CHP'li Başkanların İzmir Sevgisi, Ak Parti'nin İzmir Düşmanlığı!

İzmir’in yönetiminde CHP ve AKP’nin yaklaşımları tartışılıyor. Balıkların ölümü, çevre yolu projeleri ve Körfez’den gelen kokuların arkasındaki gerçekler haberde.

CHP'li Başkanların İzmir Sevgisi, Ak Parti'nin İzmir Düşmanlığı!


CHP'li Başkanların İzmir Sevgisi, Ak Parti'nin İzmir Düşmanlığı!

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM / İZMİR

CHP’nin İzmir’e Derin Sevgisi

İzmir sevgisini sürekli gözler önüne seren CHP’li başkanlar, kenti "çok sevdiklerini" iddia ediyor. Ama bu sevgi bazen balıkların toplu ölümüyle, bazen de kayıp çanlarla bir güzellik anlayışına dönüşüyor. Gelin bu çılgın aşk hikâyesine daha yakından bakalım.

Aziz Kocaoğlu: Balıkları Bile Derinden Etkileyen Sevgi

15 yıl boyunca (2004 - 20019) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı  yöneten Aziz Kocaoğlu’nun kente olan sevgisi o kadar yoğundu ki, bu sevgiye dayanamayan balıklar topluca intihar etti. İzmir Körfezi’ndeki bu trajik sevgi hikâyesi, Cemil Tugay’ın liderliğindeki ekibin "ölü balık temizleme" operasyonuyla son buldu.

Tunç Soyer: Süt Aşkı ve Tarihi Çan Hokus Pokusu

CHP'li eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in (2019 - 2024) sevgisi ise bambaşka bir seviyede. Belediye kasasından eşine bağlı kooperatiflere akıtılan ihalelerle bu sevgi adeta "çiftlik seviyesine" ulaştı. Yeni Asır Gazetesi'ne göre, sadece üç ayda kooperatiflere verilen 1164 ihale ile günlük 12.25 ihalelik bir performans sergilendi. Peynirden süte, salçadan çökeleğe kadar her şey, bu sevgi hikâyesinin bir parçası.

Foto: Beyaz Gazete 

Ve tabii ki tarihi çan meselesi! Tunç Soyer döneminde Seferihisar’da "hokus pokus" ile kaybolan çan, İzmir’deki sevgiyi şüphelere boğdu. Temiz İzmir Derneği Başkanı Nivent Kurtuluş, bu tarihi çanın konsolos dostluğu çerçevesinde Yunanistan’a hediye edilmiş olabileceğini bile dile getirdi.

BU ÇANI KİM ÇALDI?

Seferihisar yeni bir söylentiyle çalkalanıyor…

Bu çanı kim çaldı ?…

Ya da kim hiç etti de…

Koca çan ortadan kayboldu…

***

Hoppalaaa !…

Bu çan hikayesi de nedir ?…

Nerden çıktı şimdi bu çan muhabbeti de diyebilirsiniz…

***

18. Yüzyılda Cenova'da el yapımı olarak imal edildiği..

Seferihisar Çolak İbrahim mahallesinde metruk harabeye çevrilen bir Rum kilisesine ait olduğu bilinen bu tarihi çan…

***

Sakın böyle bir çan yoktu…

Bunu kim uydurdu…

Böyle şehir efsaneleri yaratmayın diye söyleyebilirsiniz…

***

Anlatayım ;

Bu konuyu ilk gündeme taşıyan…

Bir zamanlar Tunç Soyer'in cankuşu olan…

Seferihisar narenciye üreticileri kooperatifi eski başkanı…

Cumhur Eriş dillendirdi…

Sonrada Yeni Asır gazetesinde haber oldu…

Nivent Tümer Kurtuluş gazetesinde…

Bu çan nerede diye sordu…

***

Şimdi bende soruyorum ;

Hakikaten bende çok merak ediyorum…

Bu tarihi çana ne oldu ?…

Bu çan şimdi nerede ?…

***

Tunç Soyer Seferihisar belediye başkanı olduğu dönemde…

Makam odasının bulunduğu kat salonunda…

Bir cam fanus içerisinde sergilenen o çan şimdi nerede?…

***

Ben bir küçük araştırma yaptım…

Namık Kemal Şentürk’ün…

İzmir valisi olduğu dönemde…

Seferihisar'ı ziyaretinde…

Eski belediye binasının önünde konuşma yaparken…

( Resme iyi bakın)…

Bu çan arkada görünüyor…

***

Sonradan yıkılan itfaiye binasının bahçesinde…

Rum kilisesi harabesinden kalan bu tarihi çan…

Tunç Soyer…

Seferihisar'a belediye başkanı olunca…

Önce bu çanı…

Makam katında bir cam fanus içinde hem korumaya aldı…

Hem de halka sergilemek istedi…

***

İşte ne olduysa bundan sonra oldu !…

***

Bir müddet sonra o çan…

Cam fanus içerisinden aniden yok oluverdi…

***

Belediyeye gelenler…

Cam fanus içerisinde o çanı göremeyince…

Dedikodu etmeye başladılar…

Fısıltı halinde herkes birbirine sordu ;

