Çin, koronavirüsü insanlara bulaştırdığı düşünülen pangolini ilaç listesinden çıkardı
Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
Bazı araştırmalara göre, pangolinin, yarasadan insana yeni tip koronavirüsü bulaştıran hayvan olabileceği düşünülüyor.
Pekin yönetiminin bu adımı, 5 Haziran'da pangolinleri koruma seviyesini yükseltmesinin ardından geldi.
Çinli yetkililer, kaçak avcılık nedeniyle risk altında bulunan pangolinlerin nüfusunu koruma ve kurtarma çabalarını güçlendirmek için bu adımın atıldığını kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından resmi bir Farmakope olarak tanınan Çin Farmakopesi hem geleneksel hem de modern Çin ilaçlarını içeriyor. Resmi külliyatta, ilaçlarla ilgili saflık, tarif, test, dozaj ve önlem standartlarına dair bilgiler yer alıyor.
Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
Karıncayiyen türüne ait pangolinler, Asya kıtası genelinde yasa dışı ticarete konu oluyor. Çin'de geleneksel ilaç yapımı için kullanılan pangolinlerin pullarında keratin maddesi bulunuyor. Pangolinler, çeşitli hastalıklara iyi geldiği iddiasıyla Vietnam ya da Çin'de yüksek fiyatlara satılıyor.
"Pullu karıncayiyen" olarak da bilinen pangolinler, Endonezya, Malezya ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yaşıyor. Sadece geceleri ortaya çıkan ve boyları bir metreyi bulan pangolinler nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olması nedeniyle koruma altında bulunuyor.
Pangolinlere yönelik farkındalığı artırma çabaları kapsamında 2012’den bu yana her yıl şubat ayının 3’üncü cumartesi Dünya Pangolin Günü olarak kutlanıyor.
Koronavirüs insana pangolinden mi bulaştı?
Öte yandan, Güney Çin Tarım Üniversitesinden araştırmacıların şubatta yaptığı bir çalışmada, pangolinlerden alınan bir virüs ile yeni tip koronavirüs (Covid-19) arasında yüzde 99’luk bir genetik eşleşme keşfedilmişti.
Duke Üniversitesi, Los Alamos Ulusal Laboratuvarı, El Paso Teksas Üniversitesi ve New York Üniversitesi'nden bir grup araştırmacının Science Advances dergisinde yayımlanan araştırmasında, koronavirüsün yarasadan insana bulaşmasında kayıp halkanın pangolin olabileceği öne sürmüştü
Araştırma, SARS-CoV-2'nin yarasa ve pangolindeki koronavirüslerin bir melezi olduğu ve bu sayede insanlara bulaşabildiğini öne sürüyor. Virüsün iki tür arasındaki alışverişiyle insanları enfekte etmek için bağlanma noktası bulduğu düşünülüyor.
Kayıp halkanın gizemi
Bilim dünyası, SARS-CoV-2'nin kaynağının yarasalar olduğu hususunda neredeyse hemfikir. Bununla birlikte virüsün insana direkt olarak yarasadan bulaşmadığı düşünülüyor. Bilim insanları, virüsün yarasadan başka bir hayvana bulaştığına, bu hayvandan insana iletildiğine inanıyor.
2003'deki SARS (Şiddetli Akut Solunum Sendromu) salgınına ilişkin araştırmalar, virüsün yarasadan misk kedisine, misk kedisindense insana bulaştığını ortaya koymuştu.
2012'deki Orta Doğu Solunum Sendromu'na (MERS) neden olan koronavirüsünse yarasadan önce çöl devesine, buradan da insana bulaştığına inanılıyor.
SARS-CoV-2 olarak bilinen ve 2019'da ortaya çıkan Covid-19'a neden olan koronavirüsün yarasadan insana ne şekilde bulaştığına ilişkin henüz kesin bir kanıt yok.
EURO NEWS