CHP ve DEM Parti, bazı kentlerde seçim iş birliği için ortak çalışma yürütecek

Özel'den 'açık ve şeffaf ilişki' vurgusu

CHP ve DEM Parti, bazı kentlerde seçim iş birliği için ortak çalışma yürütecek




CHP ve DEM Parti, bazı kentlerde seçim iş birliği için ortak çalışma yürütecek

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e iade-i ziyarette bulundu. Görüşmede, iki partinin, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde, bazı kentlerde “seçim iş birliği” yapmasına dönük ortak çalışma yürütme kararı alındı. CHP ve DEM Parti, hangi kentlerde iş birliği yapılacağı konusunda ortak çalışma yürütmek üzere heyetler oluşturacak.

DEM Parti Eş Genel Başkanları, daha önce kendilerini ziyaret eden CHP liderini parti genel merkezinde ziyaret etti.

Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmede genel başkanlar, iki partinin yerel seçimlerde bazı yerlerde iş birliği yapması için ortak çalışma yürütme kararı aldı. İş birliği yapılacak yerlerin tespiti ve koşullarını belirlemek üzere ortak çalışma komisyonu kurulması görüşü benimsendi. İki parti ayrıca DEM Parti’nin dile getirdiği “kent uzlaşısını” dikkate alarak işbirliği yapılmasında uzlaştı.

Kulislerde İstanbul, Adana, Hatay ve Mersin, iş birliği yapılabilecek iller arasında gösteriliyor.

'CHP tüm seçim çevrelerinde aday çıkarabilir, iddiasız yerlerde DEM Parti’ye destek verebilir'

Görüşmede, iş birliğinin nasıl olabileceği konusunda genel çerçeve de ele alındı, detaylar komisyona bırakıldı. Edinilen bilgiye göre DEM Parti, kritik olan illerden İstanbul’da da iş birliğine açık olduğu mesajı verirken, “işbirliğinin ön koşulu” olarak herhangi bir ilçe belediye başkanlığı talebinde bulunmadı.

DEM Parti heyeti, kent uzlaşısı olan yerlerde, meslek örgütleri ve sendika temsilcilerinin adaylaştırılması gerektiği görüşünü de dile getirdi.

İktidarın partili belediyelere “kayyum atama” politikalarını da eleştiren DEM Parti Eş Genel Başkanlarının, muhalefet partilerinin, özellikle de CHP’nin kayyum uygulamasına karşı dayanışmalarının önemini dile getirdikleri belirtildi.

CHP heyetinin ise bütün büyükşehirler ve iller ile İstanbul’un 39 ilçesi dahil, bütün seçim çevrelerinin tamamına yakınında aday çıkarmayı planladıklarını, ancak partinin iddiasız olduğu yerlerde DEM Parti’nin adayına destek verilmesinin söz konusu olabileceğini söylediği ifade edildi.

CHP kaynakları, DEM Parti adayına destek vereceği yerlerin son derece sınırlı olacağını, nerelerde bu partinin adayının destekleneceğine parti örgütlerinin karar vereceğini söylüyor.

CHP’ye Antalya sitemi

Görüşmede, DEM Parti ile CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Muhittin Böcek arasındaki “salon krizinin” de gündeme geldiği öğrenildi.

CHP kaynakları, DEM Parti Eş Genel Başkanlarının, Böcek'in adaylığına karşı bir yorum yapmadıklarını belirterek, “Sitem ettiler ancak herhangi bir adaylık dayatması söz konusu olmadı” dedi.

CHP’nin yeni adaylarının belirlendiği dünkü Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesi Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) görüşülen aday listesinde, Muhittin Böcek’in de adı yer almış ve Böcek'in adaylığının PM onayına sunulması kararlaştırılmıştı. Ancak son anda yapılan değişiklikle Böcek onaya sunulan listeden çıkarılmıştı.

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel de Antalya adayının bir sonraki toplantıda açıklanabileceğini söylemiş, kulislerde ise DEM Parti’nin CHP’ye yapacağı ziyaret nedeniyle Antalya adayının açıklanmasının ertelendiği yorumları yapılmıştı.

