Cengiz Han Yasaları
Cengiz Han'ın Hayatı
Cengiz Han Yasaları
Büyük Moğol Hakanı Cengiz Han’ı duymayanınız yoktur. Zira dünyanın en büyük ve acımasız devletlerinden birini kurmuş ve kurduğu bu kanlı düzenin etkisi uzun dönemler boyunca devam etmiştir. Öyle ki, gerek Harezmşahlar, gerek Türkiye Selçukluları, gerekse Abbasiler gibi pek çok devlet, Cengiz Han’ın soyundan gelenler tarafından yerle yeksan edilmişlerdir.
Peki Cengiz Han’ı bu kadar katı, bu kadar zalim yapan nedir? O taşlardan sert kalp, hangi olaylar zincirinin sonucunda bu kadar katılaşmıştır? Evvela bunları incelemek, irdelemek gerekir. Zira bunlar bilinmeden bir şahsı yargılamak eksik bir teşhis, yarım kalmış bir analiz olacaktır.
Cengiz Han'ın Hayatı
Asıl adı Temuçin olan Cengiz Han’ın hikayesi, 9 yaşındayken babasının zehirlenerek Merkitler tarafından öldürülmesiyle başlar. Bey babası öldükten sonra, kimse bu çocuğu bey olarak görmek istemediği için annesiyle ve karındaşlarıyla birlikte ormanda yaşamaya mahkum olur ve bu tekinsiz ormanda adeta bir vahşi kurt gibi yetişir.
Belli bir yetişkinliğe eriştikten sonra, hem Merkitlerden intikamını alıp hem de tüm dağınık Moğol Boyları’nı birleştirmeyi başararak güçlü bir devlet kuran Timuçin’e “Cengiz Han” ünvanı verilir. Cengiz Han, doğuda gün doğusundan batıda gün batısına kadar tüm kavim ve kabilelere diz çöktürmek için zalim bir yönetim anlayışı benimseyip, birbirinden çok farklı olan ırkları hâkimiyeti altında sorunsuzca tutabilmek için “Cengiz Yasaları” denilen yasaları koyar. Bu yasalar, asırlar boyunca –hatta Emir Timur döneminde bile uygulacak ve Orta Asya’nın en önemli hukuku hâline gelecektir.
Peki Neler Var Bu Yasalarda?
Dilerseniz Cengiz Han’ın birkaç yasasını derleyip, bunların içinde çok garip olan bir tanesinin ortaya çıkış nedenini açıklayalım.
*Her kim zina ederse, kim olduğuna ve evli olup olmadığına bakılmaksızın idam edilir.
*Bütün dinlere saygı gösterilecek, aralarından ayrım yapılmayacak. Cengiz Han, bütün bu emirlerini tanrıya inanılması için verir.
*Kasten yalan söyleyen, sihirbazlık yapan, kavgada taraf tutup kavganın kaderini etkileyen ölümle cezalandırılır.
*Kaçan bir esiri yakalayan ama sahibine iade etmeyen kişi ölümle cezalandırılır.
*Hiçbirini diğerine tercih etmeksizin bütün dinlere hürmet edilecektir.
*İçkiden bütün bütün vazgeçemeyen ayda üç defa sarhoş olabilir. Üç defadan fazla sarhoş olan suçludur.
Liste böylece uzayıp gitmektedir ama bu yasalardan bir tanesi vardır ki pek çok kişi neden konulduğunu anlamamıştır. O yasa; “Gök gürlerken nehre, dereye girmek yasaktır.”
Bu yasa size biraz tuhaf gelmiş olabilir ama bu yasanın altında yatan çok ilginç bir gerçek vardır.
Peki Nedir Bu Gerçek?
Cengiz Yasaları içinde böyle bir yasanın bulunmasının sebebi, Moğollar’daki bir bâtıl inanışı yıkmak içindir. Zira Moğollar, savaş sırasında eğer gök gürlerse Tanrıların kendilerine öfkelendiklerini düşünüyorlar, düşmandan kaçıp, ilk iş olarak bir dere ya da nehre atlayıp, sözümona Tanrıların gazabından kurtuluyorlardı. Ancak bu durum, savaş meydanlarında büyük bozgunları netice verdiği için Cengiz Han bu işi yasaklamış ve yasalarının içine bu ilginç maddeyi de koymuştur.