CHP kurultayına onur üyelerinin davet edilmemesi eleştiriliyor

Partinin 37. olağan kurultayı tarihinde ilk kez seyircisiz bir şekilde yapılması eleştirileri de beraberinde getirdi.

CHP kurultayına onur üyelerinin davet edilmemesi eleştiriliyor


Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, kurultayın koşullar elverdiği için bu şartlarda yapıldığına işaret ederken, eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, onur üyelerinin katılımı olmadan yapılacak kurultayın dava konusu olabileceğine işaret etti.

CHP’nin 37. olağan kurultayına parti tüzüğüne göre kurultay üyesi olan onur üyelerinin pandemi koşullarında katılıp katılmaması konusunda tartışmalar sürüyor.

Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, kurultayın koşullar elverdiği için bu şartlarda yapıldığına işaret ederken, eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, onur üyelerinin katılımı olmadan yapılacak kurultayın hukuken sakat olacağı görüşünü savundu.

Partinin 37. olağan kurultayı tarihinde ilk kez seyircisiz bir şekilde yapılması eleştirileri de beraberinde getirdi.

CHP kurultayıyla ilgili dile getirilen bazı görüşler şöyle:

- Eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin: Kurultayın yalnızca delegelerle değil, örgütle ve seyircisiyle yapılmasını çok isterdik. Ama koşulların ona olanak vermediği anlaşılıyor. Hukuken bir tartışmaya neden olacağını sanmıyorum. Koşullar belli, pek çok kongre zaten yapılamıyor. Herkesin katılmasıyla, yurtdışı konukların katılabileceği bir kurultayın olmasını isterdik. Ama koşullar el vermedi.

- Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav: Onur üyeleri tüzüğe göre kurultay üyesidir. Delegeler kadar onlar da üyedir. Delegeler oy kullanırlar, organları seçerler. Onur üyeleri kürsüye çıkıp konuşabilirler, oy kullanamazlar ama aday olabilirler. Onur üyesinin salona alınmayacak olması sıkıntı yaratır, hukuki bir eksiklik doğar. Salonun ölçüleri itibarıyla 4 bin kişilik bir alan olsa da pandemi koşullarında 900 ile 1000 kişinin yerleştirilebileceği anlaşılıyor. Bu durumda kurultay delegesinin bile pandemi koşullarında sağlıklı bir şekilde konuşlandırma olanağı yok. Zor koşullarda bir kurultay yapılıyor. Şubat 2021 tarihine kadar kurultayı erteleme imkânı var. Onur üyelerini almazsan hukuken sakat olur. (Hukuken bir dava açılıp açılmayacağı konusunda) Ben öyle bir dava açmam da açan insanlar olur. Açan da haksızdır diyemem. Öyle bir şeyin öncülüğünü yapmam.

- Eski milletvekili Şahin Mengü: Onur Kurulu üyelerinin davet edilmemesi bir yangından mal kaçırma eylemidir. Onur Kurulu üyelerinin kurultaya katılma hakkı, tüzükten kaynaklanmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi’ni şu an gerçek partililer yönetmiyor. ‘Bu parti kapatılmalı, vakıf olmalı’ diyen birisi bu partinin ikinci adamı. Onur üyelerinin kurultaya katılmaması konusundaki açıklamayı da ona yaptırıyorlar. Bu çok ayıp bir davranış. Aslında bizim hakkımız var, istersek gireriz. Ama bu CHP’nin tarihine çirkin bir davranış olur, biz onların seviyesine inmeyiz. AKP oy kaybediyor, yüzde 30’lara düşüyor ama CHP yüzde 22-26 bandında gidip geliyor. Sonra da utanmadan ‘Bu bir iktidar kurultayıdır’ diye bağırıyorlar. Hangi iktidar kurultayı? İktidar kurultayı 3-4 gün olur, ne yapacağını tartışırsın. Salı toplantılarından farklı bir kurultay olmayacak. Bilmem kaç senenin Önder Sav’ının o salona girip girmeyeceğine 3. sınıf bir adam karar veriyor.

- Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: Partinin en yüksek karar alma organı olan kurultayın ve kurultay delegelerinin bu derece “önemsizleştirilmesi” hem parti geleneğimize aykırıdır hem de yaşanan gerçeklikleri hiç anlamamak demektir. Kurultayın “yangından mal kaçırır gibi” yapılmak istenmesi anlaşılır bir durum değildir. Bu haliyle kurultay, kitlelerin taleplerine cevap bulmaktan uzak olacaktır. CHP’nin fedakâr örgüt üyeleri ve seçmenleri kendilerini “yalnız, değersiz ve hırpalanmış” hissetmektedir. Tüm hayatını CHP’ye adamış aileler ve çocukları, ciddi bir zihinsel kopuş yaşamaktadır. Tüm bu sorunlara rağmen “şip şak” kurultay ısrarı, partiye tahmin edilemeyecek kadar zarar verme kabiliyetindedir. Korona salgınının ortasında, hiçbir önemli konuyu konuşmadan kurultay yapma ısrarının sebebi ne olabilir? Bu sorunun “fırsattan istifade” etmek dışında bir sebebi görünmemektedir. Eski bir milletvekili, eski bir genel sayman, eski bir genel başkan yardımcısı, Sosyalist Enternasyonal eski Başkan yardımcısı olmama rağmen davet edilmediğim ve konuşma hakkımın dahi olmadığı bir kurultaya katılmayı da doğru bulmuyorum. Doğal olarak bu kurultayda hiçbir biçimde adaylığım da söz konusu olmayacaktır.

ALMAYACAĞIZ DEMİYORUZ

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Kurultaya katılmak üzere gelecek onur üyelerimizle ilgili ‘almayacağız’ diye bir şey demiyoruz. Ama tercih hakkını onlara bırakıyoruz” dedi.

Partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Öztrak, “Kurultayı onur üyelerinin gelip gelmemesiyle ilgili tartışmaların” sorulması üzerine şunları söyledi: “Bunun üzerinden CHP’ye eleştirmek insafsızlıktan başka bir şey değil. Ortada bir pandemi var, bu işin ne zaman düzeleceği de belli değil. Bugün CHP’ye bu eleştiriyi yöneltenlerin ikinci dalganın başlaması durumunda mart ayında ortaya çıkıp ‘Kurultayı yapamadılar kayyım atayın’ diye bağırmaya başlayacaklarından hiç şüphem yok. Onur üyelerimiz bizim başımızın tacıdır. Onur üyelerimizin kurultayımıza gelmek istemeleri halinde kendileri için de sağlık şartlarını sağlayarak kurultayımızı izleme imkânı vereceğiz” dedi.

Öte yandan, kurultaya davet edilmeyen onur üyelerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzasıyla mektup gönderilmeye başlandı. Sayıları 2 binin üzerinde olan onur üyelerine gönderilen mektupta, pandemi dolayısıyla olağanüstü koşullara işaret edilerek Kılıçdaroğlu’nun duyduğu üzüntü dile getiriliyor.

cumhuriyet