CHP’nin, kale olarak gördüğü İzmir’de işi bu kez kolay değil
“Erdoğan karşıtı” oy verme refleksi değişebilir mi?
CHP’nin, kale olarak gördüğü İzmir’de işi bu kez kolay değil
İZMİR —
31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken CHP’de aday belirleme sürecinin neden olduğu tartışmalar sürüyor. O kentlerden biri olan İzmir’de, birçok ilçede CHP’nin aday göstermediği isimler bağımsız ya da diğer siyasi partilerden aday olurken partiden peş peşe istifalar da yaşandı. CHP’nin karşısında, Cumhur İttifakı adayları ve “küskün CHP’lilerin” yanısıra geçen seçimlere ittifak çatısı altında girdiği partilerin adayları da var.
AK Parti iktidarının başından beri “CHP’nin kalesi” olarak bilinen kentte, bu kez kıran kırana bir seçim havası yaşanıyor. CHP’nin kalesini koruması için, yapılan anketlere göre İzmir’de yüksek oranda çıkan “kararsız ve küskün” seçmenini ikna etmesi gerekiyor.
“Özgür Özel’in adayları kabul ettirmek için özel bir çaba sarf ettiğini görüyoruz”
Integral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçen hafta İzmir’de aday tanıtım töreninin ardından ilçe ilçe halk buluşmalarına katıldığına dikkat çekerek, “Özgür Özel’in adayları kabul ettirmek için özel bir çaba sarf ettiğini görüyoruz. CHP’deki homurtular bitmedi. Özel, daha sürecin başında tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için iki gün boyunca yoğun bir İzmir programı yapmak durumunda kaldı. CHP genel başkanları genelde İzmir’e çok nadir, seçimin son haftalarına doğru, artakalan zamanlarında gelirlerdi” dedi.
Özel’in aday belirleme yöntemiyle ilgili ikna çabalarına rağmen tepkilerin kesilmediğini söyleyen Yaldız, “Adayların CV’leri üzerinden, 'iki dil biliyorlar’, ‘kadın ve genç devrimi yaptık’ gibi açıklamalarla, özellikle İzmir adayları üzerinden bu mesajı sıklıkla veriyor. Ancak bu adaylarda sokak yok, örgüt yok, emek yok, partide bir geçmişleri yok. Bunun ötesinde siyasi nepotizm iddiaları yani siyasi yakınlık, hısımlık iddiaları var. Kurultayda kendisine destek veren, başta büyükşehir belediye başkanı olmak üzere, ilçelerdeki birçok aday adayının benzer süreçlerdeki tavırlarının adaylık sürecine etki ettiği düşünülüyor” diye konuştu.
Özel, aday tanıtım töreninde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ı kurultayda kendisine verdiği destek için teşekkür ederek sahneye çağırmış; ertesi gün ilçelerde yaptığı konuşmalardaysa, Tugay’ın anketlerde önde çıktığı için aday gösterildiği vurgusuna yer vermişti.
Hamza Dağ ile Cemil Tugay arasında burun farkı sonuç
İzmir’de büyükşehir belediye başkan adaylarının seçmen nezdinde benimsenip benimsenmediğiyle ilgili yaptıkları anketin sonucunu aktaran Yaldız, “Bizim araştırmamız 6-12 Şubat tarihleri arasında İzmir’de 1500 civarında örneklem üzerinden telefon yöntemiyle yapıldı. CHP adayı saha çalışması başladığında henüz 7 günlük bir adaydı. CHP adayı için hem kendi partisi içinde hem muhalefet seçmenleri içerisinde hem de kent genelinde ciddi bir kabul sorunu olduğunu tespit ettik. İzmir seçmeninde, Cemil Tugay’ın yüzde 26 civarında doğru aday olarak değerlendirildiğini, buna karşın en önemli rakibi Cumhur İttifakı adayı Hamza Dağ’ın ise yüzde 49’u aşan değerlendirmeye sahip olduğunu gördük. Tugay’ı CHP seçmeninin de yüzde 36 oranında onayladığı sonucuna ulaştık” dedi.
