Çin zulüm ve soykırımda sınır tanımıyor: Siyasi tutuklulara psikiyatri işkencesi
“ÇİN MASUM UYGURLARI HAPSETMEK İÇİN KILIF OLUŞTURUYOR”
Çin zulüm ve soykırımda sınır tanımıyor: Siyasi tutuklulara psikiyatri işkencesi
Doğu Türkistan'ı dünyanın en büyük cezaevine dönüştürerek Uygur soykırımına devam eden Çin, siyasi suçlu diye tutukladığı Müslümanlara psikiyatri işkencesi uyguluyor. Uluslararası İnsan Haklarını Koruma Teşkilatı yayınladığı raporda bununla ilgili tespitlerde bulundu. Rapora göre 2015-2021 arasında 109 hastanede tedavi gören 99 kişinin sahte rapor ile psikiyatri kliniğine yatırıldığı belirtildi.
Bu kişilerde olağandışı zayıflık, ruhsal ve fiziki dengesizlikler, intihara meyil gibi psikolojik sorunların görüldüğü kaydedildi. Uygurlara zorla uyuşturucu hap verildiği, kliniklerde yıllarca kalan kişiler olduğu rapora yansıdı.
Uluslararası İnsan Haklarını Koruma Teşkilatı (Safeguard Defenders) Pekin'in soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarına ilişkin “Çin Uygur Bölgesindeki Toplama Kamplarını Psikiyatrı Hastanelerine Dönüştürdü” başlıklı çarpıcı bir rapor yayınladı.
Raporda 2015-2021 arasında 109 hastanede tedavi gören 99 kişinin sahte rapor ile psikiyatri kliniğine yatırıldığı belirtildi. Bu kişilerde olağandışı zayıflık, ruhsal ve fiziki dengesizlikler, intihara meyil gibi psikolojik sorunların görüldüğü kaydedildi. Uygurlara zorla uyuşturucu hap verildiği, kliniklerde yıllarca kalan kişiler olduğu rapora yansıdı.
Raporu hazırlayan teşkilat uzmanları toplama kamplarından bir şekilde serbest bırakılan kamp mağdurları ile onların aileleri ile yaptığı görüşmeler sonucu 2015-2021 yılları arasında geçen 7 yıl içerisinde 21 eyalet ve bağımsız kent/bölgedeki 109 hastanede tedavi gören 99 kişinin siyasi sebeplerden dolayı sahte psikoloji hastası raporu ile bu psikiyatrı kliniğine hapsedildiğini tespit etti.
“ÇİN MASUM UYGURLARI HAPSETMEK İÇİN KILIF OLUŞTURUYOR”
Raporda bu konuda erişilebilen bilgilerin 'Buz dağının sadece görünün bir bölümü' olduğu belirtildi. Çin siyasi olarak suçladığı masum muhalif Uygurları hapsedebilmek için böylesi sahte sağlık raporları ile tutukladığı ve bu suretle insan hakları ve hukuk teşkilatları ile STK'lar ve medyanın dikkatinden kaçırmayı amaçladığı ifade edildi. Raporda şu tespitler yer aldı:
Çin, işgal yönetimi Uygur siyasi aktivistler ve muhaliflerini bu tür sahte raporlarla hapsetmeyi Çin adliye sistemlerinin olağan bir uygulaması haline getirdi.
Uygur siyasi muhaliflerinin bu sistemle tutuklanarak hapsedilmesi Çin merkezi adli organları tarafından direkt uygulanmakta ve bu sistem ENKANG adı ile anılmakta.
Sahte sağlık raporları ile psikiyatri kliniklerine (tutukevlerine) kapatılan tutuklu ve hükümlülerde olağandışı zayıflama (kilo kaybı), ruhsal bozukluk, fiziki dengesizlikler, sürekli korku ve titreme ve intihar etmeye meyilliliği görülüyor.
ZORLA UYUŞTURUCU VERİLİYOR
Sahte sağlık raporları ile hapsedilen Uygur, Kazak ve diğer tutuklu Türkler birer hapishane görünümündeki bu psikiyatri kliniklerinden aylar ve hatta yıllarca hapiste tutuluyor.
Bu şekilde hapsedilen siyasi mahkumların sistemli şekilde dövüldükleri, tuvalete gitmelerine izin verilmeden saatlerce el, ayakları bağlı şekilde tutuldukları, tutuklulara zorla ne olduğu bilinmeyen ve zehirli olduğu tahmin edilen iğneler yapıldığı, uyuşturucu hapların zorla yedirildiği, narkoz verilmeden elektroskop ile tedavi yapılıyor.
Çin yönetimi Uygurları sahte raporlarla adli sistemden tamamen çıkararak toplumdan koparmıştır.
Bu şekilde tutuklanarak hapsedilen siyasi muhalifler yargı önüne çıkarılmadan bu kamplarda yıllarca mahkemeye çıkarmadan tutmaktadır.
DÜNYA ZULMÜ BİTİRMESİ İÇİN ÇİN'E BASKI YAPMALI
Uluslararası İnsan Haklarını Koruma Teşkilatı yayınladığı raporun talep ve öneriler bölümünde şu çağrıda bulunuyor: Uluslararası toplum, insan hakları ve hukuk teşkilatları ile STK'lar Çin’in Uygur bölgesinde açtığı bu şekildeki yasadışı toplama kamplarını kapatmasını ve Uygurlara yönelik baskı, zulüm insanlık suçlarını sonlandırması için Çin yönetimine baskı yapmalıdırlar
KARAR