Can Atalay’ın avukatlarından tahliye başvurusu
'AYM kararı derhal uygulanmalı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri suç işliyor'
Can Atalay’ın avukatlarından tahliye başvurusu: 'AYM kararı derhal uygulanmalı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri suç işliyor'
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), hakkında iki kez hak ihlali kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmettiği Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın avukatları, müvekkillerinin tahliyesi için yeniden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yaptı.
Avukatlar dilekçelerinde, mahkemenin, AYM kararının uygulanmasını bekleyenlere, “AYM’nin gerekçeli kararından sonra karar verilecek” diye haber gönderdiğini belirterek, AYM’nin gerekçeli kararının beklenmesine gerek olmadığını, kısa kararın uygulanmak zorunda olduğunu vurguladı. Dilekçede, "Açıkça İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri suç işliyor" denildi.
Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilen Can Atalay, 14 Mayıs genel seçimlerinde milletvekili seçilmişti.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu (AYM) 21 Aralık’ta Can Atalay'la ilgili dosyayı ikinci kez görüşmüş ve oy çokluğuyla Atalay'ın kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiğine karar vermişti.
Atalay'ın avukatları, infazın durdurularak tahliyesine karar verilmesi için aynı gün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
Aradan geçen süre zarfında mahkemenin harekete geçmemesi üzerine avukatlar Fikret İlkiz, Deniz Özen ve Akçay Taşçı bugün dilekçe vererek bir kez daha müvekkillerinin tahliyesini talep etti.
Dilekçede, "İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu başvurumuz konusunda bu dilekçe yazılana kadar hiçbir karar vermedi. Bir başka anlatımla karar verme gereği bile duymadı. 22 Aralık 2023 Cuma günü karar verilmedi. 23 Aralık ve 24 Aralık günleri ise zaten tatil ve mahkemeler kapalı! Kime tatil; dışarıdakilere" denildi.
Dilekçede ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“22 Aralık 2023 tarihinde dahi karar vermeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kısa bir dilekçe vererek kararın yerine getirilmesini istemiştik. Bu talebe itibar etmeyen Mahkemeye bir kez daha başvuruyoruz. Belki yararı olur.”
Dilekçede, Anayasa Mahkemesi’nin 25 Ekim ve 21 Aralık’ta aldığı hak ihlâli kararlarının ”derhal” ve “hemen” uygulanması, Atalay’ın tahliye edilmesi istendi.
Ne olmuştu?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Nisan 2022 tarihinde Gezi davasında Osman Kavala'yı "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay'ın arasında bulunduğu 7 sanığı ise “hükümetin ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
25 Nisan 2022’de tutuklanan Can Atalay, tutukluluğu sürerken, 14 Mayıs’ta TİP'ten Hatay milletvekili seçildi.
Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tutukluluğu nedeniyle milletvekili yeminini edemeyen Atalay ile ilgili Yargıtay’a yapılan tahliye talepli başvuru reddedildi.
Atalay talebi reddedilince “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edildiği” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Atalay’ın avukatları, Anayasa'nın milletvekillerine yasama dokunulmazlığı getiren 83. maddesine dayanarak seçim sürecinin ardından müvekkillerinin tahliyesi ve hakkındaki yargılamanın durması gerektiğini vurgulamıştı.
Anayasa’nın 83. maddesinde "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" ifadesi yer alıyor.
AYM, Can Atalay ile ilgili olarak 25 Ekim'de 5'e karşı 9 oyla hak ihlâli kararı vermiş ve dosyayı, milletvekilinin tahliye edilmesi ve yargılamanın durması için yerel mahkemeye göndermişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise Atalay için hüküm verildiği gerekçesiyle dosyanın Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesini kararlaştırmıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 8 Kasım'da hem karara uymamış hem de Türkiye'de ilk kez görülen bir karara imza atarak ihlâl yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında ise suç duyurusunda bulunmuştu.
“Yargı krizi” olarak adlandırılan olaya tepkiler sürerken, Can Atalay’ın avukatları bu kez AYM kararına uyulmaması nedeniyle bir kez daha Yüksek Mahkeme'ye başvurmuştu.
AYM Genel Kurulu 21 Aralık’ta Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlâli kararına uyulmaması nedeniyle yapılan ikinci başvuruyu incelemişti.
Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile 19. maddesinde güvence altına alınan “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine bu kez 3'e karşı 11 oyla karar verdi. İrfan Fidan, Muhterem İnce ve Muammer Topal karşı oy kullanmıştı.
AYM, Anayasa'nın 148. maddesinde güvence altına alınan "bireysel başvuru hakkı”nın ihlâl edildiğine ise oy birliğiyle karar vermişti.
Yüksek Mahkeme ayrıca; hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, yeniden yargılanmasına başlanması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine oy birliğiyle karar vermiş ve Can Atalay'a 100 bin lira tazminat ödenmesine de hükmetmişti.
BBC TÜRKÇE