Çerkes Sürgünü'nün acısı hala taptaze... Bir soykırımın itirafı: Çerkesya artık yok

21 MAYIS'TA BÜYÜK GÖÇ BAŞLADI

Çerkes Sürgünü'nün acısı hala taptaze... Bir soykırımın itirafı: Çerkesya artık yok




Çerkes Sürgünü'nün acısı hala taptaze... Bir soykırımın itirafı: Çerkesya artık yok

Çerkes Sürgünü'nün üzerinden 157 yıl geçmesine rağmen acısı hala taze. Osmanlı topraklarına bile ulaşamadan binlerce kişinin öldüğü sürgün 'tarihin en acı olaylarından birisi' olarak nitelendiriliyor. Kocaeli'ndeki anma programında konuşan Adige Kültür Derneği Başkanı Sedat Yenişen "Savaş kaybedildiğinde Rusya'da bir gazete uğursuz bir başlıkla çıkmıştı: Çerkesya artık yoktur. Aslında Rus-Çerkes savaşının özeti ve Çerkes soykırımının itirafıydı bu başlık" ifadelerini kullandı.

Çarlık Rusyası'nın, stratejik açıdan önemli gördüğü Kafkaslardan Çerkes halkını sürgüne göndermesinin üzerinden 157 yıl geçti.

Kuzey Kafkasya'yı ele geçirme amacıyla 1556'dan itibaren başlattığı Kafkas-Rus Çarlığı savaşı 308 yıl sürdü.

21 MAYIS'TA BÜYÜK GÖÇ BAŞLADI

Çerkesleri yok ederek Kafkas Dağları'nın iç kesimlerine ilerleyen Ruslar, teslim olanları ya Çarlık ordusuna katılma ya da göç etme seçeneğine zorladı.

21 Mayıs 1864'ten itibaren Çerkes toplulukları başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine sürgün edildi.

500 BİN ÇERKES CAN VERDİ

Resmi olmayan rakamlara göre 1,5 milyona yakın Çerkes bir ay içinde sürgüne tabi tutulurken, yol şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerden dolayı yaklaşık 500 bin Çerkes hayatını kaybetti.

Sürgüne tabi tutulanlar Anapa, Novorossiysk, Gelincik, Soçi, Adler gibi Karadeniz limanlarından gemilere bindirildi ve birçoğu Anadolu’da Ordu, Samsun, Tokat, Amasya, Sinop, Yozgat, Düzce, Adapazarı, Kocaeli’ye yerleştirildi.

Çerkeslerin bir kısmı ise Suriye ve Filistin başta olmak üzere Ortadoğu’ya yerleştirildi. Sürgüne maruz kalan Çerkesler zamanla yerli halka karıştı. Osmanlı İmparatorluğu’na gönderilemeyen Çerkesler ise Orta Laba ve Orta Kuban nehirleri bölgesindeki Rus Kazak köylerine yerleştirildi.

RUSYA'NIN ACIMASIZ PLANI

Rusya'nın çok önceden planladığı 'Çerkes halkını öz vatanlarından sürgün etme operasyonu' adım adım gerçekleştirilen bir eylem olarak değerlendiriliyor.

Osmanlı topraklarına bile ulaşamadan binlerce kişinin öldüğü bu sürgün 'tarihin en acı olaylarından birisi' olarak nitelendiriliyor.

İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen Çerkes sürgünü, her yıl Türkiye'de yaşayan Çerkesler tarafından da anılıyor. Deniz kenarında 'Nart ateşi' yakıp çevresinde 'mezar taşı nöbeti' tutulan anma törenleri, 'Sürgün Andı' okunması ile sona eriyor.

KOCAELİ'NDE ÇERKES ANMASI

Çarlık Rusyası tarafından 157 yıl önce Kafkaslardan sürgün edilen Çerkesler, Kocaeli'nde anma programı gerçekleştirdi.

Adige Kültür Derneği yöneticileri, toplanarak sürgün edilen soydaşlarını andı.

157 yıl önce sürgün edilen Çerkeslerin Ruslara karşı amansız mücadele ettiğini belirten Adige Kültür Derneği Başkanı Sedat Yenişen "Bundan 157 yıl önce Çarlık Rusya'sı atalarımızla yıllarca savaşmış, katletmiş, yakıp yıkmış ama Çerkes halkının direncini kıramamışlardı. Etiyle, dişiyle, tırnağıyla, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, direndi atalarımız. Bütün dünya hayranlıkla izledi bizi. Bugün eğer dünya Çerkes'i tanıyorsa Çerkes kimliğinin dünyada bir saygınlığı varsa, bunu vatanı ve özgürlüğü için kahramanca direnen atalarımıza borçluyuz" diye konuştu.

