Çin'in toplama kamplarında her gün farklı bir zulüm yaşanıyor

Kazakistanlı Gülbahar Celilova yaşadıklarını anlattı.

Çin'in toplama kamplarında her gün farklı bir zulüm yaşanıyor


Uygur Türkleri ile TBMM'de yapılan toplantıya katılan Gülbahar Celilova, zalim Çin'in toplama kamplarında yaşadıkları zulmü anlattı.

 

 

Zalim Çin güçlerinin Doğu Türkistanlılara yönelik insanlık dışı uygulamaları sürerken zulme uğrayan mazlumlar dünyaya seslerini duyurmaya çalışıyor. Çin güçlerinin zulmüne yalnızca Doğu Türkistanlılar uğramazken Çin'in toplama kamplarında kalanlardan biri olan Kazakistanlı Gülbahar Celilova yaşadıklarını anlattı.

Uygur Türkleri ile TBMM'de yapılan toplantıya katılan Celilova, Çin'in toplama kamplarında maruz kaldığı zulümleri şu ifadelerle anlattı:

21 Mayıs 2017'de Uruçi'ye gittim. 22 Mayıs 2017'de beni oteldeyken tutukladılar. 3 polis geldi. "Sorgu var" dediler. Sonra "İmza at" dediler. "Neye imza atayım?" dedim. Türkiye'de kimlere gidip kimlerle görüştüğümü sordu. Ben Kazakistan vatandaşımı olduğumu söyledim. Beni Urumçi'deki 3. kampa kapattılar. Götüren kişi bena kendi kıyafetlerini giydirdi. Kanımı aldı, yüzümün şekline baktı. Her yerimin fotoğrafını çektiler. Sonra 704 kampına götürdüler. Sonra bana taktıkları beş kiloluk zincirlerle 1 sene 3 ay 10 gün boyunca gezdim. Bana Çin'de ikamet verip "Sen Çin vatandaşısın" dediler. "Ben öyle değilim, pasaportum var. Ben Kazakistan vatadandaşıyım" dedim. Bana "Sen teröristsin" dedi ve ölüm cezası verip kampa kapattılar. Orada 1 sene 3 ay 10 gün kaldığımda 14 yaşındaki kızlardan 80 yaşına kadar olan kadınlar vardı. 14 yaşındaki bir çocuk, onun ne suçu var? Hiçbir suçları yok, suçsuz hepsi! Kampın içinde bir gün, bir güne benzemiyor. Her güne farklı yöntemleri var. Bir gün geliyor bizi karanlık bir eve kapatıyor. Bir gün geliyor bizi çırılçıplak ediyorlar. 14 yaşından 80 yaşına kadar olan kadınlar var orada. Bir gün bizi başka kamplara götürüyorlar. Bu zulmü duyduk, biliyorum, Kazakistan'da bu zulüm duyulmaz. Sonra Türkiye'de kardeşlerimiz var. Buraya gelip sesimi duyurabilirim dedim. Allah razı olsun Türklerden, Allah razı olsun sizden.

MİLLİ GAZETE