Cumhur İttifakı’nda 'af' çatlağı
“Teklif toz olmadı. Gün olur yine gündeme gelir” mesajı vermesi dikkat çekiyor.
MHP’nin ‘af teklifini’ geri çekmesi, Cumhur İttifakı’ndaki ‘af’ çatlağını su yüzüne çıkardı. Muhalefet, MHP’nin Alaattin Çakıcı gibi isimlere af çıkarma isteğini Erdoğan’a kabul ettiremediğini düşünüyor.
Ankara'da siyaset kulislerinde MHP'nin kamuoyunda "af yasası" olarak bilinen kanun teklifini geri çekmesinde, cezaevindeki Alaattin Çakıcı gibi organize suç işleyenlere yaklaşım konusunda AKP ile anlaşamamasının rol oynadığı konuşuluyor.
Alaattin Çakıcı isminden bahsetmekten geri duran MHP’liler, teklifin ‘genel af' gibi algılanmasından duydukları rahatsızlığa dikkat çekiyor. İnfaz rejimi üzerinde AKP ile yürüttükleri ortak çalışmanın süresinin uzadığından da yakınan MHP kurmaylarının, MHP lideri Bahçeli'nin teklifi beklemeye aldığına vurgu yaparken “Teklif toz olmadı. Gün olur yine gündeme gelir” mesajı vermesi dikkat çekiyor.
Muhalefet partisi temsilcileri ise MHP'nin ‘şartlı ceza indirimi’ teklifinin, Bahçeli'nin organize suç örgütü kurmak ve yönetmekten hükümlü Alaattin Çakıcı’ya geçen yıl yaptığı ziyarete denk gelmesinin tesadüf olmadığını söylüyor. Muhalefet cephesinde “Bahçeli, adına af diyemediği ama af olduğu açık olan teklifini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kabul ettiremedi. Bunu da halka anlatamayacağı için ittifakla uyum içinde olmaya çalıştığı gerekçesini öne sürdü” görüşü öne çıkıyor.
Bahçeli, MHP'nin yedi maddelik olan ve en az 163 bin adli suçlunun cezasında beş yıl indirim öngören teklifini geri çektiğini açıklarken, Cumhur İttfakı’yla uyum içinde çalışmaya özen gösterdikleri mesajını verirken, teklifi uygun bir zamanda yeniden gündeme getireceklerine de vurgu yapmıştı.
“Bahçeli, Erdoğan’a teslim oldu”
CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç, DW Türkçe’ye “Gündeme getiremez artık. Çünkü teklifi geri çektiğini söyleyerek aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a itaat ettiğini, biat ettiğini itiraf etmiştir. Ortada uyum değil, teslimiyet söz konusudur” diyor.
Özkoç, Bahçeli’nin açıklamasıyla MHP’nin ‘söylemlerinde dik duramadığı’nın da görüldüğünün ortaya çıktığını öne sürerken, “MHP'ye kendi tabanının güveni kalmamıştır. Halkın güveni zaten yok” diyor ve MHP başta olmak üzere AKP yönetiminin Alaattin Çakıcı gibi isimlere af çıkacağına dair söylentileri tamamen ortadan kaldırması gerektiğini söylüyor. Özkoç, “Çakıcı, son açıklamasından sonra Bahçeli’ye ne kadar alınmıştır bilinmez ama Bahçeli'ye asıl alınması gereken MHP tabanıdır” çıkışı yapıyor.
İyi Parti kurmayları da, Bahçeli'nin teklifi geri çektiğini duyurduğu açıklamasında ortağı AKP’nin yargı reformunu MHP’nin desteği olmaksızın meclisten geçirebileceğini de vurgulamasında da ‘belli bir kasıt’ olduğunu düşünüyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün kanun teklifini beklemeye aldıklarını açıklamıştı
“Erdoğan oy kaybedeceğini anladı”
İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Aydın Sezgin DW Türkçe’ye “Bahçeli, dışarıya karşı AKP’ye mesafe alıyormuş gibi bir duruş sergiliyor ama içeride el ele, kol kola oldukları ortada. Erdoğan, af meselesinde Bahçeli’nin istediği ceza indirimine gitmesi durumunda oy kaybedeceğini anladı. Bahçeli de, tabanına açıklama yapmak zorunda kaldı, olay bundan ibaret” diye konuşuyor.