Yaldız, “İki adaydan biri tercih edilmek zorunda kalınsa hangisini tercih edersiniz?” sorusunaysa, İzmirliler’in yüzde 41,9 oranında Hamza Dağ, yüzde 39,1 oranındaysa Cemil Tugay yanıtı verdiklerini de söyledi.
“Kararsızları ikna edebilirse CHP İzmir’de yine seçimin en büyük favorisidir”
Ankette özellikle muhalif seçmenler arasında kararsızların oranının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Yaldız, "Yüzde 20’ye yakın bir kararsızlık ve yüzde 10 civarında da sandığa gitmeyeceğini ifade eden seçmen var. Herkes kendi kararsızını ikna ederse CHP açısından seçimi kazanmak büyük bir sorun olmayacak görünüyor. Fakat araştırmanın bize söylediği şey şu, Cumhur İttifakı çok iyi bir başlangıç yaptı, CHP ise kötü ve sorunlu bir başlangıç yaptı. Henüz 40 günden fazla bir zaman dilimi var, CHP bu negatif duyguları yönetebilirse, kendi kararsızına ulaşabilirse, kendi kararsızını bir şekilde örgütlerden başlayarak ikna edebilirse, İzmir’de yine seçimin en büyük favorisidir” dedi.
Özgür Özel’in “İzmir’de 30’da 30 müjdesi” ne kadar gerçekçi?
CHP, 2019’da yapılan son yerel seçimlere İYİ Parti ile ittifak çatısı altında girdi. İzmir’de DEM Parti’nin öncülü konumundaki HDP de aday göstermeyerek CHP’ye destek olmuştu. Ancak 31 Mart 2024’teki yerel seçimlerde İYİ Parti’nin yanısıra Millet İttifakı’nın üyesi olan diğer siyasi partiler de kendi adaylarıyla yarışacak.
YSK takvimine göre belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve il genel meclisi üyeliklerinin YSK’ya bildirileceği son gün olan 20 Şubat öncesinde, DEM Parti’nin İzmir’de CHP ile işbirliği yapıp yapmayacağı kararı henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak İzmir’de belediye ve il genel meclisi üyelikleri üzerinden varılan işbirliği sonucunda DEM Parti’nin büyükşehir adayı göstermeyeceği de konuşulan iddialar arasında.
Daha önce Menemen, Torbalı ve Bayraklı’da kendi adaylarıyla seçime gireceğini açıklayan DEM Parti, diğer ilçelerde de kendi adaylarıyla seçime girmesi halinde İzmir’de en az 12 ilçede seçimin kaderini değiştirebileceği iddiasında.
CHP lideri Özel ise, İzmir’de aday tanıtım töreninde yaptığı konuşmada “bir müjdem var” diyerek, kentte yaptıkları anket çalışmasının sonucuna göre İzmir’in 30 ilçesinin tamamında seçimi kazanmaya yakın olduklarını söylemişti.
“Cumhur İttifakı’na geçecek ilçe sayısının en az 10 olacağını tahmin ediyorum”
Integral Araştırma’dan Ümit Yaldız, Özel’in ifadelerinin gerçekliği yansıtmadığı görüşünde. 31 Mart öncesi psikolojik üstünlüğün, seçime MHP ile işbirliği içinde giren AK Partili adaylarda olduğunu savunan Yaldız, “İzmir’de yaklaşık 16 yıldır araştırma yapan bir şirketin temsilcisi olarak söylüyorum ki böyle bir oran, böyle bir rakam mümkün değil. Cumhur İttifakı önceki seçimde 5 ilçeyi almıştı fakat kaybettiği diğer 12 ilçeyi de yüzde 40 ve üzeri oylarla kaybetmişti. Tüm bu ilçelerde büyükşehir ölçeğindeki rekabet şu anda var. Dolayısıyla CHP’nin bu bölünmüş tablosunda, özellikle İzmir’in dış ilçelerinde ama merkezde de Bayraklı, Karabağlar, Buca, Gaziemir gibi ilçelerde, CHP ile Cumhur İttifakı arasında kıran kırana bir mücadele bekliyor. Cumhur İttifakı’na geçecek ilçe sayısının en az 10 olacağını tahmin ediyorum. 10-12 ilçeye kadar Cumhur İttifakı’nın rahatlıkla çıkabilecek bir potansiyeli var şu aşamada” dedi.
