CHP ve Ak Parti’nin Stratejik Başarıları!
CHP, iktidarda değil, CHP'nin en küçük ferdi bile ezdirilmiyor. Ak Parti iktidarda, Ak Partililer adliye müdavimi!
CHP ve Ak Parti’nin Stratejik Başarıları!
CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamaları dinlerken şaşırıyorum. Hele Kılıçdaroğlu ve Faik Öztrak’ı dinlerken hayretler içinde kalıyorum.
Kılıçdaroğlu, Faik Öztrak ve diğer CHP’li kardeşler, Ak Parti’nin medyaya yaptığı baskılara vurgu yapıyor.
Evet, Ak Parti ilk çıkış günlerindeki başarılı stratejisini sürdüremedi. Ama uzun süre direndi.
Tayyip Erdoğan dünya halklarının sevdiği bir liderdi.
CHP'liler, Erdoğan gibi bir liderimiz olsun, dünyayı yönetiriz diyorlardı.
Ben bu konuya Ukrayna’dan bir katkı yapayım!
Malum olduğu üzere beş yıl Ukrayna’da yaşadım. Eşim ve çocuklarım, Elif ve Ayşe hala Ukrayna’da yaşıyor. Türkiye’de beni kim daha çok seviyorsa, (!) Ukrayna'ya, evime, aileme gitmeme izin vermiyor, sürekli engel çıkarıyor!
Bunu kim yaptıysa, uyarıyorum. Mevlana’nın bir sözü var: “İncitme, incittiğin yerden incinirsin.”
3. yıla girdim hala evime, aileme, çocuklarıma kavuşamadım. Kader öyle adil ki, bana ve beşikteki çocuklarıma bunu yaşatanların başına öyle büyük oyunlar açar, öyle büyük bataklıklara salar ki, bir ömür evlerine, ailelerine, çocuklarına hasret kalırlar!
Benden söylemesi!
Bizim Ukrayna'da ki FOND’un ofisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun fotoğrafları vardı. Ofise gelenler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğraflarını gördüklerinde bir Erdoğan deyişleri vardı ki, şok olurdunuz.
Sanki kendi ülkelerinin en sevilen liderlerinden birisi gibi, büyük bir hayranlıkla Erdoğannnnn derlerdi.
*
Seversiniz veya sevmezsiniz. Tayyip Erdoğan, hem Türkiye'de, hem de dünya halkları nezdinde itibar sahibi bir liderdi.
Erdoğan'ın Suriye'de seçimlere girse kazanacağı konuşuluyordu.
Yunanistan, ekonomik krizlerle boğuşurken, Yunanlılar Türkiye'ye bağlanmayı düşünüyordu.
Ukraynalılar ofiste kendi ülkelerinin Cumhurbaşkanları Petro Poroşenko’nun fotoğraflarını gördüklerinde “indir bunu” derlerdi.
Ak Parti ve Tayyip Erdoğan zirveyi gördü ve döndü!
CHP, Ak Parti ve Başkan Erdoğan'ı eleştiriyor. Medyaya baskı yapıyor. Eleştireni içeri atıyor, diyorlar.
CHP’li kardeşlere, Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP Yönetimi’ne kolay bir soru sormak isterim.
Siz, İzmir’de muhalif bir gazeteye, Yerel Gündem’e tahammül edemediniz, tüm Türkiye’deki muhalif medyaya nasıl tahammül edeceksiniz?
Basit bir köşe yazısı nedeniyle bir gazetenin tabelalarını indirdiniz. Hem de seçim sonuçlarının açıklandığı gecenin sabahı 30 Mart 2009 tarihinde saat 08.30’da!
Zabıta baskınıyla!
Evraksız, kayıtsız, kuyudatsız eşkiya gibi ofise girip "indir tabelayı" dediler!
Peki ne için?
Seçim öncesi yazılmış bir köşe yazısı nedeniyle…
“İzmir iktidara mecbur, İzmirli iktidar olmak zorunda!” Başlıklı köşe yazısı yüzünden Yerel Gündem Gazetesine ve Yusuf İnan'a İzmir’de yaşama şansı vermediler.
CHP Genel Merkezi’ne, tüm CHP Milletvekillerine, CHP Genel Başkanı Deniz Baykral’a faks çektim. CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı zabıtalarının gazetenin ofisini bastığını, taciz ettiğini, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde sadece Yerel Gündem ve Deniz Web tabelalarının indirildiğini bildirdim. Bu hukuksuzluğa ve ayrımcılığa son verilmesini talep ettim.
Hiç kimse geri dönmedi.
Sadece CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan geri dönüş yaptı. Özür diledi. Yusuf Bey, inanın CHP bu değil. Şoktayım dedi.
CHP’lilerin düşmanlığı hiç bitmedi. Eleştiriyorum diye benim gazeteme reklam vermediler. Şimdi kendileri Basın İlan Kurumu’nun reklamlarında Ak Parti'nin adaletsizlik yaptığını söylüyorlar.
Kendileri de aynısını bana yaptılar!
CHP’nin eleştirdikleri Ak Parti’den farkı ne?