Sezgin, infaz rejiminde nasıl bir düzenlemeye gidileceğini kimsenin anlamadığından yakınıyor. Sezgin “Katiller mi, mafya liderleri mi serbest kalacak tartışmalarının yanında AKP, oylarının daha da erimemesi derdine düştü” yorumu yapıyor.
“Hukuka aykırı düzenleme”
TBMM Başkanvekili HDP’li Mithat Sancar, Alaattin Çakıcı’ya gönderme yaparak “MHP’nin bazı kesimleri cezaevinden çıkarma, fili af getirme peşinde olduğunu herkes biliyor” derken, AKP'nin böyle bir düzenleme karşısında yaşanacak ‘hukuki sorunları’ bir ölçüde de olsa hesaplamış olduğunun görüldüğünü söylüyor.
İnfaz rejiminde indirimle ilgili meclise bir düzenleme gelecekse bunun mutlaka eşitlik ilkesi prensibinde olması gerektiğine vurgu yapan Sancar, “Sınırlı ve ayrımcı, hukuka aykırı bir düzenlemeyi muhalefetin kabul etmesi mümkün değil. Böylesi bir düzenleme hem Anayasa Mahkemesi’nden hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden geri döner. Bahçeli de bunu anladı. Hükümet infaz rejiminde düzenlemeye gidecekse mutlaka evrensel ilkelere uygun hareket etmeli” çağrısı yapıyor.
“Erdoğan Bahçeli’nin tuzağına düşmedi”
Bahçeli’nin infaz rejiminde indirim isterken ‘kader mahkumları’ diye tanımladığı kitle ile ‘hapishanelerdeki doluluk oranını’ gerekçe gösterdiğini hatırlatan hukukçu Prof. Metin Günday, “Kader mahkumları derken Çakıcı gibi isimler kastedildi. Bahçeli’nin cezaevinde Çakıcı’yı ziyaret etmesinin anlamı da buydu. Bahçeli, eski ülkücü arkadaşlarını kurtarmak, vefa borcunu ödemek istiyordu ama bunu AKP'ye kabul ettiremedi” yorumu yapıyor.
Günday’a göre hapishanelerdeki doluluk oranı gerekçe gösterilerek infaz rejiminde indirime gidilmesi ‘hukuku bilmemek’ anlamına geliyor. Günday, “Devletin görevi cezaevlerini boşaltmak mı, etkin işleyen bir infaz rejimini uygulamaya sokmak mı? Görülen o ki, Erdoğan Bahçeli’den daha çok bu soruyu sormuş ve Bahçeli’nin tuzağına düşmemiş” diyor.
TOBB Üniversitesi’nden Ceza Hukukçusu Olgun Değirmenci de “MHP, hukuken yanlış olan bu düzenlemeyi tamamen gündeminden kaldırmalı” diyor. Değirmenci, “Geçmişe ilişkin değil, sürekliliği olacak bir düzenleme üzerinde durulmalı” derken, böylesi düzenlemeler üzerinde de hukukçularla titizlikle çalışılması gerektiğinin altını çiziyor.
“İttifak çalışmayı sürdürüyor”
MHP lideri Bahçeli ‘şartlı ceza indirimi’ öngören tekliflerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altı suça ‘asla ceza indirimi’ olamayacağına dönük tavrının kamuoyuna yansımasıyla açıklamıştı. Adalet Bakanlığı kaynakları Erdoğan’ın indirime karşı çıktığı suçların; terör, mükerrer suçlar, cinsel istismar, uyuşturucu, kasten adam öldürme ve organize suçlar olduğunu söylüyor.
Kimi suçlarda ceza indiriminin iki yıldır Türkiye’nin gündeminde olduğunu hatırlatan bakanlık yetkilileri, Cumhur İttifakı’nın konuyla ilgili çalışmaları sürdüreceğini vurgulamakla yetiniyor. Çalışmalarda MHP’nin beklentileri üzerinde de durulacağını belirten aynı yetkililer, basit hırsızlık, çek senet, konut dokunulmazlığı ve hakaret gibi suçlarda indirime gidilebileceğini öngörüyor.
Hilal Köylü/Ankara
Deutsche Welle Türkçe