CHP’den Kürt Sorununun Çözümü İçin Beş İlke
"Akil adamlar heyeti" önerisi
CHP’den Kürt Sorununun Çözümü İçin Beş İlke
DİYARBAKIR —
“Helalleşme buluşmaları” kapsamında Diyarbakır’ı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün de bölgedeki sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle biraraya geldi. Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’de demokrasi olmadığını belirterek, Kürt sorununun çözümü için 5 ilke açıkladı.
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretinin ikinci gününde Dicle Toplumsal Araştırma Merkezi (DİTAM) tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Tigris Diyalogları” toplantılarına konuk oldu. “Türkiye’de muhalefet ve CHP’nin tutumu” konulu toplantıya, Diyarbakır ve bölge illerinden çok sayıda STK temsilcisi, akademisyen, gazeteci, aktivist katıldı.
Toplantıda ilk sözü alan DİTAM Başkanı Mehmet Vural, Türkiye’nin gerçek anlamda bir yüzleşmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Geçmişin kan davasına dönüştürülmemesi gerektiğini vurgulayan Vural, “Türkiye'nin gerçekten yüzleşmeye ihtiyacı var. Özellikle geçmişle de birleşmesi, geçmişle hesaplaşması lazım. Hiçbir art niyet taşımadan, insanların hoşgörü içerisinde bu yüzleşmeyi bu helalleşmeye yapması lazım. Genel başkanın ‘Türkiye demokrasi gelecekse yolu Diyarbakır'dan geçer’ söyleminin artık vücut bulması lazım. Diyarbakır o konuda bir mihenk taşıdır. Demokrasinin yolu da geçer Avrupa Birliği'nin yolu da geçer maalesef buna şimdiye kadar uyulmadı. Umarım bundan sonra bölgenin önemi anlaşılır. Geçmişi bir kan davasında dönüştürmeye gerek yok. Kürt sorununda geçmişi unutmadan daha çok geleceğe bakarak geleceği inşa ederek, bakmak lazım. Taraflar bu konuda geleceğe odaklanması lazım. Bu yüzleşme ve helalleşme eminim bir gün yerini bulur” dedi.
Daha sonra söz alan CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise demokrasi vurgusu yaptı. “Türkiye’de demokrasi yok” diyerek sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, “Demokrasi olsaydı bugün biz özgürce tartışabilirdik. Hiç kimse kendisini ötekileştirilmiş olarak görmezdi. Medya özgürce siyaset kurumlarını eleştirebilirdi. Medyanın, basının özgürlüğü olurdu. Düşünceyi ifade özgürlüğü olurdu. Adalet olurdu. Bütün bunları yargının daha tarafsız, objektif ve hukuki ilkelere göre karar verdiği bir süreci yaşardık. Üst mahkemelerin verdiği kararları hatta AİHM’nin verdiği kararları alt mahkemede sıradan bir hakim, ‘Ben bunları uygulamam’ diyemezdi. Bütün bu sorunların temelinde demokrasinin yoksunluğu yatıyor. Türkiye’de demokrasi yok bunu kabul etmemiz lazım” diye konuştu.
"Akil adamlar heyeti" önerisi
Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümüne ilişkin partisinin görüşlerine de yer verdi. Sorunun çözümü için beş ilkeleri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ilkeleri şöyle sıraladı:
"Birincisi sorunun nerede çözüleceğine karar vermeliyiz. Sorun Meclis’te çözülür. Başka bir yer değil. Kanun çıkaracaksın. Meclis’te nasıl olacağını da söyledim. Bu konuda Erdoğan’a bir de mektup gönderdim. Sorunun nasıl çözüleceğine dair iki sayfalık bir mektup gönderdim. Mecliste bir Uzlaşma Komisyonu kurulması gerektiğini söyledim. Her partiden eşit sayıda milletvekili bu uzlaşma komisyonunda görev alsın. Ayrıca uzlaşma komisyonu dışında bir ‘Akil Adamlar' heyeti kurun. Dolayısıyla bu çalışmalar eş güdümlü eş zamanlı olsun. İkincisi, sorun çözmek isteyen kişinin samimi ve dürüst olması lazım. ‘Ben bu sorunu çözeceğim’ demesi lazım. Üçüncüsü, bu insanın gizli, kişisel bir ajandası olmayacak. Dördüncüsü millete açıklayamayacağı angajmanlara girmeyecek. Çıkacak neyi nasıl yaptığını millete anlatacak. Beşincisi de süreç devam ederken hem parlamentonun hem de milletin bilgilendirilmesi gerekiyor. Bir toplumsal destek gerekiyor bu sorunun çözümü konusunda.”
