CHP’de delegenin “değişim” ısrarı
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) için yapılacak kritik değişikliklerin de yolunu açtı.
CHP’nin "iktidar" temalı kurultayına üzerinde "baskı, tehdit" olduğu iddia edilen delegenin değişim ısrarı damga vurdu. Şimdi gözler MYK’da.
CHP’nin “iktidar” temalı 37.Olağan Genel Kurultayı, hem muhalefet hem de yönetim tarzına ilişkin tartışmalarla bitti. Başkanlık seçiminde delegelerin değil 80 il başkanının imzasıyla ‘tek aday’ gösterilip 6.kez genel başkanlığa seçilen Kemal Kılıçdaroğlu parti meclisi seçimine delegelerin elini rahatlatacak anahtar listeyle gitti.
En üst karar organı parti meclisi (PM) seçiminde kullandıkları taktik oylarla Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde önemli değişiklikler yapmayı başaran delegeler, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) için yapılacak kritik değişikliklerin de yolunu açtı.
Kılıçdaroğlu, delegelerin istedikleri değişimi yapmalarını sağlamak için 52 kişilik yerine 80 kişilik bir anahtar listesi hazırlasa da, listede mevcut MYK üyelerinin varlığını korudu. Ancak seçim sonrası Yıldırım Kaya, Tuncay Özkan, Aykut Erdoğdu ve Ünal Çeviköz PM’ye girecek yeterli oyu alamadı. Bu dört MYK üyesinin yerine yapılacak yeni görevlendirmeler için kulisler şimdiden hareketlendi.
Emekli büyükelçi Ünal Çeviköz’ün PM’ye girememesi nedeniyle partide dış politika alanında boşluk yaşanacağı konuşulurken, medyadan sorumlu olan Tuncay Özkan’ın yerine PM’nin gazeteci kökenli isimleri Ali Öztunç ile Eren Erdem’in isimleri üzerinde duruluyor.
Çeviköz'den boşalan MYK üyeliği içinTBMM Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Oğuz Kaan Salıcı’nın ya da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu üyesi Selin Sayek Böke’nin ismi üzerinde duruluyor.
60 kişilik PM’nin yüzde 30’unun değiştiği seçim sonrasında resmi olmayan sonuçlara göre PM’nin 25 yeni üyesi oldu. PM üyelerinin 33’ü milletvekillerinden oluşuyor.
Eren Erdem: Sorumluluğumun bilincindeyim
PM üyesi Eren Erdem Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından belirlenen anahtar listede yer alamamasına karşın yine listeyi deldi. Böylelikle 3.kez anahtar listeyi delmeyi başaran Erdem DW Türkçe’ye “Örgütlerimiz listenin dışında olsam da beni seçerek önemli bir sorumluluk verdi. Sorumluluğumun bilinciyle, partimin birliği ve iktidar yürüyüşü için mücadelemi sürdüreceğim” diye konuştu.
Erdem’in 3 dönemdir listelerde yer almadığına dikkat çeken delegeler onu “ciddi güç” olarak tanımlıyor. Bu gücün parti yönetimince de kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan delegeler, partide “sahada daha çok çalışacak, halkla buluşacak” yönetici görmek istediklerini söylüyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun listesini delen Gaye Usluer, Müslim Sarı, Aylin Nazlıaka ve Gürsel Erol da delegeler tarafından partide “değişimin ve yeniliğin güçleri” olarak gösteriliyor.
Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesindeki 27 yaşındaki Sevgi Kılıç, ‘gençlik ve kadın kotasından’ PM’ye girmeye hak kazandı. Kılıç, “başörtülü aday” olarak gündeme gelmesine tepki gösterirken “CHP’li kimliğimle gündeme gelmek istiyorum” diyor.
Değişim mi, “eski tas eski hamam” mı?
Kurultayı izleyen Ankara’daki deneyimli gazetecilerden Sibel Hürtaş, Kılıçdaroğlu’nun kendi MYK’sını yeni PM listesinde korumaya çalışmasını “ahde vefa” olarak tanımlıyor. “Ama delege aynı düşüncede değildi. 4 MYK üyesininin PM’ye seçilememesi delegenin değişim isteğini yansıtıyordu” diyen Hürtaş, listeyi delen isimlerin de “zoru başardığını” söylüyor.
