Çin'den Türkiye'ye para "kuşağı"
10 yıldaki seviyenin dört katına çıkarmayı planlıyor.
Çin, Kuşak ve Yol Projesi'nin önemli durağı Türkiye’ye finansman akışını hızlandırırken, doğrudan yatırım hacmini de son 10 yıldaki seviyenin dört katına çıkarmayı planlıyor.
70'inci kuruluş yıldönümünü kutlayan Çin küresel ekonomide daha güçlü bir aktör olma yolunda tasarladığı Kuşak ve Yol Projesi’nin önemli durağı olan Türkiye’ye kaynak akışını hızlandırıyor.
Geçen günlerde ekonomi basınında önce özel bir Türk bankasının Çin Kalkınma Bankası’ndan 200 milyon dolarlık bir kredi sağladığı haberi geldi. Ardından bir kamu bankasının dış ticarete kaynak aktarmak için ihracatçılara kredi sağlayan finans kuruluşu Çin Eximbank’tan kredi sağladığı açıklandı.
Garanti Bankası Şangay Temsilcisi Noyan Rona bu iki Çin bankasının Türkiye’de faaliyetlerini artırmasının yanında Çin ihracat sigorta şirketi Sinosure’un da finansman desteği ve hatta mal ticaretinde de daha etkin olmaya başladığını söyledi.
Bu durum Çinli şirketlere Türkiye’deki faaliyetleri için kredi garanti desteği sağlıyor. Böylelikle Çinli şirketler Türkiye'deki yatırım hamlelerinde daha rahat davranma olanağına kavuşuyor.
Proje finansmanlarındadaha cesur hamleler
Rona, Çin ihracat sigorta şirketinin Türkiye’de tanıtım gibi dolaylı faaliyet aşamasını geçip doğrudan Türk firmalarının risklerini üstlenmeye başladığını belirtti. Daha önce Türkiye için Çinli şirketlere tanıtım yapmakla yetinen kuruluş artık riski üstlenerek daha doğrudan hamleler yapmaya başladı.
Rona, "Sinosure’un aktif tutum takınması, Çin Eximbank ve Çin Kalkınma Bankası’nın ülkemizde proje finansmanı konusunda daha cesur davranmasına yardımcı oluyor. Sinosure aynı zamanda ülkemiz bankalarıyla da işbirliği ilişkileri tesis ediyor" değerlendirmelerini yaptı.
Kredi garanti desteği sunuluyor
Kuruluşun Türk bankalarıyla yaptığı işbirlikleri Türkiye’ye ihracat yapan Çinli şirketlere kredi garanti desteği verilmesi gibi temel konuları kapsıyor.
Son günlerde gelen bu haberlerin yanında Çin’in İstanbul Başkonsolosu’nun açıklamaları da, Çin’in Türkiye’ye ekonomik düzeydeki ilgisine ilişkin güçlü sinyaller verdi.
Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, ülkenin Türkiye’deki yatırımlarını da 4 milyar dolara çıkaracaklarını belirtti. Son 10 yılda Çin’den Türkiye’ye gelen yatırımların boyutu dikkate alındığında ülkenin Türkiye’deki yatırım hacmini dörde katlamayı planladığı görülüyor.
Çin Türkiye'de özellikle enerji ve altyapı alanıyla ilgileniyor. Çinliler İstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde İtalyan şirketin payını almak için görüşmelere devam ediyor. Bunun yanında Çin'in Adana'nın Yumurtalık ilçesindeki termik santral yatırımının inşaat çalışmaları da devam ediyor.
Avrupa'ya kesintisiz ticaret hattı
Çin ile Türkiye arasındaki ilişkileri yakından takip eden uzmanların analizlerine göre Çin’in Türkiye’ye yönelik bu ilgisinin temel nedeni Kuşak ve Yol Projesi.
Küresel ekonomide oyun kurucu olmak isteyen Çin altı yıl önce Kuşak ve Yol Projesi’ni dünya kamuoyuna duyurmuştu. Dünya ekonomisinin imalat merkezi olan Çin’in temel hedefi Avrupa’ya kesintisiz bir ticaret hattı kurmak.
Çin’den kredi sağlayan özel bankanın yönetim kurulunda da yer alan emekli büyükelçi Mithat Rende’ye göre, Çin bu proje kapsamında bölge ülkelerine yatırımlarını hızlandırırken Türkiye’ye de bu kapsamda yatırımlarını yapıyor.
Koç Üniversitesi’nden Dr. Altay Atlı da Çin’in Türkiye’ye yönelik ekonomik ilgisinin altında Kuşak ve Yol Projesi’nin ana motif olduğunu belirtiyor. Atlı, "Bu proje sadece bir altyapı projesi olarak algılanmıyor. Çin için bu proje yeni bir ekonomik düzene işaret ediyor. Bu düzen içerisinde finansal işbirlikleri de önemli yer tutuyor" diye konuştu.
Daha önce bu kapsamda iki ülkeden işbirliğine yönelik açıklamaların geldiğini hatırlatan Dr. Atlı Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik aktivitenin hızlanmaya başladığını söylüyor.
Türkiye kaynaklarını çeşitlendirmek istiyor
Çin, Türkiye'ye yeni ekonomik politikası için kaynak akışını hızlandırırken Türkiye’nin de Çin’e yaklaşımında kaynakları çeşitlendirme politikasının etkili olduğu görülüyor.
Yurt içindeki tasarrufları ekonomik faaliyetlerini finanse etmeye yetmeyen Türkiye ekonomisi için yurt dışından gelen para oldukça büyük önem taşıyor. Türkiye daha önce Körfez ülkelerinden finansal kaynak alırken, tek bir bölgesel kaynağa bağlı olma riskinden kurtulmak için farklı bölgelere yöneliyor. Merkez Bankası’nın verilerine göre ülkeye gelen doğrudan yatırımlarda Avrupa ve Körfez ülkeleri öne çıkıyor.
Dr. Atlı’ya göre Türkiye’nin Çin’den finansal kaynak sağlama konusuna odaklanmasında bu çeşitlilik politikasının etkisi hissediliyor.
Atlı, daha önce Cumhurbaşkanlığı tarafından konan eylem planında da bu stratejinin açıkça belirtildiğini hatırlatıyor.
Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ilk eylem planında yurt dışı kaynak temini amacıyla kaynak ve araç çeşitlendirilmesine gidilmesi kararlaştırılmıştı. Bu kapsamda dış borçlanmada Çin piyasasına açılım yapılması temel hedeflerden birisi olarak konmuştu.
S. Recep Oktay / İstanbul
Deutsche Welle Türkçe