“Çana ne oldu? ”…

***

Dedikoduların önünü almak için… Bu seferde…

Cam fanus içerisine…

Lavanta çiçeği saksısı koydular…

***

Cam fanus içerisinde çan yerine…

Lavanta çiçeği saksısı…

***

Bir müddet sonrada …

Başkanlık katında…

Tunç Soyer'in makam odası kapısı karşısındaki cam fanusta…

İçindeki lavanta çiçeği saksısı da…

Ortadan kalkıverdi…

Ne cam fanus kaldı…

Nede lavanta çiçeği saksısı…

***

Seferihisar'da şimdi herkes o çanın peşinde…

Akıllarına yeni düştü…

Eski belediyenin itfaiye biriminin olduğu yerdeki…

Kilise harabesinden kalan…

Bizim tarihi çana ne oldu ?…

***

Alsan alınmaz… Satsan satılmaz…

Koskocaman yüz kilonun üzerinde çan…

***

Boynuna takamazsın…

Kapı tokmağı yapamazsın…

Evde saklayamazsın…

Süs diye zeytin üretme fabrikası diye yaptığın villaya asamazsın…

***

Ne oldu da kayboldu şimdi bu çan ?…

***

Bir rivayete göre ;

Sayın Tunç Soyer Yunan sevici Ya !…

Yunanlılara hayran ya !…

Yunanistan İzmir konsolosu olan bayana…

Bu çanı hediye etmiş…

***

Bir rivayete göre de ;

Eğer bir gün hayaller gerçek…

Arzular şelale olursa…

Barışın 200. Yüzyılında…

Dannn… Dannnn…. Dannnn diye çalmak için saklanıyormuş…(Seferihisar Çan'ının sesini dinlemek için Dannnn'ı tıklayınız)

***

Bu rivayetlerin hangisi doğru ?…

***

Bu çanı en son gören…

Makam odasının karşısında…

Cam fanus içerisine koyan…

Sonrada ortadan kaybolan bu tarihi çana ne olduğunu…

Açıklamalıdır Tunç Soyer…

***

Açıklamalıdır ki !…

Seferihisarlılar bu meraktan kurtulsunlar…

Bizde kurtulalım…

***

Hadi Tunç Soyer !…

Üzerinde yazılar olan bu tarihi çana ne oldu?…

***

Hadi söyle… Çana ne oldu ?…

Kemal Karataş / CHP eski İzmir İl Başkanı

FOTO: Yunanistan İzmir Başkonsolosu Despoina Balkiza -  Tunç Soyer'e veda ziyareti...

Cemil Tugay’ın Tepki Çeken Sevgisi

Cemil Tugay döneminde ise İzmir sevgisi, gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş’ın eleştirileri nedeniyle eşinin (Buket Ocak) işten çıkartılmasıyla bir kez daha gündeme geldi. Bu sevgi dolu hamleye, kendi partisinden bile tepki geldi.

AKP’nin İzmir Sevgi Kriteri Ne?

Eğer İzmir çevre yolu yapılmasaydı, Konak Tüneli hayata geçirilmeseydi, İZBAN projesi gerçekleşmeseydi İzmir’de yaşamak mümkün olur muydu? Tüm hatalarına rağmen AKP iktidarı, İzmir’in en derin sorunlarından biri olan ulaşımı çözerek Karayolları projeleriyle kente nefes aldırdı.

CHP mi?

O nefesi Körfez’den gelen lağım kokularıyla yok etti. İzmir’in pek çok çevre sorununda CHP’li belediyelerin sorumluluğu tartışılmaz.

Çocuklarımız, gençlerimiz lağım kokularını solumak zorunda kaldı. Kentin bu kötü yönetimi, İzmir’i sağlık sorunlarının da başkenti haline getirdi. CHP’nin İzmir’e olan sevgisi bu kadarla sınırlı değil: İnsanlar kötü yönetimden memnun olmasa da alternatif olmadığını düşünerek CHP’ye oy vermek zorunda kalıyorlar.

Kim Daha Çok Seviyor?

Bu soruya yanıt arayan vatandaş, CHP’nin uzun yıllardır yönettiği kentin şimdiki durumunu değerlendiriyor: "Hak hukuk adalet basın özgürlüğü yerlerde. 

İzmir lağım kokuyor."

Gençler ve iş dünyası kaçıyor.

Peki ya sizce?

İzmir’i kim daha çok seviyor?

Tabi ki CHP'li başkanlar!

YUSUF İNAN / İZMİR

www.yerelgundem.com