CHP'de 'değişim' kurultayı: 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi kapandı, yeni Genel Başkan Özgür Özel
Özel: 'Bundan sonra hep beraber büyük zaferler kazanacağız'
CHP'de 'değişim' kurultayı: 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi kapandı, yeni Genel Başkan Özgür Özel
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı, Ankara'da toplandı. Mayıs ayında kaybedilen genel seçim sonrası 'değişim' sloganlarıyla gidilen kurultayın ilk gününde yeni genel başkan seçildi, pazar günü parti meclisi belirlenecek.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Ankara'da toplanan 38. Olağan Kurultayının ilk gününde Genel Başkanlık koltuğunun yeni dönemdeki sahibi belli oldu. Ana muhalefet partisine liderlik edecek isim, değişim talebini temsil eden Özgür Özel oldu.
Özel, gün boyu devam eden konuşmalar, atışmalar ve ilk tur oylama neticesinde 682 delegenin oyunu aldı. Kılıçdaroğlu'na ise 664 delege destek verdi. 18 geçersiz oy çıktı. Genel Başkan seçilmek için salt çoğunluk olan 684 oy gerekiyordu.
Bu sonuçlar üzerine seçim 2. tura kaldı.
Gece yarısından sonra yapılan 2. tur neticesinde oylarını 812'ye yükselten Özgür Özel partinin 8. lideri ilan edilmiş oldu. İkinci turda Kılıçdaroğlu'nun oyu 536'da kaldı.
Böylece, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2010'da başlayan CHP genel başkanlığı dönemi sona erdi.
Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde ilk kez bir kurultayda genel başkan değişimi yapılmış oldu.
Özel: 'Bundan sonra hep beraber büyük zaferler kazanacağız'
Nihai sonuçları, Kurultay Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun duyurmasının ardından Özgür Özel, partinin yeni genel başkanı sıfatıyla bir teşekkür konuşması yaptı. Özel, '1366 delegemizin tamamının bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum. Bu zafer bir adayın, bir ekibin değil, tüm Cumhuriyet Halk Partililerindir. Bundan sonra hep beraber büyük zaferler kazanacağız.' dedi.
Kılıçdaroğlu: 'Yeni Genel Başkanımız Özgür Özel’i kutluyor, başarılar diliyorum'
Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tur sonuçlarının açıklanmasını beklemeden salondan kurultay salonundan ayrılarak evine geçti. Özgür Özel'in yeni genel başkan ilan edilmesi üzerine Twitter hesabından tebrik mesajı paylaştı. Mesajında şunları söyledi: "Büyük Önderimiz Atatürk’ün emanetini, bugüne kadar onurla taşıdım. Ve bugün, kurultay delegelerimizin verdiği kararla, Genel Başkanlık görevine veda ediyorum. Bugüne kadar mücadelemize omuz veren herkese teşekkür ederim. Genel Başkanlık görevine seçilen yeni Genel Başkanımız Özgür Özel’i kutluyor, başarılar diliyorum."
Kurultay'da neler yaşandı?
Partinin 38. Kurultayı Ankara'da toplandı. Geçtiğimiz mayıs ayında kaybedilen genel seçimler sonrası parti içinde yükselen 'değişim' sloganlarıyla kurultay sürecine gelinirken 81 ilden 1.367 delege, yeni genel başkan ve parti meclisi üyelerini seçmek üzere bir araya geldi.
Ana muhalefet partisinde kurultayın ilk günü genel başkanlık, yarın (Pazar günü) ise 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ve 15 üyeli Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri için seçimi yapılıyor.
Ankara Spor Salonu'nda saat 10:00 itibarıyla başlayan olağan kurultayın sloganı 'İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik' olarak belirlendi. Divan Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen kurultay öncesi, CHP Genel Başkanlığına adaylık için parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanı Özgür Özel, eski PM üyesi Örsan Öymen ve eski milletvekili İlhan Cihaner imza topladı.
İlhan Cihaner, kurultay sabahı sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak adaylıktan çekildiğini duyurdu. Cihaner, çirkin bir ortam yaratıldığını savunduğu mesajında 'Bu anti demokratik, siyasetsiz ve kişilere indirgenmiş yarışın parçası olmayı reddediyoruz' ifadelerini kullandı.
Kurultay'ın ilerleyen saatlerinde eski milletvekili İlhan Cihaner'in ardından bir diğer aday eski PM üyesi Örsan Kunter Öymen de çekildiğini açıkladı.
Cihaner ve Öymen'in çekilmesiyle birlikte, partide liderlik koltuğu yarışı Kılıçdaroğlu ile Özel arasında geçti.
Kılıçdaroğlu, kurultaydaki konuşmasında '6'lı masa ittifakı' eleştirilerine yanıt verdi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kurultayında yaptığı konuşmada seçim sürecindeki '6'lı masa ittifakı' eleştirilerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, 'Yolu doğru olanın yükü ağır olur, hançerle beraber yükümüz ağırdı. Beni asıl üzen sırtımdaki yük değil sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, kazanamadık' dedi.
Kılıçdaroğlu'nun öne çıkan açıklamaları şöyle:
"Sevgili örgütüm; biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm ama asla utandıracak bir şey yapmadım.
