COVID-19'A KARŞI BAĞIŞIKLIK DURUMUNUZU ÖĞRENEBİLİRSİNİZ

Sağlık problemi olmaksızın herkes test yaptırabiliyor

COVID-19'A KARŞI BAĞIŞIKLIK DURUMUNUZU ÖĞRENEBİLİRSİNİZ


Yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid 19 pandemisi sonucu yaşanan karantina günlerinden ‘yeni normal’ sürece dönülürken, hastalığı geçiren ve geçirmeyen birçok kişi bağışıklık kazanıp kazanmadığını merak ediyor. Bununla birlikte, pek çok işyeri de çalışanlarının bağışıklık oranlarını tespit ederek, normal hayata dönüş adımlarını ona göre belirliyor. Tüm bunlar, antikor testlerinin önemini ortaya koyuyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Sibel Gündeş, SARS CoV 2 antikor testleriyle ilgili önemli bilgiler verdi.

Sağlık problemi olmaksızın herkes test yaptırabiliyor

Geçtiğimiz günler içerisinde Sağlık Bakanlığı’nın verdiği izinle artık özel sağlık kurumlarında da talep eden kişilere SARS CoV 2 antikor testleri yapılmaya başlandı. Memorial Sağlık Grubu olarak biz de uygulamaya geçtik ve şu anda bünyemizde Avrupa Standartlarına Uygunluk (CE) belgesi bulunan güvenilirliği ve duyarlılığı son derece yüksek olan Abbott antikor testi ile hizmet vermeye başladık. Bu uygulama öncesinde SARS CoV 2 antikor ve antijen testleri ameliyatlara girecek olan hastalara yapılabilmekteydi. Artık ameliyat, işlem ve girişim planlanmayan sağlıklı erişkinler de daha önce bu virüsle karşılaşıp karşılaşmadıklarını öğrenmek için antikor testi yaptırabilecek.

Antikor testleri virüse karşı en önemli enstrümanlarımızdan

Tüm antikor testlerinin performansı duyarlılık ve özgüllük oranlarına göre değerlendirilmektedir. Testin duyarlılığının %100 olması (“doğru pozitiflik” tanımlaması) hastanın test sonucunun pozitif olması durumunda testin %100 güvenilir olduğu anlamına gelmektedir. Çalıştığımız Abbott antikor testlerinin özgüllüğü ise %99’dur, bu da yapılan testin “doğru negatiflik” oranını gösterir. Tüm bu değerler testin yapıldığı kişi sayısının artması ile doğru orantılı olarak artar. Geliştirilen bu yeni testlerin güvenilirlik açısından yüksek duyarlılığa ve özgüllüğe sahip olduğu açıktır.

Sonuçlar çok kısa bir sürede çıkabiliyor

Abbott antikor testi, Covid 19’a yol açan SARS CoV- 2 virüsüne karşı vücudun bağışıklık sisteminin oluşturduğu total IgG tipi antikorları ölçmektedir. Yani bu hastalığa karşı bağışıklık olup olmadığını gösteren bir testtir. Boğaz ya da burundan örnek alınarak yapılan testten farklıdır, koldan kan alınarak çalışılmaktadır. Parmak ucundan alınan kan ile çalışılan testlerden daha güvenilirdir. Testin çalışılması yaklaşık 40 dakika sürmekle birlikte, en geç 24 saatte sonuç bildirilmektedir.

Bu test antijen testleriyle karıştırılmamalı

Antikor testi ile ilgili göz önünde bulundurulması gereken önemli bir nokta, bunun bir antijen testi olmadığıdır. Antijen testleri, kişinin hasta olup olmadığını, yani akut enfeksiyonun varlığını tanımlayan testlerdir. Antikor testleri ise kişinin daha önce enfeksiyonu geçirip geçirmediğini ve virüse karşı bağışıklık kazanıp kazanılmadığını tanımlamaya yöneliktir. Yani kişinin test yapıldığı anda hasta olup olmadığına dair bilgi vermez.

