CHP ‘değişim’ geçirirse nasıl bir parti halini alır, bunu biraz daha düşünün isterim

CHP kendi reklamını mı yaptırıyor?

CHP ‘değişim’ geçirirse nasıl bir parti halini alır, bunu biraz daha düşünün isterim


CHP ‘değişim’ geçirirse nasıl bir parti halini alır, bunu biraz daha düşünün isterim

FEHMİ KORU YAZDI...

CHP’lilerin seçim kampanyası sırasında en fazla şikayet ettikleri konu neydi?

Medyanın kendilerine ilgi göstermemesi…

“TRT, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan’a 48 saat, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ise yalnızca 32 dakika ekranda görünme imkanı tanıdı” denildiğinde bu adaletsizliğe isyan edesim gelmişti.

Şimdi iş tersine döndü.

Hangi kanalı açsanız tek bir konuyu tartışan programlarla karşılaşıyorsunuz.

O tek konu: CHP…

Henüz bundan şikayet eden CHP’li çıkmadı ama yakındır…

Çok konuşulmak bazen iyi değildir. CHP’liler günümüzde bu gerçekle tanışıyorlar…

Aslında seçim sonrasında tartışılacak pek çok konu var. Onların çoğu 21 yıldır ülkeyi yöneten iktidarla ilgili. Seçimden başarılı çıkan iktidar bunu çoğu kez kulaklarıma inanılmaz gelen aşırı vaatlerle sağladı.

Herkese iş…

Enflasyonu tek rakama indirme…

Asgari ücreti 500 dolara çıkarma…

Memurlar için asgari maaşı 22 bin TL haline getirme…

Depremde evleri yıkılanlara bir yıl içerisinde yeni evlerini teslim etme… 

Başka her konuyu bir tarafa bırakıp bu konulara çene yormalıydık, ama nerede? Haberlerde ilk sırayı CHP’yi merkez alan konular işgal ediyor; tartışma programlarının tek konusu da yine CHP…

Yeni hükümette yer alan bakanları doğru dürüst tanıyamadığımız gibi, geçen hükümetin önemli isimlerinin nasıl oldu da koltuklarını kaybettikleri konusu bile hak ettiği ilgiyi görmedi.

Varsa yoksa CHP…

Nesi tartışılıyor CHP’nin?

Değişimi…

CHP seçimden ağır bir biçimde yenilerek çıkmış; bir defa bunun kabul edilmesi isteniyor. Kaybın sebebi de tamamen genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tercihleriymiş… CHP içerisinden önemli isimler faturayı çıkarttıkları Kılıçdaroğlu’nun görevi bırakmasını talep ediyorlar. Değişim ancak bu olursa gerçekleşebilirmiş…

Yenilgiyi kabul eden Kılıçdaroğlu’nun bunun ‘ağır bir yenilgi olduğu’ yolundaki iddiaya karşı çıkışı dinlenmek bile istenmiyor. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını içine sindiremeyen tek CHP’li Abdüllatif Şener değil; bu gerçek, şu sıralarda CHP’li kimlikleriyle ekranlara çıkan bazılarının söylem ve tavırlarından anlaşılabiliyor.

İstanbul’un küçük bir ilçesinin ismi o ilçe dışında bilinmeyen belediye başkanını büyükşehir adayı olarak öne çıkartan, değişik siyasi eğilimden partiler ve liderleriyle görüşerek elde edilen destekle kazanmasını sağlayanın, yani CHP’yi dar çevre dışından da oy alabilir hale getirenin Kılıçdaroğlu olduğu gerçeği hatırlanmıyor bile…

Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dar bir kesim dışında oy alabilemez, oyu %20’lere sıkışıp kalmış bir parti olmaktan çıkarma çabası gerçek anlamda bir ‘değişim’ idi. CHP o sayede cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardığı genel başkanını, partisinin oyunun çok ötesinde bir oya kavuşturabildi.

Onu içlerine sindiremeyen CHP’den bazılarının oylarını esirgemesine rağmen hem de…

Tayyip Erdoğan’ın aldığı 2,5 milyona yakın fazla oyun yarısı da etkilenebilseydi sandığa yansıyan sonuç farklı olabilirdi.

İki tur arasında yapılan stratejik hatanın, oyunu Kılıçdaroğlu’na verebilecek kalabalık bir seçmen grubunu olumsuz etkilediği, sandıkların bölge bölge gözden geçirilmesinden anlaşılabiliyor.

Acaba o akıl kimin aklıydı?

Ekranlarda süregiden CHP eksenli tartışma programlarında bu tür tahliller ve onları açmaya yarayan soruların gündeme taşındığı oluyor mu?

Sanmıyorum.

Tartışmalar yatışıp o sayede amaçlanan sonuç alınır ve istenen tarzda ‘değişim’ gerçekleşirse, ortaya çıkacak CHP’nin, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ girişimiyle sembolize olan farklılaşma çabasını sıfırlayarak ‘eski CHP’ halini alacağı şimdiden belli.

Amaçlanan İstanbul ve Ankara dahil 12 büyükşehir belediyesini kazanmayla sonuçlanan ve CHP’nin daha önce çıkardığı cumhurbaşkanı adayları %30’lar civarında bir oy alabilmişken Kılıçdaroğlu’nun oyunu %48’e yaklaştıran ‘değişim’in ortadan kalkmasıdır.

CHP’nin 28 Şubat’ı savunan, askerler tarafından siyasi iktidara ‘e-muhtıra’ verildiğinde bunu bir ‘sivil toplum girişimi’ olarak değerlendiren, Meclis cumhurbaşkanı seçemesin diye 367 diye bir siyasi mühendislik ürününü Anayasa Mahkemesi’ne götürüp onaylatan ‘eski CHP’ haline dönüşmesi isteniyor…

Hele bu bir gerçekleşsin, bakın CHP nasıl yeniden tartışma gündeminden düşecek…

https://www.fehmikoru.com/chp-degisim-gecirirse-nasil-bir-parti-halini-alir-bunu-biraz-daha-dusunun-isterim/

FEHMİ KORU