CHP’li Beko, ‘hileli’ ÇED iznini Meclis gündemine taşıdı.

Beko, Bu izin ile İzmir Torbalı'da on binlerce zeytin, incir ve şeftali ağacı kesilecek; üzüm bağları yok edilecek!

CHP’li Beko, ‘hileli’ ÇED iznini Meclis gündemine taşıdı.


CHP’li Beko, ‘hileli’ ÇED iznini Meclis gündemine taşıdı.


Beko, Bu izin ile İzmir Torbalı'da on binlerce zeytin, incir ve şeftali ağacı kesilecek; üzüm bağları yok edilecek!

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde ‘hileli’ ÇED iznini gündeme getirdi.

İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Yazıbaşı Mahallesi Keldağı mevkinde  yeni kurulması planlanan mermer ocağının aslında ÇED süreci olumsuz sonuçlanan kalker ve taş ocağını açabilmek amacıyla hileli biçimde kurulmak istendiği bilgisinin doğru olup olmadığını soran CHP’li Beko, “Danıştay 8. Dairesi'nin çok net olan 'gerekli tedbirler alınsa bile toz, duman ve kimyevi atık çıkaran tesis yapamazsınız' kararına rağmen burada bir mermer ocağı açılmasına ilişkin başvuru konusunda Bakanlık olarak bölgede oluşacak büyük zararı da göz önüne alarak bir tasarrufunuz olacak mı? diye sordu. Beko, Mermer Ocağının açılması durumunda, bölgede büyük bir çevre kirliliğinin ve olumsuz sağlık koşullarının oluşması kaçınılmazdır. Aynı zamanda ilgili mevkideki çok değerli zeytin ağaçlarının olduğu alan zarar görecek, tarım alanlarında verim düşecek ve bu durum bölgede ekonomik kayba neden olacaktır ” dedi.

ON BİNLERCE ZEYTİN, İNCİR, ŞEFTALİ AĞACI, ÜZÜM BAĞLARI FEDA EDİLECEK!

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, şu sorulara yanıt istedi:


Yeni kurulması planlanan bu mermer ocağının aslında ÇED süreci olumsuz sonuçlanan kalker ve taş ocağını açabilmek amacıyla hileli biçimde kurulmak istendiği bilgisi doğru mudur? Daha önce bir kez reddedilmesine rağmen aynı bölge için yeniden ve çevreye büyük zarar vereceği bilinmesine rağmen hangi gerekçe ile bu süreç başlatılmıştır? Kurulacak mermer ocağı zeytin ağaçlarının olduğu alana çok yakın bir bölgede yer almaktadır. Bölgede bulunan zeytin ağaçlarının, tarım alanlarının ve yeraltı sularının bu ocak nedeniyle zarar göreceği açıktır. Buna rağmen bu sürecin başlatılmasının gerekçesi nedir? Bu Ocak’tan 94 yılda 111 milyon m3 malzeme çıkarılacağı belirtilmektedir. Bunun % 10’u ancak mermer bloktur. Kalan % 90’ı ise pasa olarak Keldağının eteğine yığılacak. Bu kadar kirletici bir proje için on binlerce zeytin, bağ, incir, şeftalinin feda edilmesi doğru mudur? Danıştay 8. Dairesi'nin çok net olan 'gerekli tedbirler alınsa bile toz, duman ve kimyevi atık çıkaran tesis yapamazsınız' kararına rağmen burada bir mermer ocağı açılmasına ilişkin başvuru konusunda Bakanlık olarak bölgede oluşacak büyük zararı da göz önüne alarak bir tasarrufunuz olacak mı?