı olmasını isteyeceğim. Bu işin sonu böyle bitmemeli." diyen Arınç, "Bizi biz yapan değerlerimizle, ölçülerimizle biz bunu yapabiliriz. Sayın Erdoğan bunu yapabilir ve yapacak buna inanıyorum. Başkaları ümitlerini kesmiş olabilir ama biz nice ümit kesilmiş zamanlarda bu işleri rayına sokmasını, yine en üst noktaya çıkmasını da bileceğiz" dedi.

"Şahsıma yapılanlardan kırgın ve üzgünüm" diye konuşan Arınç, "Sayın Erdoğan'la sınırlı değil. Bazı gazetelerde bazı yazarlar ve bazı siyasiler şunlar veya bunlar... Beni yok saymaya ve lekelemeye çalıştılar. Beni bu partiden ve Sayın Erdoğan'ın yanından uzaklaştırmaya çalıştılar. Bana iftira attılar. Yalnızlaştırmak istediler ama ben de kurt bir siyasetçiyim nerede ne yapacağımı bilirim. Bunların hepsi perişan ama ben milletin kalbinde yer attım yer attım, Türkiye'nin neresine gitsem bana vicdanlısın diyorlar, bu bana yeter" diye konuştu.

Bülent Arınç, ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Sedat Peker bir siyasetçiye ayda 10 bin dolar veriyor” sözlerine göndermede bulunarak, “Ben şu anda hiç bir resmi sıfatı olmayan biriyim. Fiilen yaptığım iş arabuluculuk. İhtiyari ve resmi arabuluculuk yapıyorum, paramı oradan kazanıyorum. Benim hanlarım, hamamların yok. Birileri cebime ayda 10 bin dolar koymuyor. Biz böyle siyaset yaptık. Bu yüzden hamd olsun emekli maaşımızla geçiniyoruz, o da bize bal gibi yetiyor” diye konuştu.

Arınç'ın istifa süreci

2020 Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare (YİK) Üyesi Bülent Arınç, Bülent Arınç'ın HaberTürk'te katıldığı yayında"Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın tahliyesi olabilir; delil uyduramazsınız, çocuk bile yazmaz bu iddianameleri!" demişti.

Erdoğan, isim vermeden Arınç'ın açıklamalarına göndermede bulunarak, "Reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz" tepkisini göstermişti.

Arınç"Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın tahliyesi olabilir" sözlerine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sert tepki göstermesi üzerine yaptığı açıklamada, "Konuşma beni çok rencide etti. Sayın Cumhurbaşkanı çok ağır bir konuşma yaptı. İstifa ettiğim yönünde bazı söylentiler çıkmış ama şu an için bu doğru değil. Kendisiyle görüştükten sonra gereken neyse onu yapacağım" düşüncesini dile getirmişti.

Bu ifadeler ardından hükûmete yakınlığıyla bilinen bazı isimler ve MHP’liler, Arınç’a sert tepki göstermişti.

Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın, televizyona çıkıp Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır” ifadelerini kullanmıştı.

Arınç, gelişmelerin ardından, "Benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim" diyerek Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliğinden istifa etmişti.

T24.COM.TR