Ben insaflı ve vicdanlı bir gazeteciyim! Masumun canını yakmadım. Yalan haber yazmadım. Aileleri yıkacak, insanları rencide edecek haberleri de yazmadım.
CHP’li bir kişi il başkanı olayım diye, mevcut il başkanının yanına bir kız yerleştirip, onu koltuğundan indirdi. Ben bu konuyla ilgili fotoğraflar, videolar varken hiçbirini yayınlamadım.
Ama O CHP'li, hem kumpası kurdu, hem de CHP’nin yıpranması pahasına il başkanının ilişkilerini ortaya döktü! İstifa etmesi için zorladı, geri çekilmesini sağladı.
Kılıçdaroğlu, Şehit Cenazesinde saldırıya uğradı. Ben cezaevinden mektup yazıp "geçmiş olsun" dedim. Aynı Kılıçdaroğlu ben cezaevinden çıkınca bana geçmiş olsun demedi. Hukukçu CHP Milletvekilleri cezaevlerinden çıkmazken, beni bir kez bile ziyarete gelmediler.
Ben de gazeteciyim. Neden CHP Milletvekilleri cezaevinde beni ziyaret etmedi?
Çünkü, ben Ak Parti kurucusuyum ve CHP’lileri eleştiriyorum!
Suçum bu!
CHP iktidar olmak istiyorsa, geçmişte yapılan hatalarla yüzleşmelidir.
Hala, İzmir Adliyesindeki CHP’liler bana çelme takmak için uğraşıyor. Böyle bir CHP, iktidar olabilir mi?
Dün benim mağduriyetimi duymayan Deniz Baykal, bir kaset komplosuyla yerle bir oldu. Hastalandı ve siyaset sahnesinden silindi.
Seçim sabahı gazetenin ofisine zabıtaları gönderen Aziz Kocaoğlu nerede?
O da koltuğu bırakmak zorunda kaldı. İzmir’de bir hemşerisi gazetecilik yapıyor, iyi kötü bir gazete sahibi. Erbaalı Aziz Kocaoğlu, Taşovalı Yusuf İnan’ın gazetesine zabıta gönderiyor!
Bunlar şık şeyler değil.
Eski defterleri açmak gibi bir derdim yok!
CHP’li kardeşlere tek bir şey söylemek istiyorum; İktidar olmak istiyorsanız, samimi ve dürüst olun!
İzmir'de iktidara geldiğinizde, zabıta baskınıyla Yerel Gündem’in tabelasını indirdiğiniz gibi, tüm Türkiye'de polis baskınları düzenlemeyeceğinize, Türk Milletini inandırmalısınız!
Aksi halde, yüzde 20 – 25 bandında gider gelirsiniz.
Gelelim Ak Parti’ye!
Evet, bugün beni evimden, çocuklarımdan ayıran Ak Parti’yi ben kurdum!
Perinçek abinin adamları Şehit Cenazelerinde Bakanları ve Başbakan Erdoğan’ı yuhalarken, önlerine ben geçtim!
Benim kurduğum parti, adaleti bana ve çocuklarıma çok görüyor!
Kime ne söyleyebiliriz ki?
Ülkücü Camia’yı Ak Parti’ye getirmek için mücadele eden Selçuk Özdağ;
- Ben geçmişte 24-25-26 dönem Manisa milletvekiliyim
- Muhsin Yazıcıoğlu’nun genel başkan yardımcısıyım, geçmişte bir gençlik lideriyim.
- 7 yıl hapishanelerde kalmışım.
- Ciddi şekilde demeçlerim var. Örgütlerin hedefiyim.
- AK Parti genel başkan yardımcılığı yapmışım şimdide genel başkan yardımcılığı yapıyorum.
- Darbe araştırma komisyon başkan vekilliği yaptım!
Ankara Valisi telefonlarıma bile çıkmıyor. Silah alacağım, ruhsat vermiyor!
Yarın Ak Parti ve Başkan Erdoğan iktidarı kaybetse, CHP’liler veya başkaları Ak Partilileri ve Başkan Erdoğan'ı yargılamak isteseler, Selçuk Özdağ önlerinde durur!
CHP’nin stratejik hataları yapmadıkları şeyleri söylemeleri!
Ak Parti’nin stratejik hatası, zirvedeyken, beraber yola çıktığı dostlarını unutması, yok sayması!
İşte bakın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na!
CHP’nin bir çakıl taşını bile sahipsiz bırakmıyor.
Milletvekili adliyeye düşüyor, Kılıçdaroğlu ve tüm CHP'liler yanında!
Belediye Başkanı FETÖ'den tutuklanıyor, Kılıçdaroğlu ve tüm CHP’liler yanında!
Eski İl Başkan Yardımcısı tutuklanıyor, Kılıçdaroğlu ve tüm CHP'liler yanında!
CHP, iktidarda değil, CHP'nin en küçük ferdi bile ezdirilmiyor.
Ak Parti iktidarda, Ak Partililer adliye müdavimi!
Kime ne diyebiliriz ki?
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]