CHP İzmir'deki iç savaş mezarlıkta veya karakolda bitmesin!

Bu savaşı Tunç Soyer mi, Ekrem İmamoğlu mu kazanacak?

Editor2

Mart 13, 2024 - 02:37 Updated: Mart 13, 2024 - 03:31

CHP İzmir'deki iç savaş mezarlıkta veya karakolda bitmesin!

YUSUF İNAN YAZDI...

CHP İzmir'deki iç savaş mezarlıkta veya karakolda bitmesin!

CHP kazanı çok harlı kaynıyor. İnşallah, koltuk savaşı birilerinin hayatına mal olmaz.

Siyasette talep mutlaka önemlidir. Talep eden, peşine düşen kazanır. Ama bu kadar gözlerin kararması iyi değil.

Geçmişte, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna “kan ve şaibe” bulaşmıştı.

Ne kanı demeyin!

Ahmet Piriştina, "Değişim Sürecek" sloganıyla girdiği 28 Mart 2004 yerel seçimlerini 2003'te katıldığı CHP'nin adayı olarak ikinci kez ve %45'lik oy oranıyla kazandı. 15 Haziran 2004'te ani bir kalp krizi sonucu öldü.

Aile, Ahmet Piriştina'nın ölümünü, resmi raporlar doğrultusunda doğal bir kalp krizi olarak değerlendirmiş olsa da, Piriştina'nın yakın çalışma arkadaşları olayın bir “cinayet” olduğunu düşünüyor.

Neden itiraz etmediniz, neden adli tıp ve diğer sağlık kuruluşlarından yardım talep etmediniz, soruma, bizi aşan şeyler oldu. Olayın üzeri örtülmek zorunda bırakıldı, şeklinde cevap vermişlerdi.

Ailenin de farklı bir şekilde ikna edildiğini iddia etmişlerdi.

Polis neden peşine düşmedi, dediğimde “Polis peşine düştü ama adli soruşturma yapılması engellendi” şeklinde cevap vermişlerdi.

Dikkatinizi çekerim...

Ahmet Piriştina yüzde 45 oy ile seçildiği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda sadece 80 gün oturabildi.

79 gün sonra ani bir kalp krizi ile aramızdan ayrıldı.

Rahmetli Priştina, sevilen bir isimdi.

Başarılıylı...

Toplumun her kesimiyle doğrudan iletişim kurabiliyordu.

CHP'ye geçmemiş olsa yine seçilebilirdi. O CHP'ye geçti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı CHP'ye hediye etti.

Yakın çalışma arkadaşlarının anlattıklarına ve iddiasına göre, Priştina İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunu elde etmek isteyen lobiler tarafından öldürüldü. Bir cinayete kurban gitti.

Ahmet Piriştina'nın koltuğuna sürpriz bir şekilde Aziz Kocaoğlu oturdu!

CHP'de koltuk savaşlarının tarihine bakarsanız, üzüntü verici olaylara şahit olursunuz.

Yıl 2012...

CHP İzmir'de yine bir değişim süreci yaşanıyordu.

CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır ve ailesi hedef yapıldı. CHP İzmir teşkilatlarında büyük tartışmalar yaşandı. O süreci takip eden bir gazeteci ve yazar olarak konuyu araştırdım. Tacettin Bayır'a tuzak kuran bir rakibiyle karşılaştım. Tacettin Bayır'a kumpas kuran, o ismi açıklamayacağım. Sayın Bayır isterse kendisi açıklayabilir. Madem eski defterler açılıyor, hesap kapatılıyor, Tacettin Bayır cesaretini toplamalı ve o kirli lobiyi ifşa etmelidir.

Bu benim görüşüm!

O dönem yaşanan tuhaf olaylar, CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır ile sınırlı değildi. CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay ve ailesi de bir anda operasyonların ortasına düşmüştü.

CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay'ın, avukat yeğeni Devrim Alabay ve Alabay ailesi ne olduğunu anlayamadı bile...

CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay’ın ağabeyi CHP İzmir eski İl Yöneticisi ve İl Delegesi Arif Alabay cezaevinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.

CHP İzmir'deki satranç iki kişiyle oynanmıyor!

Timur satrancı bile CHP İzmir'deki satranç sisteminin yanında çocuk oyuncağı gibi kalır.

Adnan Alabay ve Devrim Alabay isterse, Karşıyaka'nın en güçlü ve tarihi geçmişi olan Alabay ailesine kurulan kumpasın kodlarına ulaşılabilir.

Ben gazeteciyim!

Olayların tarafı değilim. Olayların tarafı olanlar hakkını aramak isterse sonuç alınabilir. Biz gazeteciler sadece olayların karanlık noktalarına projektör tutabiliriz... Gerisi taraflara aittir...

Mustafa Moroğlu ve Alaattin Yüksel de gözlerindeki perdeyi kaldırmalıdır.

CHP'de Deniz Baykal'a kim kumpas kurdu? Yöntemi neydi? Herkes biliyor.

Yakın süreçte benzer kumpaslar CHP İzmir'de de gündeme geldi.

Biraz beyin jimnastiği yaparsanız, kafanızdaki soruların cevabını bulursunuz.

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri başlamadan çok önce bir plan yapıldı. O plan dışarı sızdı. Arkasından karşı plan devreye girdi. Birileri Azrail'in koltuğuna oturmaktan son anda kurtuldu.

Mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yerel seçim maratonu başlamadan hedef haline getirildi. Sadece Tunç Soyer'in çok yakınındaki CHP'lilerin bilebileceği dosyalar medyaya servis edildi.

Tunç Soyer'e Yunan Lobisi suçlaması!

Yeni Asır'da yer alan bir haberin giriş bölümüne bakınız!

Yunanlılara Çan'ını bile verdi.

Son dönemde yaptığı skandal açıklamalar ve uygulamalarıyla tüm Türkiye’den tepki çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Seferihisar’da bulunan tarihi kilise çanını Yunan başkonsolosa verdiği iddia edildi. İddianın sahibi Cumhur Eriş, “Bu konu ilçede uzun zamandır konuşuluyor” derken, çanın belediye kayıtlarında olmadığı da ortaya çıktı.

Diğer bir konu, Tunç Soyer'in ailesiyle ilgili ortaya saçılan iddialar...

İlgilileri detayları biliyor.

Tunç Soyer isyanda...

Tunç Soyer'den CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik kızgın açıklamalar.

Tunç Soyer'in içindeki ateş sürekli harlanıyor.

Tunç Soyer yalnız değil. Tunç Soyer'in arkasında çok etkili bir lobi desteği var.

CHP Genel Merkezini sarsabilecek bir lobi!

CHP İzmir'deki çatışma o nedenle büyük ses getiriyor...

CHP İzmir'deki asırlık çınar diyebileceğim CHP büyükleri, abileri bu gidişatı tehlikeli buluyor.

Cemil Tugay'ın seçimleri kazanması durumunda, Ahmet Piriştina'nın başına gelen talihsiz olayın tekrarlanabileceği endişesini taşıyorlar.

Ne dersiniz, CHP İzmir'de sular bulanmadan durulur mu?

Geleceği Tanrı bilir!

Biz bilmeyiz...

Bildiğimiz bir şey varsa, İlahi Adalet!

Görünen o ki, ilahi adalet tecelli edecek!

Ak Parti Genel Merkezi'ne, Ak Parti İzmir İl Başkanlığı'na, Ak Parti İzmir Milletvekillerine ve Ak Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Hamza Dağ'a bir soru!

Ak Parti İzmir'de kimin milletvekili olup, olamayacağına CHP İzmir İl Başkanı ve ekibi mi karar veriyor?

CHP lobisi Ak Parti İzmir Teşkilatı'nın içinde ne yapıyor?

Şimdilerde gizlenme ihtiyacı bile duyulmayan o ilişkinin alenileşmesi, medyada boy boy fotoğrafların yayımlanması ne anlama geliyor?