Can Akın Çağlar: İBB'nin yeni genel sekreteriyle ilgili hangi iddialar var, CHP'liler ne diyor?

Can Akın Çağlar, 8 Temmuz'da göreve başladı.

Can Akın Çağlar: İBB'nin yeni genel sekreteriyle ilgili hangi iddialar var, CHP'liler ne diyor?




İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) genel sekreterlik görevine getirilen Can Akın Çağlar, 8 Temmuz'da göreve başladı.

CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, devir teslim törenini "Can Akın Çağlar ile 16 milyon İstanbullu için çok güzel işlere imza atacağız." diyerek sosyal medya hesabından paylaştı.

Ancak Çağlar'ın bu göreve getirilmesi, ilk aşamada hem bazı CHP'li isimlerce hem de sosyal medyada eleştiriler aldı. Sebebi, AKP'nin iktidara geldiği dönemde Ziraat Bankası Müdürü olan Çağlar hakkında, CHP'nin bazı suçlamalar yapmış olması.

Devir teslim töreninde de bu suçlamalar gündeme geldi. İmamoğlu, iddialarla ilgili "Can Bey'le, bana hesap veremediği hiçbir konu olmadığı ve liyakata sahip olduğu için el sıkıştım. Partili dostlarımın, parti yöneticisi arkadaşlarımın bana tepkilerini, eleştirilerini yadırgamıyorum. Hepsine verecek bir cevabım var." dedi.

Çağlar ise emeklilik hayatına hazırlanırken İmamoğlu ile 10 gün önce tanıştığını belirtip iddialara yanıt verdi:

"Siyasetin alanına hiç girmedik. Yaptığımız görevlerde patronların tanımladığı görevlerde kaldık.

"Görev yaptığım kurumlar içinde hesap veremeyeceğim hiçbir şeyim yok... Bu kadar süreçte hakkımda hiç soruşturma açılmadan kamuda görev yapmış biri olarak şükrediyorum. Bu rahatlıkla karşınızdayım."

Peki, Çağlar'ın "siyasetin alanına hiç girmedik" sözleri ne anlama geliyor?

Çağlar (solda) İBB Genel Sekreterliği görevini Yavuz Erkut'tan (sağda) devraldı
Çağlar (solda) İBB Genel Sekreterliği görevini Yavuz Erkut'tan (sağda) devraldı

İki farklı iddia

Can Akın Çağlar, Ziraat Bankası Genel Müdürü olduğu dönemde (2003-2011) verdiği bir röportajda, "Ziraat Bankası artık çiftçinin bankası olmaktan sıyrılıp geniş bir yelpazeye hitap eden modern bir banka haline geldi. Birçok şube müdürümüz kredi vermek için üniversitelerden şirketlere birçok kurumu ziyaret edip kredi veriyor." demişti.

O dönemde bahsettiği bu kredilerden ikisi nedeniyle sonradan adı iki kez gündeme geldi: Biri yüklü miktardaki bir kredi takası, diğeri ise bir iş insanına ait çeşitli firmalara verdiği krediler.

270 milyon euroluk geri ödenemeyen kredi

Çağlar 2014'te kamudaki görevinden istifa edip özel sektöre geçtikten yıllar sonra, bir alışveriş merkezi (AVM) binası için verilen bir kredi gündeme geldi.

2010'da genel müdürken Ziraat Bankası'nın ORA Gayrimenkul'un sahibi olduğu ORA Alışveriş Merkezi'ne verdiği ve Sayıştay raporlarına konu olan kredi, 2018'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu'nun gündemine geldi.

Ziraat Bankası'ndan 270 milyon Euro'luk kredi alınarak 2011'de açılan alışveriş merkezi, yaklaşık 10 ay sonra kapanmıştı. Kredilerin ödenmesinde de zorluk yaşanmaya başladı. İki mahkeme farklı zamanlarda iflas kararı verse de Yargıtay iki kararı da bozdu.

14 Kasım 2018 tarihli KİT Komisyon tutanağına göre, CHP'li KİT Komisyonu üyesi milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, AVM'ye verilen krediyle ilgili şunları söyledi:

"Ziraat Bankası bu krediyi vermeden önce tahsis birimince herhangi bir uygunsuzluk raporu düzenlenmiş mi? Şayet düzenlendiyse bu rapor neden dikkate alınmamış veya revize edilmemiş de kredi verilmiş? Aynı zamanda bu krediyi kredi tahsisi noktasında görev alan eski Genel Müdür Can Akın Çağlar'ın daha sonra BDDK'de görevlendirilmesi gerçekten anlaşılması güç... Hem de teftiş edilmesi gereken merciler teftiş eden noktasına geliyor."

Ziraat Bankası'nın gündemde olduğu komisyon toplantısında bankanın yeni genel müdürü Hüseyin Aydın da vardı. Aydın, muhalefetin eleştirilerine şu yanıtı verdi:

"Yanlışlar var mı? Var... Yani pratikte kasıt olmamak… Çünkü incelemeler yapıldı, öyle bir şey çıkmadı... Bu işlemden hemen sonra biz Ziraat Bankası'na geldik. O gün bu krediyi açan, yapan, bulunan bütün arkadaşları görevden aldık. Olan olmayan, o arkadaşların hiçbiri artık bu karar mekanizmalarında çalışmıyor."

