Mektubunda CHP'nin Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturan Ankara Anlaşması'nı 1963 yılında imzalayan siyasi parti olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini ülkemiz için temel bir hedef olarak görüyoruz” dedi.

Avrupa ve Avrupalılık'ın demokrasinin, hukukun üstünlüğü ve insan hakları ilkelerinin evrenselliğine dayandığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu kavramın salt ulusal ve dinsel bakış açılarıyla ele alınmasının eksiklik olacağı uyarısı yaptı.

2019 yerel seçim sonuçlarına vurgu

"Türkiye'nin AB zirvelerinde sadece dış politika bağlamında gündeme gelmesinden ve adaylık sürecine hiç değinilmiyor olmasından büyük üzüntü duyduğunu" ifade eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu demokrasi sorunu birçok platformda gündeme getirilse bile, ulusumuzun demokrasi birikiminin bütün sorunlarımızı halkın katılımıyla aşacak düzeyde olduğunu biliyorum" dedi ve bu yoldaki en önemli kanıtın 2019 yılında yapılan yerel seçimler olduğunu kaydetti.

"AB üyesi Türkiye'nin büyük katkıları olacaktır" 

Avrupa ailesinin ve Avrupa Birliği’nin üyesi olan bir Türkiye’nin bölgesinde huzur, barış, ekonomik gelişme ve demokratikleşmeye büyük katkıları olacağını belirten CHP lideri, mektubunu “Hepimiz büyük insanlık ailesinin bir üyesiyiz. Uluslarımız tarihten gelen güçlü bağlarla birbirine bağlı. Bu köklü ilişkiyi bir üst aşamaya taşıyarak Avrupa’yı geçmişte olduğu gibi küresel politikalarda, ekonomide, bilimde ve kültürde dünyanın öncüsü yapmak görevi bizi bekliyor. İlerici değerlerimizin dünyaya şekil verdiği yeni bir çağın başlaması umuduyla mücadelenizde başarılar diliyorum" ifadesi ile noktaladı.

"Dış politika ciddi sapma içinde"

Kılıçdaroğlu başkanlığında bugün toplanan CHP Dış Politika Danışma Kurulundan da benzer mesajlar çıktı. Kurul toplantısının ardından yazılı basın açıklaması yapan Genel Başkan Dış Politika Başdanışmanı, İstanbul milletvekili Ünal Çeviköz, "Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş dış politika çizgisinin ciddi bir sapma ile karşı karşıya olduğu uyarısı yaptı.

Açıklamada, "Gerek yeni ABD yönetimi ile Türkiye’nin geleceği, gerek Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ilerleyebilmesi çağdaş dış politika çizgisinin temel paydaşları olan laiklik, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, temel hak ve özgürlükler ve sosyal devlet ilkeleri esasına dayalı olarak ilerletilmedikçe bu savrulmanın sona ermesinin mümkün olmayacağı bellidir. Türkiye’nin en kısa zamanda bu vizyonu ortaya koyan bir anlayışla dış politikasına çeki düzen vermesi gereklidir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye'nin AB zirvelerinde sadece dış politika bağlamında gündeme gelmesinden ve adaylık sürecine hiç değinilmiyor olmasından kaygı duyulduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Türkiye’nin evrensel ilkelere dayalı demokratik uluslar topluluğu içinde hak ettiği yeri alması ve Avrupa entegrasyonundan asla dışlanmaması gerekir" denildi.

Deutsche Welle Türkçe