Şahsi siyasal tarihinin bu kısmında fırtınalı bir gecenin ardından (elbette yine!) batmadan limana yanaşabilen bir gemi görüntüsündeki CHP’de, bu defa da rüzgarların “gemi batırmasa” da “çatıları uçurabilecek” sertlikte eseceği bir “anketler fırtınası” başlıyor...

Görevleri devam eden “bazı Başkanlar”ın da anketlere tabi tutulması Messi’ye futbolcu lisansı sormak gibi bir şey ama neyse...

Tarihte örnekleri var; oluyor böyle şeyler... “Hatice’ye değil neticeye bak!” denilen toplumlarda, o toplumların ve o toplumda erki eline geçiren kişilerin “ölümsüz” olan adaleti değil, “fani” olan neticeleri öncelediğini çok gördük.

***

Ben de ilk kez aday gösterilecek kişileri “önceliyorum” bu yazımda...

“Ön seçim” denen şey yılan hikayesine döndü...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in (ne kadar zaman geçerse geçsin) başını en çok ağrıtan konulardan biri bu olacak.

CHP’lilerden, mesela Eren Erdem’den, “Kurultayımızda bize bir söz verildi! Artık her kademe “ÖNSEÇİM” ile belirlenecek denildi. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel söz verdi. Dolayısıyla, tüm belediye başkan adayları ÖNSEÇİM ile belirlenecektir. Yönetimimizin sözünü yutacağına inanmıyorum. Ben herhangi bir yere aday değilim! ÜYELERLE ÖNSEÇİMİ destekliyorum. Genel Başkanımızın söz verdiği ÖNSEÇİMİ destekliyorum…” diye, CHP karşıtlarından da “işte CHP’deki sözde değişim; namus ve şeref sözleri bir haftada unutuldu!” diye tepkiler yağınca, bu defa da “önseçimden dönüş yok; önseçim yapılacak!” açıklamaları gelmeye başladı.

Bugünlerde Parti’nin aşması gereken en önemli açmaz bu.

Üstelik, “iyi bir karar” alınarak aşılmalı bu süreç, öyle “sallayıvermek”le olmaz!

Çünkü ne yaparsanız yapın, takındığınız tavır “tarihe kazınacak”; çünkü “hayatta yaptığımız her şey sonsuza kadar titreşecek bir tele dokunur”.

Gelişmeler ışığında konuşulan seçenekler, hakim denetiminde ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, eğilim yoklaması, anketler...

“Araştırma”yı yapan “adil” olduktan sonra, kimin aday olacağını bulmak o kadar kolay ki...

Birbirlerini tanımayan 50-60 (ya da belki 100 ve üzeri!) üniversite öğrencisi bulursun, onlar da “arılar gibi” sokaklara dağılırlar, “kimin başkan olmasını istersiniz?” diye sorarlar (gerekirse belli aralıklarla, defalarca), ortam ne kadar “fırtınalı” olursa olsun, sonuç “sakin bir koydaki berrak sular gibi” önüne gelir!

Ben bunca yıl “biriktirdiğim” pırlanta misali kişilerden oluşan “insan hazinem”deki dostlarımla sohbet ederken aldığım notlarla bile bir sonuca ulaşabiliyorum;

Balçova’da örgütün en çok tanıdığı ve çok sevdiği isimlerden Muharrem Dayanç,

Buca’da geçtiğimiz yıllarda herkesin gözü önünde “hakkı gasp edilen” Suat Nezir,

Güzelbahçe’de Partinin en tanınan emektarlarından Uğur Yelekli,

Gaziemir’de her dönem bir aday etkinliğinde çalışan Yüksel Demirsoy,

Kemalpaşa’da ilçenin sevilen kişiliklerinden Dr. Erol Pektaş isimleri en çok zikredilen kişiler...

(İddia ediyorum; Genel Başkan Özel’in vurguladığı üzere anket sonuçları incelenebilir olursa, bu isimleri oralarda da ilk sıralarda göreceksiniz!)

Anketler konusunda Genel Başkan Özgür Özel’in söylediği şeyler çok önemli ve adalet açısından umut verici ; “doğru örneklemlerle, güvenilir şirketlerle, çapraz kontrollerle ve herkesin inceleyebileceği objektif anketler yapacağız”diyor...

Biraz önce “hayatta yaptığımız her şey sonsuza kadar titreşecek bir tele dokunur” dedim ya, bu kritik virajda “aday belirleme” o kadar önemli ki...

Özgür Özel “yerel yönetimler patikası”ndan “iktidar otoyolu”na çıkmayı hedefleyen CHP için eşi bulunmaz bir fırsat niteliğinde...

Ama bu aday belirleme sürecinde “eski hamam eski tas” izlenimi uyanırsa, “değişim rüzgarı” “döner”, “söner”, “biter”, “gider”; her şeye yazık olur.

https://www.gazeteyenigun.com.tr/makale/17805071/dogan-karabulut/chp-ve-anketler

DOĞAN KARABULUT / YENİGÜN