Kuzum...

Günlerdir Mehmet Barlas’ın yazısı gündemde.

“CHP kapatılabilir” diye yazdı; pimi çekip bombayı meydana attı ki Mehmet Barlas’ın huyudur demeyeceğim...

Yok, canım ben başka bir şey diyeceğim...

Baştan söyleyeyim: Acaba bu yazıyı o mu yazdı?

Bana hiç “birilerinden emir aldı” da; işte,  “nabız ölçmek için” de, “gündem değiştirme çalışmaları” falan filan demeyin...

Siz bakmayın Mehmet Barlas’ın “fantezi olsun diye” dediğine, iş pek öyle değil...

Pek öyle bir “fantezi” havada da değil çocuklar, az sabredin...

Vallahi ne yalan söyleyeyim...

Barlasları iyi bilirim, neler bildiğimi şimdi anlatmayayım vakti zamanı gelince artık da...

Yoksa bu yazı bitmez canım...

Velakin ben ailede Selin’i pek severim, benim torunların akranı...

Çok cicidir... Babası Selim matbaa müdürüydü zamanında, annesi Nancy de dünyalar güzeli bir kadın. 

Yarı İtalyan yarı İsveçliydi. Amerika’da tanışıp evlendiler Selim Barlas ile.

Hatta... Bizim torunların Dost Lisesi’nde İngilizce öğretmeniydi Nancy Hanım. 

Ah, ne nazik ne ince bir kadındı.

Hani... Hep laf söz olur, “eltiler birbirini sevmez” diye ama araları sanıldığı gibi limoni değildi; Hem Nancy hanım, hem de Selim bey severler, hürmette kusur etmezlerdi Mehmet ve Canan’ı...

Selin dünyalar güzelidir, de lakin bahtı pek gülmedi...

Eşinden şiddet gördü, olaylar, mahkemeler filan.

Hayat böyledir kuzum. Aşk yeniden kapıyı çaldı, olaylı boşanmadan sonra Korkmaz Yiğit’in oğluna gönlünü kaptırdı; evliliğe gidiyor diye duydum, hadi inşallah...

Delikanlı Hindistan’da çalışıyor diye biliyorum, vallahi bilemedim ki o mu İstanbul’a gelecek, yoksa Selin kızımız da evladıyla birlikte Hindistan’a mı gidecek?

Ay, neyse... Sonunda mutlu oldu ya, Rabbim tamamına erdirsin...

Ne diyordum canım...

Hah... Cemil Barlas’tan bahsedeceğim size: Mehmet Barlas’ın oğlu yani...

Ona buna sataşmakta pek usta malum...

Ayol, birkaç ay evvel Twitter’dan Sedat Peker’e bile laf etti ya, “aman ha” diyeyim şimdi...

Gerçi, pek ciddiye almadı zaar Peker, bilemedim şimdi... 

E, baba çok göz önünde olunca tabi, oğullar biraz sıkıntılı bir çocukluk geçirebiliyor, çıta yüksek tabi, ve gölgeden çıkmak için de olmadık işlere girmedi değil hani...

Neler derseniz, buraları geçelim.

Ve fakat... Dolambaçlı yollara çok girip çıkmışlığı var... Bir haber sitesi kurdu filan zamanında.

O da karışıktı ne yalan söyleyeyim.

ŞİKE KUMPASI DAVASI

Hani... Bir vakitler Rauf Atilla Polat vardı; dönemin Fuat Avni’siydi. 2011 yılına kadar da Cemil Barlas’ın “Haberx” adlı sitesinde yazıyordu bu...

Şike kumpası davasında da sanıktı...

2 Kasım 2015 yılında bir tweet attı; pek konuşuldu kuzum; hani acaba darbe kalkışmasını biliyor muydu diye...

Neden derseniz?

“Dağları görür, onları camid sanırsın. Halbuki onlar bulutların geçişi gibi geçer giderler. (Neml,27) ‘Asker şapkasının yürümesi gibidir’” yazdı...

Sonra...