Siyaset Bilimci Prof. Ayşe Ayata ise PM’deki değişikliklerin parti politikalarına nasıl yansıyacağı üzerinde kafa yoranlardan. Ayata, Sevgi Kılıç gibi bir ismin PM’ye alınmasının partide yenilik yaratmayacağını düşünüyor.
Ayata “Sevgi Kılıç başörtüsüyle gündeme gelmesinden yakınıyor. Zor bir durum. Parti, toplumda ve partide karşılığı olan bir isimle yenilik yapmaya çalışsaydı daha başarılı olurdu. PM’deki değişikliklerin parti politikalarında değişiklik yaratması mümkün değil. Eski tas, eski hamam görüntüsü var” diyor.
Kurultayda genel başkanlık için aday olması beklenen İlhan Cihaner, delegelerden yeterli imza toplayamayınca adaylığını ilan edemedi. Delegelerin “işten atılmakla tehdit edildiği” iddiasında bulunan Cihaner, Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almadığı gibi kendisi de PM için aday olmadı. CHP yönetimi tehdit iddialarıyla ilgili açıklama yapmaktan kaçınırken, Cihaner “hesap soracağız” çıkışını sürdürüyor.
İttifakı neden öne çıkardı?
Kılıçdaroğlu’nun “iktidar” temalı kurultayda, iktidarın yolunun ittifaklardan geçeceği mesajı Ankara’da siyasetin en çok konuşulan konusu oldu.
Siyasi muhalefet, Kılıçdaroğlu’nun ittifak mesajını “Erdoğan’a karşı buluşalım” şeklinde yorumlarken, bu mesajın önümüzdeki süreçte değerlendirileceğini ancak bu değerlendirmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ya da MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ülkeyi ne zaman seçime götüreceğinin temel rol oynayacağını konuşuyor.
Siyaset Bilimci Doç. Burak Bilgehan Özpek, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin bugünkü sistemde tek başına iktidar olamayacağını “gerçekçi” bir şekilde ifade ettiğini dile getirirken, Erdoğan karşısında kazanmak isteyen muhalefet partilerinin hepsinin ittifak üzerinde daha sık durması gerektiğini söylüyor.
Özpek, Kılıçdaroğlu’nun mesajının partideki ve kamuoyundaki sol çevreleri rahatsız edebileceğini ancak Kılıçdaroğlu’nun merkez siyaseti güçlendirerek yeni bir seçime gitme kararının Erdoğan iktidarı karşısında ‘yeni bir hamle’ olduğunu belirtiyor.
Özpek "Kılıçdaroğlu Kürt sorununun çözümünde parlamentoyu adres göstererek HDP’yi meşru bir parti olarak gördüğü mesajını vermesi de önemli. HDP’yi Öcalan’dan ayrıştırmaya çalıştı. Savaş-barış konularında Erdoğan yönetimi gibi keyfi politika izlemeyip, meclis denetimine tabii kararlarla ilerlemek istediklerini de anlattı” diyor.
Siyaset Bilimci Prof. Ayşe Ayata ise “iktidar” temalı bir kurultayda ittifak vurgusu yapmanın bir siyasi partiyi güçlendiremeyeceğini öngörüyor. Ayata, “Tamam gerçekçilik var ama iktidar yürüyüşü için Kılıçdaroğlu’nun ittifak ötesinde daha güçlü mesaj vermesi gerekirdi” yorumu yapıyor.
Gazeteci Sibel Hürtaş ise Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde Doğu ve Güüneydoğu'dan yer alan isimlerin de bulunmasının önemine dikkat çekiyor. Hürtaş, “O isimlerden biri Siirt İl Başkanı Nevaf Bilek. Delegenin desteğini aldı ve PM’de yer aldı. Bakalım Kürt sorununun çözümü için bölgeden gelen isimler ne kadar aktif olacaklar? Tabii bu isimlerin MYK'da yer alıp almayacakları da önemli” diyor.
Hilal Köylü / Ankara
Deutsche Welle Türkçe