"BU BİR SOYKIRIMDIR"

Çarlık Rusya'sının Çerkeslere soykırım yaptığını ifade eden Yenişen, şunları kaydetti: "Savaş kaybedildiğinde Rusya'da bir gazete uğursuz bir başlıkla çıkmıştı: Çerkesya artık yoktur. Aslında Rus-Çerkes savaşının özeti ve Çerkes soykırımının itirafıydı bu başlık. Çünkü Çerkesya artık yoksa Çerkes halkı da yok demektir; ya katledildi ya da sürgün edildi demektir ve bu bir soykırımdır.

Çerkes halkı olarak benliklerini unutmayacaklarını belirten Yenişen "Düne kadar tarih oldu, unutuldu zannedilen Çerkesya haritalarda değil; kalbimizde var, şiirlerimizde var, hayallerimizde var, rüyalarımızda var. Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nün 157. yıldönümünde savaşta ve sürgün yollarında hayatlarını kaybeden atalarımızı saygıyla anıyor, geleceğe daha umutla bakıyoruz. Yaşasın Çerkes Ulusu, yaşasın Çerkes kalma mücadelemiz" ifadelerini kullandı.

ÇERKES FORUMU'NDAN 'SOYKIRIM' ÇAĞRISI

Bu arada Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nün 157. yıldönümünde Çerkes Forumu, bir kez daha Çerkeslerin yaşadığı zulümleri hatırlatarak tüm dünyaya çağrı yaptı.

Basın açıklaması yapan Çerkes Forumu Başkanı Muammer Akgül, şunları kaydetti: "21 Mayıs1864, Çarlık Rusyası'nın politikaları ve stratejik hedefleri doğrultusunda Kafkasya'yı işgal etmesiyle başlayan ve 101 yıl devam eden Rus-Kafkas Savaşlarının bittiği tarihtir. 21 Mayıs halkımızın dünyanın dört bir yanına dağıtılmasının, Kafkasya'nın Çerkessiz bırakılmasının, tarihin gördüğü en büyük sürgün ve soykırımın yıl dönümüdür.

157 yıl boyunca sürdürülen sistemli politikalar sonucu azınlık durumuna düşen Çerkesler, kendi topraklarında dahi eşsiz dillerini ve kültürlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Sürgün ve soykırım sonrası uygulanan inkar ve asimilasyon politikaları da Çerkeslerin, Çerkes kimliği ile var olabilmelerinin önündeki önemli bir engeldir.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ SOMUT ADIM ATMALI"

Özellikle son yıllarda Rusya’da merkeziyetçi eğilimlerin güçlendiği görülmektedir. Bu doğrultuda anadil eğitimi ve kullanımı giderek azaltılmakta, Çerkesçe resmi dil olmasına rağmen seçmeli ders olarak okutulmakta ve eğitim kurumlarından dışlanmakta, Kafkasya’da bulunan cumhuriyetlerimizin yönetsel hakları azaltılmakta, güvenlikçi uygulamalar bahane edilerek soydaşlarımıza baskılar uygulanmakta ve demokratik hakları kısıtlanmaktadır.

Çarlık Rusyası'nın mirasçısı olan Rusya Federasyonu ve Osmanlı İmparatorluğunun mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti tarihte yaşanan acıları kabul ederek bu sorunların çözümüne dair ciddi ve somut adımlar atmalıdır. Fakat maalesef bu adımlar atılmadığı gibi hem diasporada hem de anavatanda yaşayan Çerkesler her geçen gün yeni sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır.

"ÇERKES SOYKIRIMI VE SÜRGÜNÜ TANINMALI"

Suriye’de yaşanan iç savaş sonucu 157 yıl önce sürgünü yaşayan Çerkesler, bugün yeniden yollara düşmüştür. Tarafı olmadığı kirli bir savaşın ortasında kalmış hiçbir devlet tarafından da desteklenmemektedir. Çerkeslerin kendi anavatanlarına dönmelerini engelleyen hukuki ve fiili her türlü engel kaldırılmalıdır. Başta Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere tüm dünyaya sesleniyoruz: Çerkes soykırımı ve sürgünü tanınmalı, tarihsel haksızlıklar giderilmeli, adalet sağlanmalı.

Birlikteliğimizden aldığımız gücümüz ve kararlılığımızla haklı taleplerimizin takipçisi olacağımızı, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü'nü asla unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz."

KARAR