ÇOCUKLARDA YÜKSEK ATEŞLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKEN 5 MADDE
Ateş varsa vücut savaşıyor demektir
ÇOCUKLARDA YÜKSEK ATEŞLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKEN 5 MADDE
Kış ayları özellikle çocuklar için hastalık mevsimi olarak biliniyor. Bu dönemde görülen rahatsızlıkların önemli bir çoğunluğu ise yüksek ateşe neden oluyor. Pek çok aile yükselen ateş değerleri ile karşılaştığında endişeye kapılıyor ve bilinçsizce yanlış yöntemlere başvurabildikleri için çocukların genel sağlık durumları olumsuz etkilenebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Elif Erdem Özcan, çocuklarda yüksek ateş konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Sonbahar ve kış mevsimi bulaşıcı hastalıkların dönemidir. Bu sene koronavirüs de yeni hastalıklar arasına girdiği için, aileler çocuklarının ateşinin çıkması durumunda daha fazla paniğe kapılmaktadır. Ancak yüksek ateşe yol açan enfeksiyonlarla mücadele ederken öncelikle doğru ateş ölçümü yapılması, ateş dereceleri konusunda bilgi sahibi olunması, endişe ile yanlış uygulamalar yapmaktan kaçınılarak ateşin nasıl düşürülebileceğinin bilinmesi önem taşımaktadır.
Ateş varsa vücut savaşıyor demektir
Ateş vücudun enfeksiyon ajanlarına verdiği biyolojik bir yanıttır. Bunun sağlanması için beynin hipotolamus bölgesinde bir ısı ayar merkezi vardır. Gerekli durumlarda ısı ayar merkezinin aktive olmasıyla beraber vücut sıcaklığı artmaktadır. Vücut ısısı normal şartlarda 36.5 ile 37 derece arasındır. Günün çeşitli saatlerine göre de bu sıcaklık değişir. Bu sıcaklık yükseldiğinde de bağışıklık sisteminin elemanları aktive olur. Bu noktada bağışıklık sistemi virüslerle savaşmaktadır. Yani ateş vücudun verdiği sağlıklı bir tepkidir. Ateşin vücuda faydalı olduğu bilinmelidir. Ancak 38 derece ve üzerindeki ateş değerleri konusunda dikkatli olunmalıdır.
İlk üç ayda koltukaltı ve makattan ölçüm uygundur
Küçük bebeklerin ateş değerleri; aldıkları besinler, üzerlerindeki kıyafetler ya da bulundukları ortama göre değişebilmektedir. Koltuk altından ölçülen ateşin 37.5; kulak ve makattan ölçülen ateşin 37.8 üzerinde olması yüksek ateş olarak kabul edilir. Bebeklik ve çocukluk çağında ateş kriterleri biraz daha farklıdır. Bebeklerin ilk üç ayında koltukaltı ve makattan ateş ölçülmesi doğrudur. Koltukaltından ölçülen ateş 37.5'in üzerindeyse ilk olarak bebeği soymak gerekir. Genelde bebeklerin üşüyeceği düşünülerek kat kat kalın kıyafetler giydirilmektedir ancak bu yanlış bir uygulamadır. Bebeğin bulunduğu ortam biraz serinletildikten 15 dakika sonra yeniden ateş ölçülmelidir. Eğer hala 37.5 derecenin üzerindeyse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
İlk 3 ayda yüksek ateş önemlidir
Bebeklerin ilk 3 ayda enfeksiyonlara daha yatkın olduğu bilinmelidir. Ateş durumunda 3 ay üzeri bebekleri ilk olarak soymak ve 30-35 derecelik bir suyla duş aldırmak önem taşır. Eğer ateş yükselmeye devam ederse doktora danışılarak bir ateş düşürücü kullanılabilir. Eğer bebeğin beslenmesi normal, aktivitesi yerindeyse; kusma, ishal, bilinç değişikliği, döküntü, uyuklama, kendinden geçme gibi durumlar yoksa biraz daha sakin olunup beklenebilir. Genellikle uygun ateş düşürücüyle 1-1.5 saat içinde ateş düşmektedir.
Sirkeli veya alkollü suya yönelmeyin
Ateş 38 derecenin üzerindeyse ve düşmüyorsa bir uzmana başvurmak önemlidir. Bebeklerde ve çocuklarda ateş düşürmek için sirkeli, alkollü su kullanılmamalıdır. Çünkü bunlar başlangıçta ateşi düşürüyor gibi görünse de aslında daha da yükseltebilmektedir. Alkol ve sirkeli su öncelikle damarları daraltıp, sonra aniden genişleterek ateşi çıkarmaktadır. İki yaş üstü çocuklarda genel durum iyiyse biraz daha beklenebilir. Ilık duş, daha ince kıyafetler ve ateş düşürücü yöntemler önemlidir. Çocuğun genel durumu iyiyse, beslenmesi, aktivitesi normalse beklenebilir ancak bu durumda da doktorla irtibatta olunmalıdır.
Küçük bebekleri bol bol emzirin
Küçük ve anne sütü alan bebeklerde ateş durumunda emzirmenin önemi büyüktür. Bu bebeklerin ateş halinde daha sık emzirilmesi gerekmektedir çünkü anne sütü enfeksiyonla en iyi savaşan silahtır. Daha büyük bebekler ile çocuklarda su ve gıda alımını artırmak büyük önem taşımaktadır.