CHP’de kavga büyür mü?

“CHP’nin kendine yaptığını kimse yapmaz”.

CHP’de kavga büyür mü?


Yerel seçimlerin verdiği moral, İstanbul seçimlerinin sağladığı başarı ile CHP iç tartışmalarını bitirmiş, birbiriyle uğraşan parti olmaktan çıkmış, hatta hafiften “Türkiye’yi yönetmeye talibiz” havasına girmişti. Ta ki o Külliye’ye giden CHP’li haberine kadar.

SAHNE 1

Haber, güya parti içi muhalefet olarak gördükleri Muharrem İnce’yi tasfiye etmek, Erdoğan’ı ise işi gücü bırakmış CHP’nin içini tanzim eden taraflı Cumhurbaşkanı konumuna düşürmek için servis edilmişti. Fakat ne olduysa oldu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu FOX TV’de yayına çıktı. CHP’yi kollayacağına, büyük bir ailenin reisi gibi davranıp partililerin hukukunu koruyacağına kalktı, “Doğrudur” dedi. O andan itibaren iş döndü, bumerang gibi CHP’yi vurdu.

SAHNE 2

Eski CHP Milletvekili Sinan Aygün ile CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında rüşvet pazarlığı döndüğü haberleri gündeme bomba gibi düştü. Sinan Aygün, “TOGO kuleleri için belediye meclis üyeleri benden 25 milyon TL rüşvet istedi” diye yargıya müracaat etti. Mansur YavaşSinan Aygün’ün 570 milyon TL haksız kazanç elde ettiğini savundu. Aygün’le görüşmediğini, telefonlarına çıkmadığını söyledi.

Sinan Aygün“İddiaları önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ilettim. Kılıçdaroğlu, işi CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’na havale etti. O da telefonlarıma çıkmadı” diyor. CHP Genel Başkanı hem tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacak hem de bu işten CHP’nin yara almadan çıkmasını sağlayacak bir liderlik sergileyemedi. Pandoranın kutusu açıldı, pis kokular ortaya saçılmaya başladı. Bülent Kuşoğlu silueti ise her iki krizde de kendini hissettirmeyi başardı. Külliye’ye giden CHP’li haberini Rahmi Turan’a verdiğini itiraf eden gazeteci Talat Atilla’nın internet sitesinde yazar olduğu için, Ankara kulislerinde haberin kaynağının da Kuşoğlu olabileceği dedikoduları yayıldı. Sinan AygünKuşoğlu’nun ağabeyinin Genelkurmay İstihbarat’ta görevli olduğunu ve FETÖ’den soruşturulduğunu iddia etti. Kuşoğlu, ağabeyi değil kardeşi olduğunu, onun da 6 yıl önce emekliye ayrıldığını açıkladı. Ama böylece CHP’de içinde Kuşoğlu ismi geçmeyen bir krizin yaşanmayacağı algısı oluştu.

CNN Türk’te birlikte program yaptığımızda Gürkan Hacır CHP için “Perdesiz eve benzer” demişti. Ne kadar haklı olduğunu bu iki olay bize gösterdi. Her hafta bir krizin patlak verir hale geldiği CHP’de bu iş yatışır mı? Yok. Tam aksine turpun büyüğü heybede.

Eğer Melih Gökçek büyük bir şehvetle bu olayın peşine düşmeyi, sahibi olduğu TV kanalından ve sosyal medya hesabından bu işin arkasında Gökçek var imajı verecek şekilde abanmayı bırakır, iktidara yakın medya bunu bir kampanyaya dönüştürmezse bu tartışma sürer. Çünkü bizim millet akçeli ilişkileri sevmez.

PEKİ SAHNE ÜÇ YOK MU?

Var. Hem de bu hafta oynanacak. Adı da “CHP’nin kendine yaptığını kimse yapmaz”.

Sinan Aygün bugün basın toplantısı yapıp rüşvet iddialarına neden olan konuşmaları açıklayacak.

Peki Mansur Yavaş’ın bu işten çıkışı yok mu? Var. Mansur Yavaş, 25 milyon istediği iddia edilen belediye meclis üyeleri ile TOGO kulelerinden 570 milyon fazladan para kazandığını iddia ettiği Sinan Aygün için “Ankaralının bir kuruşunu kimseye yedirmem. Kimsenin de gözünün yaşına bakmam. Kimseye eyvallahım yok” der ve hepsini yargıya verirse bu işten büyüyerek çıkabilir. Yolsuzluklara savaş açan başkan konumuna yükselir.

SON SÖZ

Mansur Yavaş’ın kaderi, Mansur Yavaş’ın elinde...

 

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/chpde-kavga-buyur-mu-41403602

 

ABDÜLKADİR SELVİ / HÜRRİYET