Hem soruşturmaları, hem Çağlar'ın yeni görevine getirilmesi sürecini yakından takip eden ancak "durumun hassasiyeti dolayısıyla" isim vermek istemeyen bir kaynak, BBC Türkçe'ye verilen kredinin 'yolsuzluk' sayılamayacağını söyledi:

"Kredi verilse ve kulanılmasa, o zaman yolsuzluk olur. Ancak burada teknik olarak bir yanlışlık yok. Burada görevi kapsamında bir inisiyatif kullanma ve kredinin negatif yönlü sonuç vermesi var. ORA Gayrimenkul, Garanti Bankası'ndan aldığı krediyle AVM'nin inşaatına başlıyor. O sürerken Ziraat Bankası kredi takası yapıyor. Garanti Bankası'na olan 170 milyon euroluk borç ödeniyor ve üzerine Ziraat Bankası'ndan 100 milyon euroluk bir kredi veriliyor. ORA inşaatı bitiriyor ancak kredinin anaparasının taksidi ödenirken sıkıntıya düşüyor.

"Bu esnada Ziraat Bankası da kredi tutarının üzerinde, 1,5 milyar liralık ipotek almış. İpotek, değerinin altında olsaydı bu da doğrudan sıkıntı yaratırdı. Ancak böyle bir durum da yok. Borcun ödenmemesi, hukuki sürecin uzamasından kaynaklı. İpotekli mallar icraya gidiyor ancak her seferinde krediyi alan kuruluş iflas kararı açıklıyor. Bu durumda parayı tahsil etme süreci uzuyor. ORA'nın sahipleri, hukuki sürecin açıklarından faydalanarak süreci uzatıyor."

O dönem CHP'nin Ekonomi İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı olan Aykut Erdoğdu da, Şubat 2018'de ORA AVM için iflas açıklaması yapıldığında "Batacağı belli olan bu kredi, Ziraat Bankası'nın sırtına yüklendi. Krediyi vermeden önce 'projenin uygun olmadığı' yolunda istihbarat raporu hazırlandı. Ama 4 ay sonra ikinci raporda varsayımlar değiştirilerek 'proje uygulanabilir' deniliyor." diyerek Çağlar'ın ismini vermeden Ziraat Bankası'ndan verilen krediyi eleştirmişti.

Hüseyin Aydın: 'Bunu ilk yaptığı zaman olaya siyaset sokmuş'

Ziraat Bankası'nın genel müdürü Hüseyin Aydın, aynı komisyon toplantısında krediyi alan kişinin "olaya siyaset sokmuş olduğunu" söyledi:

"Sadece biz değil, reel sektörün de alacağı var bu kişiden. Yani yaptırdığı işlerin hiçbiri… Yani bunu ilk yaptığı zaman olaya siyaset falan, birtakım şeyleri sokmuş. Ben şimdi onlara girmek… İşini eksik, noksan yapan bütün arkadaşlar o kendi pozisyonlarına iade edilmişlerdir, aktif görevde değillerdir, bir daha bu tarz konular için karar almıyorlardır."

BBC Türkçe'ye konuyla ilgili bilgi veren kaynak, bu kadar yüksek miktarda kredinin verilmesinde siyasi yönlendirme olabileceğini söylüyor ve Çağlar'ın görevden alınmasını şu sözlerle açıklıyor:

"Burada Sayın Çağlar'la ilgili hukuksuz bir durum ya da devam eden bir süreç yok. Ancak verilen kredinin miktarı çok yüksek olduğu için soru işareti oluyor. Bu tek başına karar verilebilecek bir şey değil. Bu kadar yüksek miktarda kredinin siyasi yönlendirme olmadan yapılması, pek görülmüş bir şey değil. Burada iş bankacıları aşıyor, Sayın Çağlar da o koşulların içinde görev almış biri.

"Görevden alınmasının sebebi yaptığı bir yanlış değil; ipotek olsa da paranın nakde çevrilemiyor olması bankacıların çok istediği bir şey değildir. Bu kararı sorgulanan bir bankacının görevinde kalması doğru olmayabiliyor. Neticede kredi tahsisteki aktif görevlerinden alınmışlar."

Telif hakkıGETTY IMAGES

Erdoğdu, 2012'de 'Sayın Çağlar bence istifa etmelidir' demişti

Çağlar'la ilgili Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü dönemine ait bir başka iddia da, yıllar önce CHP milletvekili Aykut Erdoğdu'dan gelmişti.