CHP lideri Özel, 2019 seçimlerinde ittifak çatısı altında CHP’nin kazandığı belediyelerin Cumhur İttifakı’na kaybedilmemesi için diğer siyasi partili seçmenlerden oy isteyerek “taban ittifakı” çağrısını da her konuşmasında yineliyor. Ancak Yaldız, “Sandıkta ittifak hep vardır ve mümkündür ama bunun için yüksek oranda onaylanmış büyükşehir adayı ve adaylar silsilesine ihtiyaç var, CHP şu anda buna ne yazık ki sahip değil” şeklinde konuştu.
“Erdoğan karşıtı” oy verme refleksi değişebilir mi?
Yerel seçim sürecini yakından izleyen İzmirli gazeteci Erdal Erek’e göre, CHP’de yaşanan tartışmalar kentte Cumhur İttifakı adaylarının da şansını arttırıyor. VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan İlkses Gazetesi Yayın Koordinatörü Erek, “CHP’de hizmet nasıl yapılacak, projeler nasıl olacak ya da ‘İzmir’i mevcut durumdan nereden nereye götüreceğiz’ tartışmasından ziyade ‘nasıl kazanacağız’, ‘hangi arkadaşımız olacak, kim olacak kim olmayacak’ tartışmaları var. Bu da rakiplerine göre CHP’yi biraz sıkıntıya sokuyor. AK Parti ise daha sakin ve sistemli bir seçim propagandası yapıyor” dedi.
İzmirli seçmenlerin 31 Mart’ta oy verme refleksinin adayların projeleri üzerinden değişebileceğini savunan Erek, “İzmir her zaman problemi, sorunları olan bir kentti. Buna rağmen bir şekilde tercihi CHP’den yana oluyor. Çünkü İzmir’de seçmenlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir imajı var. O yüzden CHP de rahatlıkla kazanıyor. Ama bu dönemde gördüğümüz problemler gerçekten çok fazla. AK Parti’nin de biraz daha yumuşak, halka dokunan ve halka hizmet noktasında ikna edici adayları kullandığını görüyoruz” diye konuştu.
Belediye hizmetlerinden memnuniyetsizlik
AK Parti’nin birçok ilçede halkın tanıdığı ve benimsediği isimleri aday gösterdiğini, adayların halkla iç içe seçim çalışmalarına devam ettiğini anlatan Erek, “Vatandaş çok yoruldu. Toplu ulaşım çok ciddi bir sıkıntı, mevcut belediye başkanlarının vermiş olduğu sözlerin, her ne kadar ‘büyük kısmını yaptık’ denilse de bunun karşılığı vatandaşta yok, vatandaş bunu çok iyi görüyor. O yüzden bir yorgunluk var. Özellikle kentsel dönüşüm ve toplu ulaşım konusunda” dedi.
Erek, “İzmir’de 30 ilçenin 30’unda değil ama birçok ilçesinde çok ciddi bir rekabet olacağını düşünüyorum. Bu seçimde 20 yıllık AK Parti iktidarına oy verirken ilk defa ideolojik değil de hizmet kavramı ve vatandaşın bunalıma girmiş hali ön plana çıkabilir diye düşünüyorum” dedi.
VOA