COVİD-19 Enfeksiyonu Diyabet Hastalarında Çok Daha Ağır Seyrediyor

Diyabet Olanlar Dikkat

COVİD-19 Enfeksiyonu Diyabet Hastalarında Çok Daha Ağır Seyrediyor




Diyabet Olanlar Dikkat

COVİD-19 Enfeksiyonu Diyabet Hastalarında Çok Daha Ağır Seyrediyor

Diyabet hastaları için çok önemli uyarı… COVID-19 hastalığının en çok tehdit ettiği ve etkilediği kronik rahatsızlıkların başında şeker hastalığı geliyor. Uzmanlar TIP1 ve TIP2 diyabet hastalarını sosyal mesafe, maske, hijyen ve sağlıklı beslenme konularında özellikle uyarıyor.

 Türkiye’de yaklaşık 7 milyon diyabet hastası var. Bu rakam toplam yetişkin nüfusun yaklaşık %15’ine denk geliyor. Yaşlanan nüfus, kentleşme ve değişen yaşam tarzlarının diğer kronik hastalıklarla birlikte diyabet epidemisini de hızla artırarak bir halk sağlığı sorunu haline getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, diyabet hastalarını covid-19 pandemisine karşı daha dikkatli olmaya çağırıyor.

Kızılay Kartal Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Sema Tutar Pişkinsüt, diyabet hastaları için dikkat edilmesi gereken başlıklar hakkında bir açıklama yaptı. Dr. Pişkinsüt “Koronavirüs enfeksiyonu kalp, akciğer, diyabet gibi kronik hastalığı olan kişilerde daha kötü seyrediyor. Bu sebeple özellikle TIP1 ve TIP2 Diyabet hastalarının sosyal mesafe, maske, hijyen ve sağlıklı beslenme konularında hassasiyete devam etmesi gerekiyor. Bütün enfeksiyonlarda olduğu gibi koronavirüs enfeksiyonunda da iyi kan şekeri kontrolünün sağlanması enfeksiyon riskini ve şiddetini azaltmada en önemli nokta” diye konuştu.

Uzm. Dr. Sema Tutar Pişkinsüt, hastalarda kan şekeri kontrolünün, açlık kan şekeri için yemeklerden önce 90-110 mg/dl, tokluk kan şekerinin ise, yemeklerden 2 saat sonra 120 mg/dl’nin altında olması gerektiğini vurguladı. Uzm. Dr. Sema Tutar Pişkinsüt, hastaların en iyi kan şekeri takibini evde parmak ucundan kendi kendilerine yapacakları ölçümlerle elde edebileceklerini bildirdi.

Sağlıklı ve düzenli beslenme ile fiziksel aktivite şeker hastalarının yaşam standartlarını yükseltmek için dikkat edilmesi gereken hususların başında geliyor. Uzm. Dr. Pişkinsüt, yeterli sıvı tüketimi, ilaçların doktor tavsiyesi ile düzenli alınması, mevsiminde tüketilen taze sebze, meyve, yeşillik ve yeteri miktarda kabuklu baklagiller ile tahıl tüketilmesi gerektiğine dikkat çekti. Günü evde geçirenler içinde gün içinde yaklaşık 45 dakika egzersiz öneren Uzm. Dr. Pişkinsüt uyku kalitesine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

 Uzm. Dr. Pişkinsüt, Şeker hastalığı bulunanların zatürreye yakalanma riskinin diğer insanlara kıyasla daha yüksek olduğunu belirtirken grip ve zatürre aşılarının da ihmal edilmemesi uyarısında bulundu. Diyabet hastalığı bilinenin aksine sadece kan şekeri yüksekliği hastalığı değildir. Damarların iç yüzeylerindeki epitel yapısını uzun süreli bozarak ilerleyici dolaşım bozukluğu yapar. Göz, beyin, kalp, böbrekler bu durumdan en çok etkilenen organlardır. Covid 19 virüs hastalığı da yine bilinen gibi sadece solunum ve akciğer hastalığı değildir aksine sistemik yani tüm vücudu ilgilendiren ve damar iç yüzeylerindeki epitelleri saldırarak kanın pıhtılaşmasına neden olan önemli ve tehlikeli bir damar hastalığıdır. O nedenle Covid 19 a yakalanan kişilerde ilave olarak zeminde diyabet, obezite, kronik iskemik kalp hastalıkları, hipertansiyon, immün sistem ve romatizmal hastalıklar gibi damarları etkileyen ilave hastalıklar varsa Covid 19 ile birbirini tetiklemekte tablolar ağırlaşmaktadır . Zeminde damar hastalığı olan bu grup hastaların yoğun bakım gereksinimleri ve dolayısı ile ölüm oranları 2- 3 kat artmaktadır

Diyabet hastalığı ve Diyabet Haftası hakkında:

Diyabet, vücutta insülinin üretilmediği, az üretildiği veya üretilen insülinin etkili bir şekilde kullanılamadığı durumlarda ortaya çıkan, kan şekeri yüksekliğiyle seyreden kronik bir hastalıktır. Ülkelerin kapasite ve olanakları dâhilinde; diyabetli bireylerin sağlığının ve buna bağlı yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, diyabetin toplumsal ve bireysel açıdan olumsuz sonuçlarının azaltılması, bu hastalığın sürdürülebilir insan kalkınmasına ve ekonomik kalkınmaya olumsuz etkisinin en aza indirilmesi mümkündür.

Diyabetin başarılı bir şekilde kontrol edilmesi sadece ilaçlara ve tıbbi tedavilere bağlı değildir; önleyici faaliyetler de başarılı kontrolde önemli yer tutmaktadır. Önleyici faaliyetlerin başında, sağlık tercihlerini yapabilen, sağlık okuryazarlığı yüksek bireyler yetiştirmek ve bu kişilerin sağlıklı yaşam davranışlarını uygulayabileceği ortamı hazırlamak gelmektedir.

Sağlık Bakanlığı tarafından her yıl 14 Kasım’da “Dünya Diyabet Günü” kapsamında diyabet hastalığı ve diyabetten korunma yolları hakkında halkı bilinçlendirmek amacıyla çalışmalar yapılmaktadır. 

Kızılay Kartal Hastanesi, bir Kızılay Yatırım iştiraki olan Kızılay Sağlık’ın işlettiği hastane ve tıp merkezlerinden biridir.