Biri yorum yapınca da, “2016’ya sarkacak diye düşünüyorum” yorumunda bulundu.

Pes vallahi...

Olmadı yani, sonraya kaldı diyor...

Ah, ah! Balık hafızalıyız, çabuk unutuyoruz çabuk...

Bu Rauf Atilla Polat, cemaatçi polislerden aldığı yalan yanlış bilgilerle Ergenekon ve Balyoz davası hakkında iftiralar atanların da başıydı...

Barlas’ın sitesinde yazdığı yazılarla Fenerbahçe Spor Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım’ı hedef tahtasına koydu vaktiyle. Aziz Yıldırım’ı cezaevine götüren kumpasın mimarlarından biriydi anlayacağınız.

Cemil Barlas’a döneyim...

Sene 2017...

Ne yalan söyleyeyim o ara pek şüphelendim;  Twitter’da babasının günlük yazılarını pek sık paylaşırdı...

Acaba babasının adıyla kendimi yazıyor dedim?

Emin olmadan bir şey yazmam bilirsiniz çocuklar, lafını bile etmem; yazarken de kılı kırk yararım. 

Mehmet Barlas’ın da hayatı zorlu maalesef son yıllarda...

Hastalıklarla mücadele ediyor, kafa kağıdı eskidi mi biri bitmeden biri başlar malum, kendimden bilirim.

Zor...

Yine o yıl... 2017 de bel fıtığı ameliyatı oldu, sonra iltihaplandı bir ameliyat daha; belkemiğinden iki omurga çıkarıldı...

“GIRTLAK KANSERİ” DEDİLER 

İşte o dönem yazılarını da oğlu Cemil Barlas her gün sosyal medya hesaplarında paylaştı hep...

Kendi yazıyor zaar dedim, adam hasta dertli, bir de yazılarla filan mı uğraşacak?

Lakin sordum soruşturdum net bir cevap alamadım kimseden...

Çok da önemli gelmedi hani...

Şimdilerde...  Meret bir hastalık daha kapısını çalmış diye duydum Mehmet Barlas’ın yalan olmasın, “gırtlak kanseri” dediler...

Vallahi zor, Rabbim şifa versin ne diyeyim...

E, yaşı da var, seksene merdiven dayadı artık. Ben bu “CHP kapatılabilir” yazısından sonra gene şüphelendim ne yalan söyleyeyim kuzum, hatta geçen gün aileyi benim gibi çok yakından tanıyan kadim bir dostum laf arasında çıtlatmasın mı?

“Ayol, yazılarını Cemil yazıyor zaten sen bilmiyor musun...” deyince tamam dedim.

Taşlar yerine oturdu yani...

Malum... Oğul Barlas ortalık karıştırmaya da pek meraklıdır...

Twitter mesajlarını hatırlayın çocuklar...

17-25 Aralık’tan bir gün önce; “Fethullah Gülen'in bariz olarak gerilim düşürmeye yönelik verilmiş barışçıl mesajları yok sayılıyor... Diğerleri ateşe benzin olarak atılıyor” yazmışlığı var...

Bir dönem CHP ve İYİ Parti seçmenlerine “Fetullahçı” imasında bulundu hatta...

Ayol, “TR’yi bilmem ama Kobani’de ben artık IŞİD’çiyim” demişliği var...

Pes...

Barbaros Şansal dayak yemişti hani bir ara; “Birilerine ibret olsun” yazdı.

3-4 yaşındaki çocuk için “katili konuşturmak içim o çocuk da ne şekilde kullanılması gerekiyorsa kullanılmalı. Ahlaki sakınca yok” diye fetva bile verdi ayol...

Kendisini eleştirenlere de “terörist” ilan etti...

Ortalık karıştırmakta üstüne yok yani Cemil Barlas’ın...

Canım toparlarsam...

Kanal kanal gezen her şeyi bilen Tv yorumcuları , “Mehmet Barlas acaba kimden talimat aldı” sorusunu yanlış kişiye soruyor olmasınlar sakın!

Hürrem Elmasçı

Odatv.com