Cezaevindeki Sezgin Baran Korkmaz'dan çarpıcı açıklamalar: İkinci Zarrap olmayacağım

Sezgin Baran Korkmaz'ın açıklamaları şöyle:

Cezaevindeki Sezgin Baran Korkmaz'dan çarpıcı açıklamalar: İkinci Zarrap olmayacağım


Cezaevindeki Sezgin Baran Korkmaz'dan çarpıcı açıklamalar: İkinci Zarrap olmayacağım

Sedat Peker'in ifşaatları ile gündeme gelen, hakkında kara para suçlaması bulunan ve son olarak Avusturya'da tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz, cezaevinde İsmail Saymaz'a konuştu. Saymaz'ın "İkinci Reza Zarrap olacağınız konuşuluyor" sorusuna Korkmaz "Bu çok aşağılıkça bir ithamdır. Asla kabul etmiyorum. Ben bayrağına, vatanına bağlı bir Türk vatandaşıyım. Böyle şey söz konusu olması mide bulandırıcıdır" cevabını verdi.

Kara para suçlamasıyla ABD'de aranan, ABD'nin talebiyle Avusturya'da tutuklanan firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz, Sözcü yazarı İsmail Saymaz'ın sorularını cevapladı.

Korkmaz, Saymaz'ın 8 sorusunu avukatı aracılığıyla cevaplandırdı. "Yabancı ve milyarder bir işadamı arkadaşımın evinde kalıyordum. Otelde kahve içmeye gittik. Kahve içerken yakalandım" diyerek otelde nasıl yakalandığını anlatan Korkmaz, ifadesinin alınmadığını sadece hangi nedenle yakalandığı hakkında bilgi verildiğini anlattı.

Türkiye'de rüşvet verdiği emniyet müdürü, bürokrat ve gazetecilerin ismini açıkladığı iddiasının tümüyle yalan olduğunu savundu. Hakkında kara para suçlamalarını reddeden Saymaz, kendi hakkında yapılan 'İkinci Reza Zarrab' şeklinde yorumlara tepki gösterdi. Korkmaz, şunları kaydetti: "Bu çok aşağılıkça bir ithamdır. Asla kabul etmiyorum. Ben bayrağına, vatanına bağlı bir Türk vatandaşıyım. Böyle şey söz konusu olması mide bulandırıcıdır." Korkmaz ayrıca Türkiye'de yargılanmak istediğini yineledi.

-Otelde nasıl yakalandınız?

Yabancı ve milyarder bir iş adamı arkadaşımın evinde kalıyordum. Otele kahve içmeye gittik. Kahve içerken yakalandım.

-Sorguda neler soruldu?

Hiçbir sorgu olmadı. İfadem alınmadı. Yalnızca hangi nedenle yakalandığımı söylediler.

-Türkiye'de rüşvet verdiğiniz emniyet müdürü, bürokrat ve gazetecilerin ismini açıkladığınız iddiası doğru mu?

Ben namus ve şeref nedir bilirim. Tek bir para verdiğim bürokrat veya gazeteci yoktur. Zaten ifadem alınmadığı için yazılanların tümü yalandır.

Sorunum yoktur. Tutuklulukta olabilecek kadar iyiyim. İki genç yabancı arkadaşla kalıyorum. Sakin ve sessizler.

-ABD'de vergi dolandırıcılığıyla elde edilen geliri Türkiye'de aklamakla suçlanıyorsunuz. Bu suçlamaya ilişkin savunmanız nedir?

Asla böyle bir şey söz konusu değil. Paranın bana kredi olarak geldiği sözleşmelerle ortadadır. Para gelirken tüm denetimlerden geçti. Tüm uluslararası finans programlarında denetlenip öyle hesabıma girdi. Para bana geldiği zaman Jacop Kingston, Türkiye'de banka lisansı alacak kadar temizdi. Kendisine Utah Valisi ve Senatosu, Türkiye'de iş yapması için referans mektubu vermiştir. Amerika ve Türkiye'nin güvendiği bir adama ben nasıl güvenmeyeyim?

Bu çok aşağılıkça bir ithamdır. Asla kabul etmiyorum. Ben bayrağına, vatanına bağlı bir Türk vatandaşıyım. Böyle şey söz konusu olması mide bulandırıcıdır.

-Hem ABD, hem Türkiye tarafından iadeniz isteniyor. Hangi ülkede yargılanmak istiyorsunuz?

Bir irade göstermem söz konusu değil. Hukuki bir süreç. Tabi ki ben ülkeme gelmek istiyorum.

-ABD tarafından aranmadığınızı söylüyordunuz. Fakat şimdi ABD'nin kararıyla yakalandınız. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?

NE OLMUŞTU?

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ifşaatları sonrası Sezgin Baran Korkmaz'ın odağında yer aldığı kirli ilişki ağı ile ilgili kayıtlar ortalığa dökülmüştü.

En kritik başlıklardan biri olan 40 milyon dolar iddiasında Kıraç'ın hesabı, karanlıktaki noktaları artırmıştı.

Buna rağmen sürecin tamamına dair ne bir açıklama gelmiş ne kapsamlı soruşturma başlatılmıştı.

KARAR