Muhterem Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı'nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.

Muhterem Bahçeli'ye diyorum ki;

Recep Tayyip Erdoğan, 2014 ve 2018'de üst üste 2 kez cumhurbaşkanı seçildi.

Anayasamızın ilgili çok açık ve net hükmü şöyle:

MADDE 101:

"Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.

Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir."

Muhterem Bahçeli'ye soruyorum:

-   Anayasa hükmünü yok mu sayıyorsunuz?

-   2014'de "Diplomasız cumhurbaşkanı seçildi" iddiası gibi bu kez de anayasayı ihlal ederek mi Erdoğan'ı seçmeye çalışacaksınız?

-   Yoksa Erdoğan'ın başvurusunun Yandaş Seçim Kurulu tarafından onaylanacağının garantisini mi aldınız?

-   Amacınız anayasayı çiğnemek mi?

-   Yoksa Anayasanın 101. Maddesindeki "İki defa" hükmünü mü değiştireceksiniz?

Değerli okurlarım,

Muhterem Devlet Bahçeli dedi ki;

"Cumhurbaşkanı ve 28'inci Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında, yani zamanında yapılacaktır. Hiç kimse boş hayale kapılmamalıdır.

Ayrıca Cumhurbaşkanı adayı çetelesi tutan, toplumsal ve siyasi kısır tartışmaları kamçılayan kötü niyetliler şu gerçeği yeri gelmişken özellikle hatırlarında tutsunlar ki:

Cumhur İttifakı'nın 2023 yılında Cumhurbaşkanı adayı bellidir, o muhterem isim de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Milliyetçi Hareket Partisi ise bu amaç doğrultusunda sonuna kadar çalışacak, milletimizin tertemiz iradesinden ilhamını alarak gereğini şimdiden tam ve eksiksiz şekilde ifa edecektir."

Bu sözlerin şifrelerini de yorumlayalım.

Muhterem Bahçeli;

-   "Erken seçim istemeyeceğim" diye taahhüt ediyor…

-   Cumhurbaşkanı adayı çetelesi sonucunda, Erdoğan'a çok ciddi rakipler çıkmasından ve anketlerde de Erdoğan'ı geçmelerinden rahatsız…

-   MHP'nin cumhurbaşkanı adayı çıkartmayacağını taahhüt ediyor…

MHP'liler şu sorularıma çok kızıyorlar:

-   Bir siyasi partinin hedefi ülkeyi tek başına idare etmek değil midir?

-   MHP'nin koalisyon ortağı olmadan AKP iktidarını kayıtsız şartsız desteklemesi normal midir?

-   İktidarın fındık alım politikasını eleştiren milletvekili Cemal Enginyurt'u MHP'den ihraç etmek doğru mudur?

Neyse…

Cumhur İttifakı, milleti Erdoğan'ın 3. Kez adaylığı için anlaşılan o ki alıştırma yapıyor.

En azından hukuka inanan 50 yıllık gazeteci olarak ben alışmayacağımı ve her seferinde karşı görüşlerimi yazacağımı beyan ediyorum.

Ancak muhalefet partilerinin bu konudaki sessizliğine de hayret diyorum…

Ve yarın Anayasa hukuku uzmanlarının görüşlerini de sizlere sunacağım.

"Erdoğan, 16 Nisan referandumu sonrası ilk kez 2018'de seçildi. Bu birinci kez sayılır, ikinci ya da toplamda 3. Kez aday olabilir" diyenlere peşinen söylemem gerekir ki;

-   Bana bu konuda tek bir anayasa hükmü gösterin…

Değerli okurlarım,

Tek adam rejimi;

-   Milleti daha da fakirleştirdi,

-   İşsizliği daha da arttırdı,

-   Enflasyonu daha da azdırdı,

-   Eğitim sistemini kilitledi,

-   İflasları daha da arttırdı

-   Kredi borçları daha da katlandı

-   İcra dosyalarında patlama yaşandı,

-   Vergiler arttırıldı,

-   Çocuk istismarları, kadın cinayetleri daha da arttı,

-   Uluslararası alanda yalnızlaştık,

-   Türkiye Büyük Millet Meclisi tek adam rejiminin noteri oldu,

-   Bakanlar memur oldu, bakanlıkların kapıları halka kapandı,

-   Koalisyonlardan şikâyet edilirken, millet ittifaklar nedeniyle ikiye bölündü,

-   Özgür medyaya baskılar daha da arttı,

-   Cumhurbaşkanına hakaret suçları rekor kırar hale geldi,

-   Emekliler de emeklilikte yaşa takılan EYT'liler de geçim sıkıntısına düşürüldü,

-   Geçmediğimiz köprüye, yola gitmediğimiz hastaneye para öder olduk,

-   Cemaatler ve tarikatlar devlet yönetiminden pay kapma yarışındalar,

-   Vatan toprağının işgali AKP'nin umurunda değil,

Şöyle bir düşünün

•     Türkiye'ye tefeci faizi ile borç veren Londra'daki lobi mi "Ahlat'a, Marmaris'e saray yapın" diyor?

•     Dış güçler mi "kamu bankalarının yönetimine güreşçi, hazinenin başına damat atayın" diyor?

•     Muhalefet mi "faizleri düşük tutun, Türk lirasından kaçın, dövize yatırım yapın" diyor?

•     "Merkez Bankasındaki kefen parasını Suriyelilere harcayın" diyerek rezervleri boşalttıran emperyalist ülkeler mi?

•     Özgür Gazetecileri hapse atan, AKP'nin hoşuna gitmeyen gerçek haberlere bir kaç saatte erişim yasağı getiren, milletin haber alma hakkını engelleyen Fransa Başkanı Macron mu?

•     "Üniversitelere, kamu kurumlarına eşinizi, dostunuzu, akrabanızı doldurun" diyen Trump mı?

•     Yasama yürütme ve yargıyı tek kişinin iradesine bağlayan İngilizler mi?

Yaşam şartlarımız iyileşti mi kötüleşti mi?

Değerli okurlarım,

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin asırlık yıkılmaz çınarı, demokrasimizin yılmaz bekçisi, Cumhuriyet Halk Partisinin 97. Yılını kutluyorum.