BÜYÜKELÇİ GÜLDERE, KIRIM SAATİ'NİN KONUĞU OLDU

, Aydın Taş’ın konuğu Türkiye Cumhuriyeti Kıyiv Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere oldu.

BÜYÜKELÇİ GÜLDERE, KIRIM SAATİ'NİN KONUĞU OLDU




Kırım Haber Ajansının hazırlayıp sunduğu Kırım Saati programının 14 Mayıs 2020 tarihindeki canlı yayınında, Aydın Taş’ın konuğu Türkiye Cumhuriyeti Kıyiv Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere oldu.

Programda; Türkiye ve Ukrayna arasında günden güne gelişen stratejik ortaklık, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nün 76. yıl dönümü, iki ülke arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkiler, turizm hamleleri, savunma sanayisi projeleri ve Ukrayna’da yaşayan Türk vatandaşlarının yanı sıra koronavirüs (Covid-19) salgınında Türkiye’nin etkinliği konuşuldu.

Ukrayna’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden birinin Tükiye olduğuna değinen Büyükelçi Güldere, “Türkiye ve Ukrayna 1991’de tanınan ülkeler değil. Bu ilişkiler iki devletin ortak kararıyla 2011 yılında stratejik ortaklık seviyesine yükseltildi.” diyerek ikili ülke ilişkilerine vurgu yaptı.

“SERBEST TİCARET ANLAŞMASINI BU SENE SONUNA KADAR SONUÇLANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Büyükelçi Güldere, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler açısından son derece önem taşıyan Serbest Ticaret Anlaşması’na ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Ticareti artırmak için ihtiyaç duyduğumuz çok önemli bir mekanizma var. Bu maalesef, iki ülkenin uzun zamandır imza altına alamadığı Serbest Ticaret Anlaşması müzakereleri. Bu istikamette çok önemli bir ivme yakalanmıştı. Bu koronavirüs süreci nedeniyle yavaşlama olmaması bakımından müzakereleri online olarak sürdürme teşebbüslerimiz var. Bu sene sonuna kadar bu anlaşmayı sonuçlandırıp ticareti olması gereken yere taşıma gayretimizle tamamlanacaktır.”


“TÜRK İŞ ADAMLARININ YATIRIMLARI UKRAYNA’NIN GELECEĞİNE OLAN İNANCINI YANSITIYOR”

Türk iş adamlarının Ukrayna’nın en önemli yabancı yatırımcıları arasında olduğunu kaydeden Güldere, “Türkiye’nin Ukrayna’da yaklaşık 3 milyar dolarlık yatırımı var. Bu yatırımlar, Türk iş insanının Ukrayna’nın geleceğine olan inancını, güvenini yansıtıyor.” dedi.

Güldere koronavirüs sürecinde Türkiye’nin gösterdiği duruşu ve yardımlarını şöyle özetledi:

“Koronavirüs süreci bizi de farklı çalışmaya, farklı düşünmeye zorlayan bir süreç oldu. Türkiye yurtdışındaki vatandaşlarına sahip çıkma noktasında pek çok ülkeye parmak ısırtan bir performans sergiledi. En büyük müttefiklerimizden en zor durumdaki dostlarımıza kadar pek çok ülke Türkiye’den yardım istedi ve Türkiye de elini uzattı. Ukrayna’da bu dost ülkelerden bir tanesi oldu. Ukrayna’ya önemli bir tıbbi yardımda bulunduk. Sadece devlet olarak değil Türk şirketleri olarak da çok ciddi yardımlar sağlandı.

Örneğin geçenlerde, Ukrayna’nın Arjantin’de mahsur kalan vatandaşlarını, pek çok ülke tahliye etmeyi reddederken Türk Hava Yolları yaptığı seferleriyle tahliye etti. Bu da Türkiye’nin büyüklüğünü en açık şekilde gösteren hadiselerden biri oldu. Sanıyorum bu da Türkiye-Ukrayna dostluğunun yeni bir nişanesi olacak.”

“SAVUNMA SANAYİ İKİ ÜLKENİN DAHA GÜÇLÜ VE GÜVENLİ HİSSETMESİNDE ÖNEMLİ BİR SEMBOL”

Savunma sanayi Türkiye ile Ukrayna arasında işbirliği potansiyeli son derece yüksek bir sektör. İleriye dönük ortak projeler de geliştiriliyor diyen Büyükelçi Güldere, “Bizce bu gerçekten çok çok hassas, vizyoner bir adım. Çünkü Türkiye savunma sanayi konusunda çok güçlü bir ülke. Son dönemlerde kendimize yeterlilik anlamında muazzam işler başarıyoruz.” diye ekledi.

Türkiye ve Ukrayna’nın rakip ülkeler değil birbirini tamamlayan ülkeler olduğuna değinen Güldere, “Bizim amacımız Ukrayna’daki pastayı alıp evimize gitmek değil, biz beraber büyüyelim beraber kazanalım istiyoruz. Özellikle güvenlik savunma sektörü bu anlamda çok güzel bir sektör. İki ülkenin kendini daha güçlü, daha güvenli hissetmesini sağlayacak sembolik değeri yüksek olan bir sektör.” değerlendirmesinde bulundu.

“KORONAVİRÜS BUNALIMINI TÜRKİYE’DE ATLATMAK İSTEYENLERE SIRTIMIZI DÖNMEYECEĞİZ”

Ukrayna ile Türkiye arasındaki en önemli başlıklardan birinin turizm sektörü olduğuna dikkat çeken Güldere, koronavirüs nedeniyle gerçekleşen gelişmeleri şöyle aktardı:

“Koronavirüs süreci turizm işbirliğimizi bu yıl maalesef yavaşlatacak. Ama biz Türkiye olarak bu virüs bunalımını Türkiye’de atmak isteyenlere sırtımızı dönmeyeceğiz. Konuya ilişkin girişimlerimiz sürüyor.”

Güldere, Büyükelçiliğin gerçekleştirdiği “Türk Kültür Günleri” derlemesiyle birkaç faaliyeti birleştirdiklerini ve kültürel faaliyetler anlamında çok önemli iz bırakan işler olarak gördüklerini vurguladı.

“KIRIM TATARLARININ GÜÇLÜ KİMLİĞİNİ VE BENLİĞİNİ HİSSEDİYORUZ”

Büyükelçi Güldere, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 76. yıl dönümüne ilişkin de şu mesajı verdi:

“Kırım Tatarları maalesef 20. yüzyılda ve daha öncesinde büyük trajediler geçiren bir halk. Fakat bütün zorluklara rağmen özünü, kimliğini, dilini, dinini en iyi şekilde muhafaza eden bir halk. Sürgün trajedisinde yaşamının yitirenlerin aziz hatırası önünde hepimizin boynu bükük. Bu acıyı yad ederken tüm acılara rağmen Kırım Tatarlarının bugün nasıl dimdik olduğunu da unutmadan ikisini bir arada yaşayarak idrak etmek lazım. Kırım Tatarları, Türkiye’nin ayrılmaz bir parçası. Zor zamanlarını Anadolu’da geride bırakmaya çalışan kardeş bir halk. Benim de kökenlerimde, ailemde Kırım Tatarları var. Biz bu acıyı paylaşıyoruz. Aynı zamanda da Kırım Tatarlarının güçlü kimliğini ve benliğini hissediyoruz.”

QHA.COM.TR