CHP’de İktidar Mücadelesi: İmamoğlu’nun Kellesi İsteniyor

Siyasi Rakipleri İmamoğlu’nu “çantadan çıkan tavşan” olarak görüyor

CHP’de İktidar Mücadelesi: İmamoğlu’nun Kellesi İsteniyor


YUSUF İNAN YAZDI...

CHP’de İktidar Mücadelesi: İmamoğlu’nun Kellesi İsteniyor

Ekrem İmamoğlu'nun siyasetteki hızlı yükselişi, aslında CHP içinde uzun süredir var olan bir iktidar mücadelesinin gün yüzüne çıkmasına neden oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmesiyle birlikte, İmamoğlu’nun yıldızı parlamaya başladı. Seçimi kazanarak elde ettiği başarı, onu yalnızca İstanbul'da değil, tüm Türkiye'de tanınan bir figür haline getirdi. Ancak bu yükseliş, sadece AK Parti saflarında değil, aynı zamanda CHP içinde de ciddi tedirginlikler yarattı.

İlk tedirgin olan, İmamoğlu'nun parlamasına vesile olan dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibiydi. İmamoğlu’nun, kısa sürede Kılıçdaroğlu'nu gölgede bırakıp, CHP’nin bile üzerine çıkması, partinin içindeki dengeleri alt üst etti. Bu süreç, CHP içinde uzun süredir var olan iktidar savaşlarının yeniden alevlenmesine neden oldu.

Türkiye, CHP içindeki rekabet savaşlarını yakından tanır. Deniz Baykal’ın kaset skandalıyla tasfiye edilmesi ve ardından Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğuna oturması, bu partideki iktidar mücadelelerinin ne kadar acımasız olabileceğinin en somut örneğidir. Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde CHP, defalarca seçimlerde başarısızlığa uğradı ve bu başarısızlıklar, partiyi derin bir krizle yüz yüze bıraktı. Şimdi ise benzer bir süreç Ekrem İmamoğlu için işliyor.

İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı, bu savaşın sadece bir yansıması. Eğer bu ceza onanırsa, CHP içindeki iktidar savaşının tarafları büyük bir memnuniyetle bu kararı kutlayacaktır. Çünkü İmamoğlu, parti içindeki birçok kişi için bir tehdit olarak görülüyor. CHP’de iktidar hayali kuran yüzbinlerce kişi, İmamoğlu’nu bir “çantadan çıkan tavşan” olarak görüyor ve onun yükselişini kendileri için bir engel olarak değerlendiriyor.

Benzer bir tasfiye sürecini HDP’de Selahattin Demirtaş da yaşamıştı. Demirtaş, güçlü bir çıkış yaparak partinin geleneksel siyasetine meydan okudu, ancak bu meydan okuma onun tasfiye edilmesine yol açtı. Şimdi İmamoğlu da benzer bir kaderle karşı karşıya.

Siyaset, maalesef acımasız bir oyun. Makam ve mevki uğruna verilen mücadelelerde dava söylemleri çoğu zaman bir kenara bırakılır. Ak Parti’de yaşanan 17-25 Aralık süreci, Bilal Erdoğan'ın tasfiyesi, Berat Albayrak’a yönelik itibar suikastleri ve 15 Temmuz hain darbe girişimi, bu acımasız mücadelenin farklı yüzleridir. İktidar uğruna, bir ülkenin geleceğini tehlikeye atmak bile göze alınabiliyor.

Bugün İmamoğlu’nun karşı karşıya olduğu durum, CHP içindeki iktidar mücadelesinin bir sonucudur. Onun önündeki en büyük engel, kendi partisi. CHP’den kurtulmadığı sürece, İmamoğlu’nun siyasi hayatı bitmeye mahkum görünüyor.

İktidar savaşları, sadece partilerde değil, bir ülkenin kaderini de değiştirebilir. İmamoğlu’nun kaderi de, bu savaşın nereye evrileceğine bağlı olacak. Ancak bir gerçek var ki, CHP içindeki bu mücadele, İmamoğlu’nu bitirme noktasına getirmiş durumda. Onun siyasi geleceği, bu mücadelenin sonucunda şekillenecek.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

Mail: [email protected]