Çöken Devletlerin Gölgesinde: Suriye İç Savaşının Bölgesel Yansımaları

Halep’te HTŞ’nin saldırıları, Suriye iç savaşında dengeleri yeniden değiştirdi. Bölgesel istikrarsızlık, yalnızca Suriye’yi değil, Türkiye dahil komşu ülkeleri de derinden etkiliyor. Çöken devletlerin maliyetleri üzerine kapsamlı bir analiz.

Çöken Devletlerin Gölgesinde: Suriye İç Savaşının Bölgesel Yansımaları


Çöken Devletlerin Gölgesinde: Suriye İç Savaşının Bölgesel Yansımaları

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Suriye iç savaşında Halep'te yaşanan son gelişmeler, bölgesel dengeleri yeniden sarsmaya başladı. Hey'et Tahrir el-Şam (HTŞ) güçlerinin rejim kontrolündeki bölgelere düzenlediği sürpriz saldırılar, hem Suriye’nin geleceği hem de bölgedeki istikrar açısından önemli soruları beraberinde getiriyor. HTŞ’nin Halep’i ele geçirme hamlesi, çatışmanın bitmek yerine daha karmaşık bir hal alacağının sinyallerini veriyor.

Halep'te Dengeler Değişiyor

HTŞ’nin Halep’e düzenlediği saldırılar, Suriye iç savaşında 2016'dan bu yana görülen en büyük askeri hareketlilik olarak değerlendiriliyor. Rejimin müttefikleri Rusya, İran ve Hizbullah’ın farklı cephelerdeki yükümlülükler nedeniyle zayıflaması, HTŞ’nin saldırılarında belirleyici bir rol oynadı. Ukrayna savaşına odaklanan Rusya, ekonomik yaptırımlar altında ezilen İran ve Lübnan’daki krizlerle mücadele eden Hizbullah, Halep’teki savunmayı zayıflatırken, HTŞ bu durumu kendi lehine çevirdi.

Bir Zafer mi, Yoksa Geçici Bir Başarı mı?

Halep’in HTŞ tarafından ele geçirilmesi, yalnızca askeri bir üstünlük anlamına gelmiyor. Bu tür çatışmalarda toprak kontrolünün geçici olduğu ve taraflar arasında sürekli el değiştirdiği biliniyor. Halep’te yaşananlar, yalnızca rejim güçlerinin değil, muhalif grupların da kontrol ettikleri bölgelerdeki hakimiyetlerinin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. HTŞ’nin bu zaferinin sürdürülebilirliği, halk desteği, lojistik üstünlük ve uluslararası dengeler gibi birçok faktöre bağlı.

Vekalet Savaşlarının Karmaşıklığı

Suriye iç savaşında vekalet savaşları, çatışmanın seyrini anlamayı daha da zorlaştırıyor. HTŞ gibi gruplar, dış destek alırken kendi bağımsız çıkarlarını da gözetiyor. Bu durum, bu tür grupların yalnızca “maşa” olduğu algısını yanlışlıyor. HTŞ’nin Halep saldırısının arkasında hangi dış güçlerin olduğu tartışılsa da, bu tür grupların kendi stratejik hedeflerini belirlediği de göz ardı edilmemeli.

Bölgesel İstikrarsızlığın Bedeli

Suriye’deki iç savaş, sadece ülke içinde değil, bölgesel ölçekte de ciddi maliyetler yaratıyor. Türkiye, bu istikrarsızlığın doğrudan etkilerini yaşayan bir ülke olarak dikkat çekiyor. Suriye iç savaşının yarattığı mülteci krizleri, sınır güvenliği sorunları ve terör tehdidi, Türkiye'nin güvenlik ve ekonomik dengelerini alt üst etti. Ayrıca, büyük güçlerle Suriye’de rekabet etmek, Türkiye için uzun vadeli stratejik riskler doğuruyor.

Çöken Devletlerin Gölgesi Türkiye’yi Nasıl Etkiliyor?

Geçmiş 15 yıl içerisinde Türkiye'nin sınırında iki devlet çöktü: Irak ve Suriye. Bu çöküşler, Türkiye’ye mülteci akını, terör tehdidi ve ekonomik yükler gibi birçok sorun getirdi. Aynı zamanda, Türkiye'nin bu süreçlere müdahil olması ve iç savaşlarda taraf olarak hareket etmesi, hem bölgesel hem de uluslararası arenada daha büyük maliyetlere yol açtı.

Sonuç: Kaostan Çıkış İçin Ders Almak Şart

Rusya, İran ve Hizbullah gibi aktörlerin kendi sorunlarına odaklandığı bu dönemde, Suriye’deki istikrarsızlığı körüklemenin Türkiye’ye hiçbir faydası olmayacağı ortada. Geçmişteki hatalardan ders almak, kaosu kontrol edebilme yeteneğini geliştirmek ve bölgesel iş birliklerine yönelmek, Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda atacağı en önemli adımlar olacaktır.


www.yerelgundem.com

KAYNAK: EVREN BALTA / T24.COM.TR