100 yıllık bir tarih her siyasal partiye nasip olan bir tarih değildir. 100 yıllık tarih içerisinde genel başkanlarımız tutuklandı, hapse girdi. Yılmadık. Şimdi 100. yılımızı kutluyoruz. Türkiye'de hiçbir partiye nasip olmayacak tarihi beraber yaşıyoruz. CHP'yi 100 yıl yaşatan gerçek kuruluşunun savaş meydanlarında Kuvayi Milliye'ciler tarafından gerçekleştirilmesidir. Biz sıradan bir parti değiliz. Biz Kuvayi Milliyecilerin partisiyiz. Biz Atatürk'ün partisiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmememesi için mücadele eden bir partiyiz. Biz herkesin inancına, herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz.
100 yılı yaşatanın örgütlerimiz olduğunu kimsenin unutmaması gerekir. Örgütlerimiz, 100 yıllık mirası yaşatanlardır. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda 5'li çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları yok. Bundan sonra da asla olamayacaktır. Bu salonda mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Bundan sonra da olmayacaktır."
"Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır: Osman Kavala'ya, Selahattin Demirtaş'a selam olsun..."
"Bizim kurultaylarımız her türlü düşüncenin özgürce sorgulandığı kurultaylardır. Bu aynı zamanda aydınlanmanın güvencesini ve sürekliliğini gösteririr. Onların kurultayları ise haber değeri olmayan kurultaylardır. 3 temel noktayı ifade edeyim. Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Örgütler 100 yıllık birkiminin temel taşlarıdır. Ben dahil hiç kimse; ben dahil, kendisini partisinin üzerinde göremez.
7 madde halinde ülkenin içinde bulunduğu tabloyu ilginize sunacağım;
1. bugün içinde bulundğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır.
2. saray devleti çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyadır.
3. yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek, milyonları yardıma muhta hale getirmek Saray'ın politikası haline gelmiştir. Yoksulluk bir anlamda kabullenerek sürdürülebilir bir kültür haline dönüştürülmüştür. Türkiye'yi öyle bir noktaya getirdiler ki yasa dışı zenginleşme hayranlıkla izlenir hale geldi.
4. Türkiye fiilen yarı açık cezaevine dönmüş durumdadır. Gazeteciler görevlerini yapamaz haldedirler. Bu kurultayımızda şu anda tutuklu olan Tolga Şardan’a, Can Atalay’a, Osman Kavala’ya, Selahattin Demirtaş’a, Tayfun Kahraman’a, Çiğdem Mater'e, Emine Mine Özerden’e, Yiğit Ali Ekmekçi’ye, Hakan Altınay’a ve Barış Pehlivan’a selam gönderiyoruz. Selam olsun size demokrasi kahramanları.
5. İktidarda kalmak için her türlü hile ve sahtekarlığı yapmak Saray'ın politikası haline gelmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin'de bile Türkiye'nin sözü geçmemektedir.
7. Türkiye, para karşılığı yanlış dış politikalar sonucu sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür.
Bu 7 madde tablonun bir yüzüdür. Saray'ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerekir."
İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik: Halka yeni bir seçenek sunmalıyız
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, 38. Olağan Kurultayı'nda açıklamalarda bulunarak, "Şimdi önümüzde iki yol var: Ya topluma yeni bir umut, yeni bir heyecan, yeni bir inanç vereceğiz; ya da 2023 seçimleri sonrasında ortaya çıkan büyük umutsuzluk dalgası yayılarak devam edecek" dedi.
Çelik şunları söyledi:
"İktidarın tek alternatifi biziz. Yüz yıllık köklerimizden aldığımız güçle, birikimimizle bu karanlığı dağıtacak güç biziz. Toplum bizden umut bekliyor, tarihin sarkacı yön değiştiriyor. Tarih bizi göreve çağırıyor.
Biz size yeni bir yol, yeni bi umut yeni, bir başlangıç vaadediyoruz. Toplum ve ülkemiz Cumhuriyet Halk Partisi'nden büyük bir değişime öncülük etmesini bekliyoruz.
İstanbul'un sokaklarında dolaştığımda gözlerimin içine bakan insanlarımızın bizden umut beklediğini görüyorum. Bu umut ancak bir değişimle mümkün. Değişmeliyiz, toplumun her kesimi kucaklayacağız kaygısıyla siyasetsizleşmek yerine, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini Türkiye'nin koşullarına güncelleyerek kendimizi topluma anlatmalıyız.
İnançlara saygılı laikliği topluma anlatmalıyız. Parti içi demokrasiyi güçlendirmeliyiz. Cumhuriyet Halk Partisi kurucu değerleriden ayrılmadan sosyal demorkasiyi, eşitliği, özgürlüğü, adaleti, gelirin adil dağıtılmasını daha güçlü savunmalıyız.
Halkımıza yeni bir seçenek sunmalıyız."
Özgür Özel: Partimiz 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı
Kurultayda oylamaya geçilmeden önce CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel de konuşmasında dikkat çeken mesajlar verdi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasında yaptığı "hançer" açıklamasına yanıt veren Özel, "Hiç üzerime alınmadım. CHP'de hançer olmaz ama bizim partide kılıç da olmaz" dedi ve şöyle devam etti: "Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Hani seçimlere iki gün kala sizin atadığınız önce Atatürk’e sonra önceki genel başkanımıza laflar eden kadını sorduğum dediğiniz Hasan Cengiz bir kılıç getirmiş. CHP’de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olup değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım."
Özgür Özel şunları söyledi:
"Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.
Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.
Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.
Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.
38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.
Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.
Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.
Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.
EURO NEWS