CHP, Ak Parti ile ilgili FETÖ dosyalarının kapağını kaldırmaya başladı!
Bu bilgiler siyasi malzeme mi, “Adli Darbe Planı”nın bir parçası mı?
CHP, Ak Parti ile ilgili FETÖ dosyalarının kapağını kaldırmaya başladı!
Siyasetin tansiyonu yükseliyor. Erken seçim beklentisi artıyor. Ak Parti oyları eriyor. CHP’nin oyu yükselmiyor. Yeni kurulan partilerdeki hareketlilik dikkat çekmiyor. İYİ Parti yerinde sayıyor. MHP de erimeye devam ediyor. HDP, yön arıyor.
Başkan Erdoğan stratejik hamlelerle, CHP’yi tartışma ortamına çekiyor.
Abdülkadir Selvi’nin CHP Genel Merkezi’nin camlarına attığı taş, CHP’nin dilini çözmeye yetti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Mehmet Metiner’in arasındaki tartışma sonrası, Metiner’in FETÖ’ye övgü düzen video kayıtlarının sosyal medyada paylaşım rekoru kırmasından sonra gazetelerin manşetlerine taşınması, CHP’nin Ak Parti ile ilgili FETÖ dosyalarının kapağını kaldırdığı şeklinde yorumlandı.
Mehmet Metiner, o dosyalar için Bakan Soylu’yu suçlasa da gerçekler farklı.
Her zaman olduğu gibi Başkan Erdoğan’ın stratejik hamlesi CHP’nin gaza gelmesine neden oldu.
Bu fotoğrafa dikkat ediniz. CHP, en küçük hareketlilikte elindeki dosyaların kapağını kaldırdığına göre, siyaset kazanı kaynamaya başladı demektir.
Ak Parti Üst Yönetimi ve Başkan Erdoğan, CHP’nin bundan sonra dosyaları yavaş yavaş Türkiye gündemine taşıyacağını bilmelidir.
Bu konuda yapılan ilk hazırlığı, “Seçimden sonra Ak Parti’ye FETÖ Operasyonu” başlığı altında 05 Haziran 2018 tarihli köşe yazımda gündeme getirmiştim. Şimdiki çalışmalar çok daha ciddi boyuta taşınmış görünüyor.
İGC ve TGF eski Başkanı, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’in basın kuruluşlarına gönderdiği İzmir’deki FETÖ Borsası haberi, AA tarafından haberleştirilerek tüm dünyaya servis edildi.
Atilla Sertel’in ortaya koyduğu bilgiler de gösteriyor ki, CHP bu konuda titiz çalışıyor. Veya birileri titiz çalışıp, hazırlıyor, CHP’ye kullanması için hazır bilgileri gönderiyor.
CHP’de o bilgilerle siyaset yapıyor!
Her ikisi de olabilir.
Ancak esas bilgiyi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu verdi. Kılıçdaroğlu, Odatv yazarı Müyesser Yıldız’ın tutuklanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, Müyesser Yıldız’ın tüm FETÖ duruşmalarını takip ettiğini, 15 Temmuz'un perde arkasını kitaplaştıracağı için tutuklandığını iddia etti.
İşte buraya dikkat edin.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da dikkat etsin.
Müyesser Yıldız’ın tüm FETÖ davalarını takip etmesi mümkün değil, etmedi de.
Müyesser Yıldız takip ettiği duruşmaları köşesinde yazdı.
Kılıçdaroğlu, böyle bir bilgi bankasının varlığından bahsediyorsa, o bilgi bankası birileri tarafından hazırlanarak Kılıçdaroğlu’na veya bazı gazetecilere kitaplaştırması için teslim edilmiş olabilir.
Bakan Gül ve Bakan Soylu, o verilere sınırsız erişim kimlerde var, mutlaka biliyordur.
Devlet için, o verilerin kimler tarafından, ne amaçla toplandığı ve ne amaçla kullanılacağı önemlidir diye düşünüyorum.
Müyesser Yıldız, Odatv’deki bir köşe yazısında bazı Ak Parti il ve ilçe başkanları tarafından FETÖCÜ diye ihbar edilen kişilerin çok azının FETÖ ile iltisaklı ve irtibatları olduğunu yazmıştı. İhbarı yapanların isimlerinin gizlenmesi şeklinde not düştüklerini, ancak o belgelerin Ak Parti il, ilçe başkanlıklarına ait antetli kağıtla birlikte dava dosyalarında olduğunu, yine Müyesser Yıldız’ın Odatv’deki köşe yazısında okumuştuk.
Burada dikkat çeken olay, FETÖ soruşturmalarının birileri tarafından FETÖ ile ilişkisi olmayan insanlara, Ak Parti tabanına yönlendirilmesi ile tabandan Ak Parti’ye ve Başkan Erdoğan’a tepki oluşturulmasıdır.
Bunun neticesini geçtiğimiz yerel seçim sonuçlarında ve İstanbul seçim sonuçlarında gördük. Son açıklanan anket sonuçları da bu durumu teyit ediyor.
Burada sorulması gereken soru; kollukta ve adliyelerdeki bilgilerin süzgeçten geçirilerek, Ak Parti Hükümeti’ne ve Başkan Erdoğan’a yönelik bir “ Adli Darbe Planı” için kullanılıp, kullanılmayacağıdır.
Böyle bir hazırlık varsa, nedeni açık olarak ortaya çıkarılmalı değil midir?
Bu bilgiler siyasi malzeme mi, “Adli Darbe Planı”nın bir parçası mı?
Bilgi havuzunda yer alan malzemelerin, İzmir merkezli olması tesadüf olabilir mi?
Bence. Başkan Erdoğan ve Ak Parti Hükümeti, Ak Parti Üst Yönetimi bu konu üzerine kafa yormalıdır.
Hiç beklemedikleri bir anda 17 – 25 Aralık benzeri bir operasyonla karşı karşıya kalmak istemiyorlarsa!
*
İçimden bir ses, bu sefer, zehirli okun görünen hedefinde, Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak'ın olduğunu söylüyor.
İnsan bazen gözünün önündekini görmüyor!
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]