Özel'den 'açık ve şeffaf ilişki' vurgusu

Parti kurmaylarının eşlik ettiği CHP ve DEM Parti Genel Başkanları, görüşmenin ardından ortak açıklama yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parlamentoda sandalye sayısı olarak üçüncü büyük parti konumunda olan DEM Parti ile bundan sonra kamuoyu önünde açık ve şeffaf bir ilişki yürüteceklerini söyledi.

“Bugünkü ziyaret bir nezaket ziyareti olmakla birlikte iki parti arasında sürdürülen iletişimin ilk adımlarıdır” diyen Özel, bazı belediyelere kayyum atanmasını da eleştirdi:

“O yüzden bu kayyum siyasetini bir kez daha kesin ve net bir dille reddediyoruz. Bu ülkenin 81 ilinde, bu ülkenin 1000'e aşkın ilçesinde, bu ülkede her seçmen kendisini kimin yöneteceğini seçebilmeli, seçtikleri kişiler kendilerini yönetmeye devam etmelidirler.”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay üzerinden yargı kurumları arasında yaşanan krize de dikkat çeken Özel, yaşanan krizi “anayasa ve anayasal düzene karşı darbe girişimi” olarak gördüklerini söyledi.

Yargıda yaşanan krizin tüm toplumun can ve mal güvenliğin ihlal noktasına evrilebileceğine işaret eden Özel, bu duruma dikkat çekmek Pazar günü Ankara'da Tandoğan Meydanı’nda saat 13.00’da başlayacak mitinglerini hatırlattı.

Özel, tüm siyasi partilerin temsilcilerini ve toplum kesimlerini mitinge davet etti, “Önümüzdeki yerel seçimlerin ülkenin ortak geleceğine sahip çıkma seçimleri olduğunun bir kez daha altını çiziyorum. Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.

Hatimoğulları: İş birliklerinin yol ve yöntemini görüştük

Daha sonra söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise partisinin yerel seçim stratejisini “kent uzlaşısı” ile adaylarını belirleme üzerine kurduklarını anımsattı.

Kent uzlaşısının sadece siyasi partilere değil, bütün toplum kesimlerinin kucaklaşmasını sağlayacak bir yaklaşım olduğunu kaydeden Hatimoğulları, her kesimi temsil eden adaylarla yola çıkılmasını önemsediklerini söyledi.

Özel ile görüşmelerinde seçim iş birliğini de ele aldıklarını belirten Hatimoğulları, “Bizler bugün bu konularda neler yapılabileceğini, iş birlikleri konusunda yol ve yöntemler nasıl olur, nasıl olmaz, olur mu, olmaz mı, nerede olur; bütün bunlarla ilgili derinlemesine olmasa da bir görüşmeyi gerçekleştirdik" dedi ve ekledi:

"Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde yaşayacağımız yerel seçimler ülkenin demokrasisinin ve bütün genel sorun alanlarının önünün açılmasını sağlayacak bir nitelikte geçer.”

Siyasi partiler arasındaki diyaloğun sürmesini önemsediklerini kaydeden Hatimoğulları, “Ayrıştırılıp, kutuplaştırıldığımız; siyasetin ve siyasetçilerin kriminalize edildiği bir dönemde yan yana durmak, konuşabilmek, farklılıkların bir arada bulunabilmesi bir demokrasi örneğidir. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki günlerde bunu daha da güçlendirmek için hep beraber bütün demokrasi güçleri olarak daha geniş ölçeklerde emek verebiliriz” dedi.

Tuncer Bakırhan da "kent uzlaşısı" olarak ifade ettikleri yerel yönetim anlayışının Batı'da da karşılık bulması için iş birliği ve güç birliği dahil bütün seçeneklerin tartışılması gerektiğine işaret etti.

Bakırhan, “Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, yerel yönetimlerde iş birliği sağlanacak kentlerin hangileri olduğunu, hangi kentlerde çalışmanın yürütülebileceği konusunda bir çalışma yürütecekler” dedi.

BBC TÜRKÇE