Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Dicle İnanç, çocuk hastalıklarının geceleri daha ağırlaşmasının nedenleri hakkında bilgi verdi.

Çocuğunuz gece yarısı öksürük nöbetleri ile mi uyanıyor? Ateşi hep geceleri mi yükseliyor? Özelikle gece vakti ortaya çıkan çocuk hastalıkları aileleri daha fazla endişelendiriyor. Aileleri telaşa düşüren bu durum aslında uyurken vücut direncimizin daha fazla düşmesi ile alakalı. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Dicle İnanç, çocuk hastalıklarının geceleri daha ağırlaşmasının nedenleri hakkında bilgi verdi.

Gündüz uykusu 3 yaşına kadar devam eder

Yenidoğan bir bebek, doğumdan sonraki ilk 3 aylık dönemde günün yaklaşık 16-18 saatini uykuda geçirmektedir. Bebekler bir uyku düzeni içinde, gece ve gündüz eşit sayıda olmak üzere, birçok kez uyanıp, tekrar uyumaktadır. Anne babalar için dayanılmaz derecede zor olan bu uyku düzeni çok uzun sürmemektedir. 3 aylıktan itibaren bebek daha kısa süre uyumaya başlar. Gece uykusundan daha seyrek olarak uyanmaya başlar. Bebek 6 aylık olduğunda uyku ihtiyacı 12 saate iner ve gündüzleri daha uzun süre uyanık kalabilir, böylece sosyalleşebilir. İki yaşına gelindiğinde günlük uyku saati 12 saate kadar iner ve gündüzleri kısa süreli uyuklamaları olabilir. Bebeğin yaşı arttıkça gündüz uykularının süresi kısalır. Genellikle 3 yaşından sonra gündüz uyumayı bırakırlar. İlk 6 ayda bebekler gece 1-3 kez emmek için uyanabilir, ancak hemen tekrar uykuya dalarlar. Bir yaşındaki bebeklerin yaklaşık %85’i gece boyunca sakin ve düzenli uyur. Ancak % 10’unda hemen her gece uyanma sorunu olduğu bildirilmektedir. Okul öncesi dönemde uyku, erişkin dönemdeki, bifazik (24 saatte 2 kez) özelliğine dönüşmekte ve çocuk gün içinde sadece 1 kez öğleden sonra uyumaktadır. Bu uyku düzeni okul ve daha sonra iş hayatının getirdiği zorunluluklar nedeniyle, aslında fizyolojik olmayan, monofazik, yani 24 saatte bir kez uyunan gece uykusu haline dönüşür.

Belirtiler geceleri artar

Uyku süresinde vücut fonksiyonları fizyolojik olarak değişiklikler gösterir. Gözler kapanır, göz bebekleri küçülür, kaslar gevşer, kalp atımı yavaşlar, metabolizma yavaşlar. Uyku süresince idrar miktarı, tükrük ve bütün salgılar azalır, kalp atımı ve solunum sayısı azalır, vücut ısısı düşer, dolaşımdaki kan hacminde değişiklikler olur. Bütün bu farklılıklardan dolayı da bazı hastalıkların semptomları geceleri artar.

Geceleri ağırlaşan hastalıklar;

Astım ve alerjik hastalıklar: Vücudumuzda böbrek üstü bezinin salgıladığı kortizol seviyesi geceleri düşer, böylece kortizolun astımı ve alerjiyi baskılayıcı etkisi azalır. Yatağımızdaki ev tozu akarları ( MİTE) ile uykuda temas arttığı içinde bu hastalıklar gece alevlenebilir.

Kuşpalazı (krup): Genellikle üst solunum yolları ve ses tellerine yerleşen virüsler etkendir. Genellikle gecenin ortasında başlayan, havlar tarzda öksürük, nefes alma zorluğu, ses kısıklığı ile ortaya çıkan ani bir durumdur. Genellikle geceleri çocuğunuz yattığında kan akışının değişmesi ve kuru-nemsiz oda havası tetikler. Böyle bir durumda çocuğunuzu giydirip bir battaniyeye sararak soğukta açık havada ya da evinizde buzdolabının kapısını açıp bir beş dakika kadar vakit geçirin. Soğuk buhar kullanılması da bebeğinizin hava yollarını rahatlatacaktır.

Kulak ağrısı: Gündüzleri ayakta olduğumuz için östaki kanalından boğazın arkasına doğru rahat bir akış sağlanır. Ayrıca çiğneme ve yutkunma hareketi de östaki kanalı etrafındaki kasları hareket ettirir ve orta kulağa östaki girişinden hava sağlanmış olur. Bu nedenle gündüzleri kulak ağrısı çok şiddetli olmaz. Ancak geceleri östaki kanalı hareketsizlik, yutkunma, çiğneme olmadığı için rahat boşalamaz ve orta kulağa yeterli hava girişi olmaz. Orta kulaktaki hava, etraftaki dokular tarafından kullanıldığı için, negatif basınç oluşur. Bu da kulak zarının içeri doğru emilmesi anlamına gelir. Böylece geceleri dayanılmaz bir hale gelen kulak ağrısıyla çocuğunuz uyanacaktır.

Ateş: Uykuda metabolizmamızın yavaşlaması ile vücut sıcaklığı geceleri 1 derece kadar normal olarak yükselir. İşte bu yüzden pusuda bekleyen ateş, gece kendini daha kolay gösterir.

Kaşıntı: Yine derimizin fazla hava almaması ve vücut ısımızın artması ile kaşıntı geceleri artacaktır.

Burun tıkanıklığı: Çocuklar yattıkları zaman, varsa alerjik durumlardan dolayı veya odanın çok kuru olmasından dolayı burunları çok tıkanır. Geceleri yattıktan sonra yerçekimi etkisi ile burundan genize olan akıntı ciddi öksürük krizlerine neden olabilir. Tıkalı bir burunla uyumak uyku kalitesini çok bozmaktadır. Böyle bir durumda 1 yaşından sonra yastık kullanan çocukların baş kısmını yükseltmek, eğimli yatırmak faydalı olacaktır. Mentollü damlalar, soğuk buhar aletlerinin faydası olacaktır. Yatmadan önce güzel bir banyo yaptırmak da benzer etkiyi yaratır. Burun tıkanıklığı için olan damlalar ve spreyler de işe yarayacaktır.

Kusma: Midenin dinlenmesi gereken zaman uyku zamanıdır. Fakat midede bir sorun varsa çocuğunuz yattığı zaman pozisyona bağlı olarak ve kasların gevşemesi ile reflü şikayetleri, huzursuzluk ve kusma olabilir.

KAYNAK: https://hamileyim.net/cocugunuz-uyurken-hastaliklar-uyaniyor/