Çanakkale Şehitleri ve Firdevs Hanım’ın çeyizi!
Türk Milleti, 21.Yüzyıl Çanakkale Savaşını fark etmeli.
YUSUF İNAN YAZDI...
Çanakkale Şehitleri ve Firdevs Hanım’ın çeyizi!
Bizim evin misafir odasında siyaha yakın eski bir sandık dururdu. Sandığın üstünde de yünden yapılmış yatak, yorgan ve yastıklar vardı. Çocukluk ya, o sandık çok ilgimi çekerdi. Annem ise o sandığa hiç dokundurmazdı.
Sandığın üstünde Osmanlı arması ve ay yıldız kabartma vardı.
Annemin evde olmadığı bir zamanda bu sandığın içinde ne var diye merak ettim. Bizim yüklük dediğimiz sandığın üstünde yığılı yatak ve yorganları devirdim. Amacım, annemin özenle koruduğu bu sandığı açıp, içinde ne olduğunu öğrenmekti.
Sandık ilginç bir kilit sistemi ile kilitliydi. Çok uğraştım ama sandığı açmayı başaramadım. Ben sandığın başında açmaya uğraşırken annem geldi ve beni yakaladı.
Beni korkmuş ve suçluluk ruh haleti içinde görünce kızmadı.
Evladım, bu sandığı açma demedim mi , neden açmaya çalışıyorsun, dedi.
Ben de bu sandığa çok önem verdiğin için merak ettim. Acaba içinde ne var diye de yüklüğü yıktım sandığı açamadım, dedim.
Annem gözlerinden yaşlar süzülerek tarihi sandığı açmak için bir anahtarla geldi. Evladım, bu sandık senin İzzet amcanın yavuklusu Firdevs Hanımın çeyizidir.
İzzet amcan 16 yaşında Firdevs hanımla yüzüklemiş. ( nişanlanmış) Bir yıl sonra da Çanakkale Savaşı'nda şehit düşmüş. Şehit haberi geldikten sonra Firdevs Hanım yas tutmaya başlamış. Uzun süre askerden dönecek diye İzzet amcamı beklemiş.
Bizim köyün en güzel kızı olduğu için çok insan evlenme teklifi etmiş. O kabul etmemiş. Aradan çok uzun süre geçtikten sonra dedemin ve akrabaların ısrarı ile gelen bir teklifi kabul etmiş.
Köyde düğün yapılırken gelin ata bindirilir ve köyün tüm sokaklarında gezdirilir miş. Firdevs Hanım, "beni İzzet'in evinin önünden geçirmeyin" demiş.
Firdevs hanım evlendikten sonra yaşadığı sürece, bizim evin önünden hiç geçmemiş. Vefat ettiğinde vasiyeti üzerine, tabutu bizim evin önünden geçirilerek mezarlığa götürülmüş.
Çocukları, yine Firdevs hanımın vasiyeti üzerine, çeyiz sandığını annemlere geri getirmişler.
Annem bu hikayeyi gözyaşları içinde anlattı. Sandığı birlikte açtık. Sandığın içi mis gibi kokuyordu.
Onlarca oyalı yemeni, el dokuması atletler, havlular , mendiller ve şimdi hatırlayamadığım birçok eşya vardı.
Bugün, Çanakkale Savaşını ve o kahramanların fedakarlıklarını anlayamıyoruz..
Çanakkale Savaşı, Firdevs hanım ve İzzet amcam gibi sayısız kahramanların fedakarlıkları sayesinde kazanıldı.
Bu olaylar günümüzde de aynı şekilde tekerrür ediyor.
Mekan aynı olmasa bile, aşkları vatan sevgileri hep aynı.
Çanakkale Şehitleri için yapılan şehitlik, Yemen Şehitleri için de yapılmalı, Kore Şehitleri için de, Güneydoğu Şehitleri için de yapılmalı.
Tarih yapan ama yazmayan bir millet olan biz Türkler, artık tarihimizi de yazmalıyız. Şehitlerimizi unutmamalı, onların hatıralarını yaşatmalıyız.
Günümüzde birçok dünya ülkesinin diplomatik ve ekonomik baskıları, Ermeni iftiraları, Çanakkale'ye saldıranların 21.Yüzyıl versiyonudur.
Türk Milleti, 21.Yüzyıl Çanakkale Savaşını fark etmeli. Kısır çekişmelerle ülkeyi gerginliklere sürükleyerek, kamplaşmalara yol açmamalı, ülkemiz güçsüz düşürülmemelidir.
Gün birlik ve beraberlik günüdür, ayrılık ve ihtilaf günü değildir.
*
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
İnstagram: fondinan2016
E-Mail: [email protected]