Çocuklarınızdan mükemmellik beklemeyin

Ebeveynlerin ilk yapması gereken dikkat dağıtan tüm unsurları en aza indirebilmek.

Çocuklarınızdan mükemmellik beklemeyin


Çocuklarınızdan mükemmellik beklemeyin

Yaklaşık altı aydır devam eden pandemi en çok okul çağındaki çocukları etkiledi. İlköğretimde okuyan çocukların çoğu arkadaşlarıyla buluşacağı anı beklerken çoğu da yeni okula başlama heyecanı yaşıyor. Yetkililer tarafından açıklanan ve 31 Ağustos’ta öncelikle online eğitim ile başlayacak yeni eğitim döneminin nasıl ilerleyeceği büyük merak konusu. Özellikle ebeveynlere çok iş düşeceğini belirten uzmanlar, bu süreçte çocuklardan mükemmel olmalarını beklememeleri konusunda onları uyarıyor.

Pandemi sürecinin en çok etkilediği ve endişe yarattığı alan eğitim. Ebeveynlerin yaşanılan bu zor süreçte mümkün olduğunca çocuklarının ve kendilerinin ruh sağlıklarına dikkat etmeleri gerekiyor. Yetkililerin açıkladığı gibi 31 Ağustos’ta online eğitim başlıyor ve milyonlarca aileyi ve öğrenciyi yeni bir dönem bekliyor. Akıllardaki en büyük soru çocukların evden gerçekleşecek online eğitimlere ne kadar uyum sağlayabilecekleri. Bu konuda uzmanlar anne ve babaları çocuklarından bu dönemde mükemmellik beklememeleri konusunda uyarıyor. Ebeveynlerin ilk yapması gereken dikkat dağıtan tüm unsurları en aza indirebilmek.

Okulların başlaması ile ailelere yeni bir ev düzeni ve çocuklarına yeni çalışma ortamı hazırlamalarını söyleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans, Çocuk-Ergen Altdal Program Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Elif Akdağ Göçek, “Çocukların eski rutinlerinde olamayacaklarını unutmamak gerekiyor. Ebeveynlerin buna göre aile yaşantılarını düzenlemeleri gerekiyor. Ev yaşamı derslerin ve iş hayatının aynı anda devam edebileceği şekilde düzenlenmeli. Öğrencilere gürültüsüz bir ortam ve dikkat dağıtıcı unsurları olmayan bir masa hazırlanmalı. Okul saatlerinde gerekirse diğer aile fertlerinden destek istenmeli. Küçük kardeşlerin sessiz olmasına gayret edilmeli. Evde hem öğretmen hem de ebeveyn olabilmek zor olacak. Fakat eğitim hayatının çok uzun yıllar sürdüğü ve eksikliklerin her zaman kapatılabileceği hatırlanarak çocukların bu dönemde mükemmel bir öğrenci olmaları beklenmemeli” dedi.

Gelişmekte olan çocuk beynini uzun ödevler ile yormayın

Online derslerde dikkat süresinin yeterli düzeyde gelişmiş bireylerde daha etkili olacağının altını çizen Göçek, şöyle devam etti: “Özellikle gelişmekte olan çocuk beyni için uzun ders süreleri ve ödevlerin yapılması beklenmemeli. Çocukların hem gelişim basamakları hem de duygusal ve bilişsel gelişimleri online dersler karşısındaki öğrenme düzeyini etkileyebilir. Aynı zamanda çocukların doğumla gelen mizaç özellikleri de derslerin öğrenilmesinde rol oynayabilir. Hareketli ve dürtüsel bir öğrencinin online dersleri ve ödevleri diğer arkadaşları gibi uzun uzun dinlemesi veya yapması beklenmemeli. Dikkat süresi daha az çocuklarda bilgilerin daha sonra tamamlanabilmesi için öğretmenlerden destek istenmeli. Eve yollanacak olan bilgiler süreç içinde tamamlanmalı. Okullarda işlenen derslerin ve verilen ödevlerin yaşanılan bu olağanüstü döneme uygun olmadığı fark edilirse okul velileri gerekirse okul yönetimiyle tekrar bu durumu konuşabilmeli. Öğretmenler derslerini daha interaktif ve çocukların dikkatlerini çekecek şekilde düzenlemeli. Verilen ödevler kısa olmalı. Bu dönemde ebeveynlerin çocuklarına evde ve mümkünse dışarıda bol bol hareket edip, oyunlar oynamalarına izin vermeli.”

Ebeveynler rehberlik yardımı almalı

Çocukların olumlu okul ve ev yaşamı sürmelerinde ebeveynlerin destek almaları gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Elif Akdağ Göçek, “Örneğin anne ve babalar okul rehberlerinden yardım istemeli.Gerekirse ailelere evdeki ders programının hazırlanmasında destek olunmalı. Yaşanılan bu salgın sırasında çocukların ömür boyu hatırlayacağı anılarda şekillenebiliyor.O yüzden çocuklara mümkün olduğunca olumlu bir okul ve ev yaşamı sürmelerine destek olunmalı. Okulda ve evde bol bol eğlenceli aktivitelere yer verilmeli. Çocukların endişelerini ifade etmelerine yardımcı olacak sohbet ortamları yaratılmalı. Oyunlar, spor ve sanatsal etkinliklere hem okullarda hem de evlerde bol bol zaman ayırılmalı” şeklinde konuştu.