9 Ağustos 2012'de CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, o dönem partinin İstanbul İl Başkanı olan Oğuz Kaan Salıcı ve Genel Başkan Yardımcısı olan Sezgin Tanrıkulu'yla birlikte, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenledi. O dönem Çağlar artık Ziraat Bankası'ndaki görevinden ayrılarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) üyeliğine atanmıştı. Erdoğdu'nun gündeminde, Çağlar döneminde Ziraat Bankası'nın Dursun Akdağ isimli bir iş adamına verdiği krediler vardı:

"Ziraat Bankası'nda bir seri kredi yolsuzluğu bize iletilmiştir... İlk açıklayacağımız dosya, Dursun Akdağ isimli bir şahsın şirketleriyle alakalı. En son 2003-2006 arasında Aydınlı Grup'a ait Aymerkez AVM Genel Müdürlüğü yapıyor ve bu grubu dolandırmaktan ve zarara sokmaktan davalık oluyorlar. Bize gelen bilgi, teyitli değil, bu davadan hüküm yediği ve dosyanın Yargıtay'da olduğuna yönelik."

Erdoğdu, ardından Akdağ'ın kurduğu bazı şirketlerin isimlerini sıralayarak "02.11.2010 tarihinde kurulan bu şirketler henüz ortada yokken bankaya kredi için başvurdu ve banka tarafından kredi değerlendirmesine alındı ve şirket kurulduktan hemen 9 gün sonra mali istihbarat raporlarının hazırlandığı evraklarla sabittir" dedi.

'Birçok tarım kuruluşunun Ziraat Bankası'ndan kredi alamazken Akdağ'ın kurduğu iddia edilen 20 şirkete 7.5 milyon TL'ye kadar ziraat kredisi verildiğini' savunan Erdoğdu, Çağlar'ın BDDK üyeliğinden istifa etmesi gerektiğini söyledi:

"Bu durum karşısında Sayın Can Akın Çağlar bence istifa etmelidir. Eğer Can Akın Çağlar bu kararı almazsa hükümetin üzerine düşen Sayın Can Akın Çağlar'ı bu soruşturmalar bitinceye kadar görevden almasıdır."

Çağlar, 2 yıla yakın bir süre daha görevinde kaldı. 2 Mayıs 2014'te ise Eureka Sigorta'da genel müdür olmak için BDDK'dan istifa etti. İstifa ettikten sonra, "Kamuda 11 yıldır görev yapıyordum. Biz kamu görevini askerlik olarak görüyoruz. Yeni görevimle birlikte askerliği bitirip eve dönmüş oldum" açıklaması yaptı.

Aykut Erdoğdu ise Çağlar'ın İBB Genel Sekreterliği'ne getirilmesinin ardından, 10 Temmuz 2020'de yaptığı açıklamada, bu iddiasıyla ilgili "2012 yılında Ziraat Bankası'nı denetleyen KİT Komisyonu üyesiyken bana kapsamlı bir rapor ulaştı. Rapor Can Akın Çağlar'ın bazı kredilerde usulsüz işlemler yaparak bankayı zarara soktuğunu iddia ediyordu." dedi.

"Bir süre sonra Can Bey aradı ve görüşmek istedi. Can Bey bu uzun görüşmede iddialara tek tek cevap verdi.

"Bu arada Can Akın Çağlar'ın BDDK üyeliğine atanmasına karşı çıktım ve istifasını istedim. Çünkü BDDK bankaları denetleyen bir kurumdu ve Can Bey hakkında yürüyen bir soruşturma vardı. Bu eleştirilerim de sonuç vermiş olmalı ki, Can Bey bu incelemeler tamamlanmadan BDDK'daki görevinden süresi dolmadan istifa etti."

Erdoğdu, o tarihten sonra iletişime geçmediğini söylediği Çağlar'ın "bütün iddialardan aklandığını öğrendiğini" belirtti.

Ancak şu ifadeleri de açıklamasına ekledi:

"Partimize gönül ve hizmet vermiş bürokratlardan bir atama yapılmasının daha uygun olacağını söyledim."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Çağlar'la ilgili sorulara "Geçiniz o tartışmaları. Belediye başkanımız çalışıyor, üretiyor. Biz bütün belediye başkanlarımızla gurur duyduğumuz gibi Ekrem Bey'le de gurur duyuyoruz." yanıtını verdi.

8 yıl Ziraat Bankası genel müdürlüğü görevini yürüttü

AKP, Kasım 2002'de iktidara geldikten kısa bir süre sonra, 28 Mart 2003'te, Çağlar resmen Ziraat Bankası'nın genel müdürlüğüne getirildi. 14 Temmuz 2011'e kadar bu görevde kaldı.

İstifasından bir gün sonra, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne Halkbank Genel Müdürü ve Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın'ın getirileceği açıklandı.

Halkbank'ta Hüseyin Aydın'dan boşalan koltuğa da, daha sonra ABD'nin New York eyaletinde İran'a yönelik yaptırımları deldiği gerekçesiyle başlatılan Halkbank Davası'nda adı geçen Süleyman Aslan getirildi.

Çağlar, 2011'de görevden ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra, 17 Temmuz'da Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda boş bulunan kurul üyeliğine atandı.

BBC TÜRKÇE