İş yerine dönüş adımları enfekte çalışan oranlarına göre düzenleniyor

Antikor testlerin pek çok kullanım alanı bulunmaktadır. Örneğin testlere en yüksek talep, normale dönüşe hazırlanan işyerlerinden olmaktadır. Büyük fabrikalar, bankalar, okullar, zincir markalar ve restoranlar, işe dönüş öncesi çalışanların taranmasını talep edebilmektedir. Birçok firma bu test ile enfeksiyon bağışıklık taraması yaparak, işe dönüş sürecini planlamaktadır. Örneğin ileri yaş ve kronik hastalığı olan risk gruplarına antikor testi yapılarak enfeksiyonu ağır seyretme riski taşıyan bireyler korunabilir veya antikor testi pozitif çalışanlar ile faz 1 süresi tamamlanabilir. Ayrıca ileri yaş ve kronik hastalıkları olan aile bireylerini pandemi süreci boyunca görememiş kişiler de test ile bağışıklık durumlarını öğrenerek sevdikleri için risk taşıyıp taşımadıklarını görmek isteyebilmektedir.

Plazma tedavisine çok önemli bir katkı sağlıyor

Tarama testlerinin bir diğer önemli faydası da bağışıklığı olan bireylerin, koşulları sağlamaları durumunda, sevdikleri ya da antikor ihtiyacı olan ağır hastalar için konvelesan (iyileşmiş) plazma vererek, tedaviye katkıda bulunabilmeleridir. Konvelesan plazma, Covid 19 enfeksiyonunun tedavisinde geçerliliği kabul edilen önemli yaklaşımlardan biridir.

“Bağışıklık pasaportu” dönemi başlıyor

Ulusal ve uluslararası uçuşların açılması ile tüm ülkeler ülkeye giriş öncesi yolculardan antijen ve antikor test sonuçlarını talep etmeye başlamaktadır. Ayrıca Türkiye’de yaşayan ancak yurtdışında çalışan, yurtdışında işbaşı yapmayı planlayan çalışanlardan da aynı şekilde test sonuçları talep edilmektedir. Artık uçaklara binmeden önce herkesin “bağışıklık pasaportu” adı verilen sağlık karnelerinin olması da planlar arasındadır. Testler, karadan girişlerde gümrük kapılarında ve havalimanlarında da yapılmaktadır. Antikor testlerinin pozitif veya negatif olması yurtdışına çıkış için engel teşkil etmemektedir.

Tüm bunların yanında antikor testleri ile toplumda belli sayıda kişi veya gruplar taranarak toplumun yüzde kaçının bağışıklık kazanıp kazanmadığı öğrenilebilir. Dünyada yapılan benzer çalışmalarda, toplum bağışıklığının %5-9 arasında olduğu bilinmektedir. Bu oran aynı şehirde farklı semtlerde bile farklı sonuçlanabilir. Örneğin yeterli altyapısı bulunmayan, kalabalık yaşanan ve çalışılan bölgelerde, virüsle karşılaşma olasılığı da yüksek olacaktır.

Çalışmaların sonuçları için zaman gerekli

Sars CoV 2 virüsü hakkında halen çok şey bilinmemektedir. Hastalığı geçirdikten sonra gelişen bağışıklığın düzeyi, koruma sağlayıp sağlamadığı ve varsa bile bu korumanın ne kadar süreceği bilinmemektedir. Yine de bağışıklık kazananların tekrar virüsle karşılaşması durumunda, hastalığı hafif şekilde atlatacakları düşünülmektedir. Yani bu kişilerde risk azalmakla birlikte, vücutta bir miktar antikor da bulunacaktır. Tespit edilebilen antikor düzeyi negatifleşse bile vücut tekrar bu virüs ile karşılaştığında, hücre hafızası yani bağışıklık sistemi bu virüsü tanıyarak daha hızlı ve daha kuvvetli yanıt vererek, virüsü yenebilecektir. Devam eden çalışmalar, hastalığı geçiren kişilerde koruyucu bağışıklığın 6 ay- 1 yıl gibi süreler sonunda ne kadarının kaldığını gösterecektir.