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti. Kılıçdaroğlu, bu bölümde toplantıya katılanların sorularını yanıtladı.
"AK Partinin boşalttığı alanı CHP dolduruyor"
Toplantının ardından VOA Türkçe’ye konuşan STK temsilcileri, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretini değerlendirdi.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Kılıçdaroğlu’nun çözüm adresi olarak meclisi göstermesinin önemli olduğuna vurgu yaparak, “Çok net somut çözüm önerileri olmasa da çözüm adresi olarak meclisi göstermesi gerçekten önemliydi. Sorunun diyalog ve müzakere çözümü, uzlaşı komisyonlarının oluşturulması, yeniden akil insanlarla çözüm arayışına yönelik tespit ve değerlendirmeleri önemliydi” dedi.
Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG) Koordinatörü Aziz Yağan ise konuşmaların pratiğe dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekti. Yağan, “Eğer bu pratiğe dönüştürülebilecekse sağlıklı yol alabilir gibi görünüyor. Çünkü bölge gerçekten her alanda zaten geriydi. Pandemi ve sonraki süreçler ekonomik kriz gittikçe geri götürdü. Çok ciddi problemler yaşanıyor bunu çözülmesi gerekir” diye konuştu.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya ise sivil toplum ve CHP’nin bazı konularda ortak dil yakaladığını belirtti. CHP’nin AKP’nin boşalttığı alanı doldurduğuna dikkat çeken Kaya, “Birkaç konuda bir ortaklık yakalanmış durumda. Birçok ilde yerel yönetimler Kürtlerin desteğiyle CHP tarafından kazanılmıştır. Bugün bölgede ilk defa Kemal Bey’e yönelik birçok destek var. Sivil toplumda da aynı olayı görebiliyoruz. AK Parti buradan hızla uzaklaştıkça alanı doldurmaya çalışan bir CHP var. AK Parti bu alana dönmeme konusunda da ısrarcı. Gerek sivil toplumla görüşmede, gerek Kürt sorununda tamamen merkezden bazı söylemlerle değil doldurması gereken alanlar var. Bu alanları CHP doldurmaya çalışıyor. Bu toplantıları bu görüşmeleri böyle yorumluyorum” ifadelerini kullandı
DTSO Kadın Meclisi Sözcüsü Nevin İl de, CHP’nin uzun süredir bu tarz ziyaretler yapmadığını vurgu yaparak, “Bugüne kadar CHP’nin yapmadığı bir çalışmaydı. Bu anlamıyla bu defa belki bölgenin yaşadığı sorunları masaya yatıracaklar, seçim bildirgelerinde yer alacak diye düşünüyoruz. Biz bunu da talep ettik zaten. Ayrıca altılı koalisyonun Kürtleri barındırmadığını da dile getirdik. Bununla ilgili de kendi çapında açıklamaları oldu. Sanırım bunu değerlendireceklerdir” şeklinde konuştu
Kılıçdaroğlu’na ilginin fazlalığına dikkat çeken Araştırmacı Reha Ruhavioğlu, ilginin nedenini ise “Kemal Kılıçdaroğlu daha önceki yıllarda gelişlerine göre daha büyük ilgiyle karşılandığını söylemek mümkün. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez Diyarbakır'a Kürt sorunuyla ilgili bir şeyler de söyleyen ve bir cumhurbaşkanı adayı olarak geliyor. Dolayısıyla Kürt kamuoyunun Kürt aktörlerin beklediği düzeyde olmasa bile Kürt meselesiyle ilgili bir şeyler söylenmesi, iktidara yürüyen güçlü bir alternatif olması bölgede ilgi yaratmış görünüyor” sözleriyle açıkladı.
VOA