Cem Küçük, Mehmet Metiner ve Fehmi Koru tartışmasında Dilipak eksik!

Her şey dönüp dolaşıyor, kul hakkına geliyor.

Cem Küçük,  Mehmet Metiner ve Fehmi Koru tartışmasında Dilipak eksik!


YUSUF İNAN YAZDI...

Cem Küçük,  Mehmet Metiner ve Fehmi Koru tartışmasında Dilipak eksik!

Türkiye, Cem Küçük ile eski  Ak Parti Miletvekili Mehmet Metiner arasında geçen diyaloğu konuşuyor. 

İşte  şaşırtan o diyaloglar:

Cem Küçük "Erdoğan karşıtı herhangi biri seçilirse insanlar 'abartıyor' diyor ama bir kere biz dahil herkes yargılanır. Seri bir tutuklama yaparlar" dedi.

Küçük, eski AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner'i göstererek, "Mehmet Metiner'i tutuklarlarsa AB itiraz mı edecek?" deyince programın moderatörü Latif Şimşek, "Yani Cumhurbaşkanı'nı da mı yargılarlar?" diye sordu. 

Bunun üzerine Küçük, "Ona hemen cesaret edemeyebilirler ama çevresinden başlarlar. Melih Gökçek'i bu durumda kim kurtarır? Metiner'i kim kurtarır? Şamil Tayyar'ı kim kurtarır? Seni, beni kim kurtarır?” deyince Metiner, "İlk telef olacak olan biziz yani. Yahu korkutma bizi, zaten yeterince korkağız bir de bu laflardan sonra..." ifadelerini kullandı.

Küçük, "Ben İngilizce biliyorum. Hadi ben Londra'ya gittim diyelim; iki günde beni iade ederler" ifadelerini kullanınca Metiner, "Ben İngilizce de bilmiyorum. Gidecek yerim de yok" dedi.

 

 

Bu diyaloğa Fehmi Koru cevap verdi. 

“Dün gece bir TV programında AK Parti’yi destekleyen bir kalem ile eski bir AK Parti milletvekili ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında biri cumhurbaşkanı seçilirse ne olur?’ sorusu eşliğinde geleceği tartışmışlar. Biri İngilizce biliyormuş, o İngiltere’ye kaçıyor, diğeri ‘Ben İngilizce bilmiyorum, nereye gideceğim?’ diye hayıflanıyor. Üzüldüm. Öyle bir şey neden olsun ki? Burası Uganda mı?” 

Mehmet Metiner, Fehmi Koru’ya cevap verdi. İstihza amaçlı bir diyalog olduğunu iddia etti ve Koru’yu bir güzel haşladı.

 

Bu da Cem Küçük’ün verdiği cevap:

“Abdullah Gül‘ün arkasına takılıp kendine mutlu gelecek arayan bitik Fehmi Koru! Sen de medya tarihî çöplüğündesin. Eskiden seni umursayan vardı ama şimdi yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorlar. Üzgünüm, senin için yapacak bir şey yok…” 

Türkiye’nin geldiği yere bakar mısınız?

Bir gazeteci  hakim ve savcı olabiliyor.  İnsanlar hakkında hüküm  veriyor. Bir gazeteciye çöplüğü layık görüyor.

Tartışmanın neresinden bakarsanız bakın yakışıksız.

Bu konuda konuşan isimler kamuoyunda İslami Camia içinden olarak biliniyor.

Abdurrahman Dilipak bazen güzel şeyler yazıyor, bamteline  iyi dokunuyor. Bir köşe yazısında “İnsanlar bize bakıp Müslümanlıktan soğuyor” demişti.

Doğru değil mi?

Cem Küçük  FETÖCÜ bulma ve ilan etme konusunda çok mahir. OdaTV’de Cem Küçük için “Kripto FETÖCÜ”  diyor.

Aynı OdaTv, FETÖ tarafından hazırlanıp servis edilen, dosya haberleri hiç sorgulamadan yayınlıyor. 

Birini suçlarken dikkatli olmak  lazım. Eğer müslümanım diyorsan, dikkat edeceksin. Gazeteciyim diyorsan da dikkat edeceksin.

Sevgili Soner Yalçın ve Sevgili Barış Pehlivan kardeşler. Biz güçlüyüz, çok ziyaret ediliyoruz, biz FETÖ'den de gelse, CETÖ'den de gelse yayınlarız, biz reytinge bakarız,  hele bizim hassas olduğumuz konuysa, anında çakarız derseniz, size dur diyecek bir güç yok!

Müslümanlar için bir kaç alıntı.

“Mallarınızı aranızda bâtıl sebeplerle yemeyin! İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile haksız yere yemek için, onları hâkimlere rüşvet olarak vermeyin!” (Bakara, 188; Nisâ, 29) 

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurur:

“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helalleşsin!” (Buhârî, Mezâlim, 10; Rikâk, 48)

Biliyorum mülümanlar genel olarak kendilerini hariciliğe saldılar. Her şeyi, her yolu kendi düşünceleri içinde mübah görüyorlar.
Dedikodu, gıybet yapıp, masum insanlara iftira atıp, sonra da namaza duruyorlar.

Bir yalan, bir iftira ile yıkılan ailelerin vebali kaldırılamaz. Şayet müslüman iseniz.

Değilseniz zaten sorun yok.

İktidar değişirse bizi tutuklarlar, benzeri diyaloglar şaka  bile olsa üzerinde düşünülmesi gerekir.

 

Kimse 28 Şubat’ı inkar edemez. Birileri o günleri bu millete yaşattı. Adı sanı ne olursa olsun. 

Ergenekon ve FETÖ ikiz kardeştir.

 

 

Gün olur, devran döner, o kardeşlere bir başkası eklenir. Onlar her daim Türk Milleti’ne bedel ödetir, kendileri ortalarda görünmezler.

Bir müslüman, tutuklanmaktan değil, Allah’tan korkmalıdır.

Birine iftira etmemişsen, kul hakkına girmemişsen, senin elinden ve dilinden masum bir insan zarar görmemişse, sorun yok.

Varsa, işte o zaman hiçbir akçenin geçmeyeceği o günden korkmak gerekir.

Ak Parti sözcüsü Mahir Ünal yıllardır benim söylediğim güzel bir şeyi tekrar etti. Bu milletin inancıyla oynamasaydınız, saldırmasaydınız,  başörtüsü düşmanlığı yapmasaydınız, oğlunun yemin törenine gelmiş  anaları tel örgünün dışına atmasaydınız, insanlar bir yerlere yaslanma ihtiyacı duymayacaktı dedi.

Her şey dönüp dolaşıyor, kul hakkına geliyor.

Bu konuyu Dilipak Üstad'a havale ediyorum.  Kendisi ikna edici, veciz bir makale ile bu tartışmalara son noktayı koyabilir.

Aksi halde herkes birbirini yiyip bitirecek!

 

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]