CHP yönetimi bunu da yaptı demek

CHP'den demokrasi dersi!

CHP yönetimi bunu da yaptı demek




Daha neler göreceğiz… CHP yönetimi bunu da yaptı demek

SONER YALÇIN YAZDI...

Aslında aydınlatıcı günlerden geçiyoruz:

Bir televizyon kanalında, “CHP yönetimini eleştirdi” diye değerli hukukçumuz Prof. Ümit Kocasakal’ın partiden ihraç edildiğini öğrendim!

Siyasi düşünceler tarihine böyle bir ayıbın eklenmesi CHP yönetiminin kafa yapısını gösteriyor. Demek kendini, “özgürlük mücadelesinin meşalesi”/ demokratik rejimin teminatı gösteren CHP’de eleştirel düşünce suç oldu?  

Görüyoruz; parti yönetimini eleştirenler/ Kılıçdaroğlu'na biat etmeyenler hemen disipline sevk ediliyor.  Her türlü farklı görüşü ve rekabeti reddeden bir otoriterlik partililere dayatılıyor…

İnanmakta zorlanıyorum artık: Düşünce, parti disiplinini ihlal ediyor diye nasıl cezalandırılır?

CHP mevcut yönetiminin hedefi belli; parti içi demokrasiye hayat hakkı tanımamak.AKP’den farkı yok bu anlayışın.

Demokrasinin kalitesi sürekli düşürülüyor ülkemizde… Böylece, partilerde kararlar, parti organlarında değil, parti liderinin kişisel görüşleri çerçevesinde şekilleniyor.

Demokrasi kültürünü yok eden köhnemiş anlayışa son vermek gerekmiyor mu?

Partiye üye olmuş veya oy vermiş seçmenin düşünce yapısının önemsenmesi ne zaman şart olacak?  Bıktık, her şeyi kendi bilen lider dayatmalarından

Türkiye'nin en zorlu döneminde herkesler suskunken çıkıp cesurca konuşan Prof. Kocasakal, “görüşlerini açıkladı” diye partiden nasıl ihraç edilir? Kılıçdaroğlu ve şürekası nerelere savruldu böyle?

***

Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde bu köşede defalarca parti içi demokrasinin yararlarını yazdım…

Adaylık sürecine parti kanallarının katılımının yararlarını yazdım…

Kılıçdaroğlu ve küçük çevresinin adaylık dayatmasının yanlışlığını yazdım…

Sonuçta uğramadığım hakaret kalmadı!

Parti örgütü devreden çıkarılıp/ demokratik katılım kanalları kapatılıp “rızanın imalatı” için kullanışlı medya mensupları devreye sokuldu. Ciddi uyarılarda bulunan bir avuç kişi, “kraldan çok kralcıların” yer aldığı sosyal medyada “çarmıha” gerildi. Ve:

Kılıçdaroğlu’na rızanın imalatı için görev verilen “tutum belirleyiciler” hâlâ sorgulanmıyor.

Kimse kusura bakmasın, statü arayışındaki çömez gazeteciler bile kandırdı sizi! Bazı gazeteciler hâlâ ekranlarda belediye başkanlığı kapmak için Kılıçdaroğlu propagandası yapıyor! Süslü sözlerle buna yine sizi de ortak etmek istiyorlar…

Yeter! Ulufe dağıtan parti saltanatını yıkmak gerek.

Ama nihayet çabalar başladı. Örneğin, yarışmanın olduğu kongreler olunca manipülatif bilgilerin dağıtıcısı kurnaz gazeteciler delege bile seçilemedi.

Evet siyasetin, koltuk kapmanın aracısı olmasına son vermek gerekir. Liderin iki dudağı arasına hapsedilen CHP’nin silkinip kendine gelmesi gerekiyor…

Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde CHP'de parti içi demokrasi hayata geçirilseydi bugün ağır yenilgi yaşanmayabilirdi. 6’lı Masa’ya “adaylığımı kabul edin” diye bol kepçeden milletvekilliği dağıtılmazdı…

Ne yazık ki bu politik kurnazlıklar hâlâ sorgulanmıyor. Böylece sürekli kendini tekrar eden çemberden çıkılamıyor.

***

Partilerin içinde bulunduğu anti-demokratik yapıdan yalnızca liderleri sorumlu tutmanın hakkaniyetli olmadığını düşünüyorum. Çoğu  uyanık partili bu çarpık düzene -siyasi ranta kavuşmak için- göz yumuyor. Ahlaki idealizmi öldürdük. Ülkesi, halkı, partisi için kendini feda eden kuşaklar yok aramızda artık…

Kendimizi kandırmayalım; bu sebeple Kılıçdaroğlu koltuk arzıyla delegeleri kendi yanına çekmeye çalışmıyor mu? Ver delegeyi al belediye başkanlığını!

CHP, sağlıklı demokrasi için en başta dayatmacı “merkez yoklaması” anlayışını tarihin çöp sepetine atmak zorunda…

CHP, -salt kendi çıkarını düşünen, örgütler üzerinde tam kontrolü sağlayan- “kişinin partisi” olmaktan kurtulmak zorunda... Bu oligarşik düzendir. AKP’yi bu kafa iktidardan indiremez. Asıl mücadele edilmesi gereken bu kafadır. 

Ancak ne gezer; “düşüncesini açıkladı” diye Prof. Ümit Kocasakal’ı partiden ihraç etmişler. Pes.

Soner Yalçın

Odatv.com