Ceza Hukukçusu Ersan Şen'den İnfaz Yasası yorumu!

Bazı suçlar yönünden toplumun adalet duygusunu zedeleyeceğini

Ceza Hukukçusu Ersan Şen'den İnfaz Yasası yorumu!




Ceza Hukukçusu Ersan Şen'den İnfaz Yasası yorumu!

Covid-19 İzninde Bulunan Hükümlüler ile Kapalı İnfaz Kurumunda Bulunan Hükümlülerin Durumu:

ERSAN ŞEN YAZDI...

Sosyal medyaya yansıyan; 31.07.2023 tarihi itibariyle Covid-19 salgın hastalığı kapsamında izinde bulunan hükümlüler ile 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumunda bulunanlarla ilgili Kanun Teklifi metninin adil olmadığını, karmaşık olduğunu, infaz işlerini zorlaştıracağını, bazı suçlar yönünden toplumun adalet duygusunu zedeleyeceğini,

Teklif metnine göre; 31.07.2023 tarihi itibariyle Covid-19 izninde olup, denetimli serbestlikle cezasının infazına 5 yıl ve daha az süre kalanlara, koşullu salıverilme tarihine kadar denetimli serbestlik imkanının getirildiğini, örneğin İnfaz Kanunu Geçici m.6’ya göre 3 yıl denetimli serbestlikten faydalanabilecek olan hükümlünün, Kanun Teklifine göre artık 8 yıl süre ile denetimli serbestlikten faydalanabileceğini, Geçici 6. madde kapsamına girmeyen ve İnfaz Kanunu m.105/A’ya göre 1 yıl denetimli serbestliğe tabi olan hükümlünün ise 6 yıl süre ile bu infaz usulünden faydalanabileceğini, ancak bu usulün hükümlüler yönünden otomatik olarak uygulanmayacağını, infaz hakimliğinin ret kararı da verebileceğini, çünkü Kanun Teklifinde “karar verilebilir” ifadesine yer verildiğini,

Denetimli serbestlik sürelerinde ciddi iyileştirme öngören Kanun Teklifinin; İnfaz Kanunu m.105/A’nın 4. fıkrası sebebiyle denetimli serbestlikten faydalanma imkanı olmayan karşılıksız çek suçundan mahkum olanlar ile diğer adli para cezaları hapis cezasına çevrilen hükümlüler yönünden uygulanamayacağını, bu kişilerin Covid-19 izninin sona ereceği tarih itibariyle açık ceza infaz kurumuna dönmek zorunda kalacağını, bu durumda olan hükümlülerle ilgili farklı bir iyileştirici hükme yer verilmemesinin ve bu durumda olan hükümlülerin sonuç olarak Kanun Teklifinin kapsamı dışında kalmasının hakkaniyete uygun olmayacağını,

Ayrıca; örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçların Teklifte hariç tutulmasının, özellikle uygulamada örgüt kurucusu, yöneticisi veya üyesi olmayan kişiye bile infazın örgüt faaliyeti kapsamında yapıldığı dikkate alındığında, öldürme suçlarının ve cinsel suçların kapsama alındığı Kanun Teklifinde, suç örgütü ile üyelik bağı olmayan ve sadece faaliyet suçundan mahkum edilen hükümlülerin kapsam dışı bırakılmasının ciddi bir haksızlığa ve adaletsizliğe yol açacağını,

Açık cezaevine üç yıl daha erken ayrılma ile ilgili Kanun Teklifinde yer verilen hükmün esas itibariyle İnfaz Kanunu Geçici m.9/6 hükmüne benzer şekilde düzenlendiği görülmekle birlikte; Geçici m.9/6’da örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçların kapsam dışı bırakılmasının yukarıda açıkladığımız sebeplerle kanaatimizce hatalı olduğunu, aynı hatanın yeni Kanun Teklifinde de tekrarlanmaması ve sadece örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen bir suçtan mahkum olan, örgütle üyelik ilişkisi bulunmayan hükümlülerin kapsam dışı bırakılmaması gerektiğini,

İnfaz Kanunu Geçici m.9/6 uyarınca daha önce açık ceza infaz kurumuna 1 yıl veya daha az süre ile erken gönderilen hükümlülerin, açık kuruma ayrılmış sayılacağını, yani açık kuruma ayrılmayı hak etmiş olduğunun kabul edileceğini,

31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden toplam cezası 10 yılın altında olanların 1 ay, 10 yıl ve üzeri olanların ise 3 ay kapalı kurumda kaldıktan sonra, tabi oldukları açığa ayrılma şartlarına göre 3 yıl daha erken açık kuruma ayrılabileceklerini,

Açık ceza infaz kurumuna 3 yıl daha erken ayrılacak olan hükümlüler ile İnfaz Kanunu Geçici m.9/6’ya göre 1 yıl veya daha az süre ile açık kuruma erken gönderilen (Kanun Teklifi ile açık kuruma ayrılmış olarak kabul edilen) hükümlülerin, talepte bulunmaları ve açık kurumda en az 3 ay kalmaları şartıyla, denetimli serbestlikten 3 yıl erken faydalanabileceklerini,

Terör suçlarının tereddütsüz şekilde Kanun Teklifi kapsamının dışında olduğunu, hükmün 7. fıkrasında geçen “altıncı fıkra hükümlerinin 31.07.2023 tarihi itibariyle hapis cezasının infazı ertelenen veya durdurulan hükümlüler hakkında uygulanacağı” şeklinde ifadenin, 6. fıkrada istisna tutulan suçlardan mahkum edilenlerin kapsama alınması sonucunu doğurmayacağını, çünkü 6. fıkradan faydalanmanın temel şartının bu fıkrada sayılan suçlardan birisi ile mahkum olmamayı gerektirdiğini,

Koşullu salıverilmesi geri alınan ve ikinci kez mükerrir olan hükümlülerden 31.07.2023 tarihi itibariyle ceza infaz kurumunda olanlar hakkında; açık ceza infaz kurumuna 3 yıl erken ayrılma ve 3 yıl daha erken denetimli serbestlik öngören Teklif maddesinin 6. fıkrasının tatbik edilmeyeceğini, esasen bu durumda olan hükümlülerin zaten açık kuruma ayrılma, koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik yasağı bulunduğundan Teklif kapsamına girmediklerini, ancak bu durumda olan hükümlülerin 31.07.2023 tarihi itibariyle kesinleşen ve infaz edilmeyen diğer hapis cezaları varsa bu cezaları yönünden açık kuruma ve denetimli serbestliğe 3 yıl erken ayrılmadan faydalanabileceğinin öngörüldüğünü, bu düzenlemede amacın, aynen infazın ve ikinci kez tekerrürden infazın öncelikle uygulanması ve diğer ilamların infazına bunların ardından geçilmesi sebebiyle, Teklifte öngörülen tarih itibariyle diğer ilamlarının infazına başlayamayan hükümlülerin mağduriyetinin önlenmesi olabileceğini,

İfade etmek isteriz.

ERSAN ŞEN / CEZA HUKUKÇUSU