CHP'li Altay: İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı'na aba altından sopa gösteriyor

Altay'ın Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:

CHP'li Altay: İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı'na aba altından sopa gösteriyor




CHP'li Altay: İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı'na aba altından sopa gösteriyor

TBMM'de konuşan CHP'li Engin Altay “Bir tarafta İçişleri Bakanı örtülü şekilde Cumhurbaşkanı'na aba altından sopa gösteriyor. Bir tarafta da suç örgütü yöneticisi aba altından sopa gösteriyor” dedi.

DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM Genel Kurulu'nda söz alarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, organize suç örgütü liderliği suçlamasıyla aranan Sedat Peker'den 10 bin dolar maaş aldığını iddia ettiği siyasetçinin açıklanması istedi. Altay, bu isim açıklanmadığı sürece Meclis çatısı altındaki tüm siyasetçilerin zan altında kaldığını belirtti.

Altay, “Cumhurbaşkanı yerinde olmak istemezdim, bir tarafta İçişleri Bakanı örtülü şekilde Cumhurbaşkanına aba altından sopa gösteriyor. Bir tarafta da suç örgütü yöneticisi Cumhurbaşkanına aba altından sopa gösteriyor. Bakalım hangisine teslim olacak, hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Ziraat Bankası tarafından Demirören Medya'ya verilen 750 milyon dolar krediye de değinen Altay, “Demirören Ziraat Bankası'ndan aldığı kredileri ödedi mi, ödemedi mi?” diye sordu.

Altay'ın Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:

ORTADA MAALESEF BİR YARGI YOK: “Yasama, yürütme, yargı olmazsa devlet olmaz, demokrasi olmaz” deyip duruyoruz; ortada maalesef bir yargı yok. Erdoğan'la ilgili, Erdoğan'ı incitecek bir cümlemizi duyar duymaz resen harekete geçen savcıların, ortalığa saçılmış bu kadar pislik ve kepazelik, arsızlık ve pişkinlik karşısında susmalarını, ben eminim, AK Parti'ye mensup saygıdeğer milletvekillerimiz de kabul ve tasvip etmemektedir, edilemez de. Ben AK Parti Grubu’nun, içerisindeki çok sayıda sayın milletvekilinin, diğer gruplar gibi, maaşıyla geçinen, namuslu, dürüst, ahlaklı insanlardan oluştuğundan da eminim, bu yaşananların onların vicdanını kanattığından da eminim.

DEVLET ÇÜRÜR, KİRLENİR, İTİBARSIZLAŞIR: Bir siyasi partinin kimi unsurları illegal örgütlerle içli dışlı olursa sorun 'siyasi partinin iç sorunu' olarak değerlendirilebilir ama devlet illegal örgütlerle, gayrimeşru insanlarla içli dışlı olup, bazen onlarla iş tutup, bazen onların başına çöküyorsa bu başka bir şeydir. Devleti idare edenler devlet gücünü tehdit ve şantaj olarak bu insanlara yöneltiyorsa üç şey olur: Devlet çürür, devlet kirlenir, devlet itibarsızlaşır; böyle bir devlet de ülkenin felaketi olur.

17-25 ARALIĞI BU MİLLET UNUTMADI: Bu ülke 1996'yı unutmadı; Tayyip Bey unutuldu zannediyor ama 17-25 Aralığı bu millet unutmadı. Şimdi, Mayıs 2021'de yeni bir krizimiz var; bu kriz alelade bir kriz değil. Ortaya saçılanlara baktığımız zaman, Meclis’in buna seyirci kalması kabul edilemez. Soruşturmadan geçtik. Soruşturma komisyonu önergesi verecek salt çoğunluğumuz yok. Ya, bir araştıralım arkadaş. Siz helal lokma yiyip burada oturuyorsunuz dürüst, namuslu bir şekilde. Evet, parti aidiyeti gereğince de parti hiyerarşisi içinde kabul oyu veriyorsunuz, şu, bu; bunlar ayrı ama yazık değil mi ya? Lafa geldi mi ‘Beytülmal’ deriz ‘Hak, hukuk’ deriz ‘Adalet’ deriz.

DEMİRÖREN, KREDİYİ ÖDEDİ Mİ ÖDEMEDİ Mİ?: Ben şimdi soruyorum: Demirören, Ziraat Bankası'ndan aldığı kredileri ödedi mi, ödemedi mi? Soru net. Bunun cevabı da bir kelime. Bir şey soruyorum: AK Parti MKYK üyesinin bagajına suç örgütleri çantalarla para koydu mu, koymadı mı? Tek kelimelik cevabı var. Biden görüşmesi öncesinde, video yayınlayan kişiden susması istendi mi, istenmedi mi?

BAKAN, KORKMAZ'A, 'YURT DIŞINA ÇIK' DEDİ Mİ, DEMEDİ Mİ?: İçişleri Bakanı, Sezgin Baran Korkmaz'a “Tahkikat başladı, yurt dışına çık” dedi mi, demedi mi? Bu kadar basit. AK Parti seçimlerde suç örgütü yöneticisinin ürettiği kahveyi dağıttı mı, dağıtmadı mı? Gazeteciler Sezgin Baran Korkmaz'ın lüks otelinde bedava tatil yaptı mı, yapmadı mı? Sezgin Baran Korkmaz'ın otelinde hâkim ve savcılar kaldı mı, kalmadı mı? Ve son sorum: İçişleri Bakanı, Sezgin Baran Korkmaz'ı çağırıp “Şu 42 milyon doları ver bakayım” dedi mi, demedi mi ya? Verilecek cevap net “Evet”, “Hayır.” Ben bunu Bülent Turan'a sormuyorum. Meclis Başkanı’na teşekkür ederiz. Geç de olsa İçişleri Bakanı’na bir mektup yazma cesaretini gösterdi ama cevap gelmedi, gelmeyecek.

BAKALIM HANGİSİNE TESLİM OLACAK: Şimdi, yasamanın başı olan Meclis Başkanı'ndan talebimiz şudur: Meclis Başkanı'nın aynı mektubu “yürütmenin başı” sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanına yazmasını talep ediyoruz. Bu 10 bin doları alan siyasetçinin adı açıklanmadığı müddetçe, ben daha önce de söyledim, hepimiz, AK Parti'nin saygıdeğer milletvekilleri dahil, zan altındayız. Buna kimsenin hakkı yok; bu Meclis'in saygınlığına halel getirmeye ne Cumhurbaşkanı'nın hakkı var ne İçişleri Bakanı'nın hakkı var. Cumhurbaşkanı yerinde olmak istemezdim, bir tarafta İçişleri Bakanı örtülü şekilde Cumhurbaşkanı'na aba altından sopa gösteriyor. Bir tarafta da suç örgütü yöneticisi Cumhurbaşkanı'na aba altından sopa gösteriyor. Bakalım hangisine teslim olacak, hep birlikte göreceğiz. (ANKA)