Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru söylüyor, Türk Müziği yasaktı!

Sayın Cumhurbaşkanı önceleri fikre önem veriyordu. Şimdi sisteme ve binaya önem veriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru söylüyor, Türk Müziği yasaktı!


Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru söylüyor, Türk Müziği yasaktı!

Şimdi bu yazıyı okuyan muhalifler ve CHP’li kardeşler bana bıyık altı gülecek ve "Ak Parti sana bile haksızlık yaptı, sen hala Erdoğan’ı savunuyorsun" diyecekler!

Diyorlar da!

CHP Milletvekilleri "hiç bize bakma! Sen yıllarca bize bakmadın. Bak Ak Parti ve Erdoğan sana da haksızlık yaptı" diyorlar.

Ne yapayım?

Yusuf İnan, namı diğer Doğrucu Davut! 

Yalan mı söyleyeyim!

Benimkisi kader!

Kime iyilik yapsam, kötülük buluyorum!

Adımı mı değiştirsem acaba? Adım Yusuf olduğu için mi oluyor tüm bu haksızlıklar, hukuksuzluklar?

Geçen gün çocuklara dedim! Sakın çocuklarınıza Yusuf adı vermeyin!

Yusuf'un anlamı, ağlayan inleyen! Hz. Yusuf gibi kuyuya atılan, zindana atılan demek!

Ruslar böyle bir durum karşısında; Судьба – Sud'ba derler. Sud'ba kader demek!

Gelelim Türk Müziğinin yasaklanma olayına!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Bu ülkede 'müzik inkılabı' adı altında Türk halk ve sanat müziğinin, alaturka müzik denilerek yasaklandığı tuhaf dönemler yaşanmıştır. Türkiye bizim dönemimizde kültür, sanat, müzik, edebiyatta da prangalarından kurtulmuştur" dedi.

Evet Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru söylüyor! Dört yıl klasik müzik eğitimi veren bir okulda okudum. Trompet eğitimi aldım. Ek ders olarak da piyano. Her ne kadar köy çocuğu olsak da dayım Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında Tuba çalıyordu.

Beni de müzik okuluna dayım yazdırmıştı!

FOTO: DAYIMIN FACEBOOK SAYFASI -

Okulda Türk Müziği seslendirmek yasaktı. Piyanoda Sezen Aksu’dan, Nilüfer’den hatta Dede Efendi'den Yeni bir Gülnihal’i bile çalamazdık. Eğer çalmak istersek, tüm kapıları kapatır, tuşlara minik minik dokunarak çalardık.

Bizim hocalar zehir hafiye gibiydi!

Yakaladılar mı kurtuluş yoktu!

Okuldan atılma tehlikesi bile vardı.

Hocalarımız Türk Müziğinin, müzik kulağını bozduğunu söylerlerdi. O nedenle yasak derlerdi.

O yıllarda (1981) Türkiye'de batı hayranlığı pik yapmıştı.

Özeniyorduk!

Hocalarımızın bazıları bize tepeden bakardı. Halbuki onlar da bizim gibi köy çocuklarıydı. Batı hayranıydılar ama batının müzik tekniğini bilmiyorlardı. 

Trompet ile iki oktav ses çıkaran çok nadirdi.Bir buçuk oktav ses çıkarana gıpta ile bakılırdı.

Ünlü Trompetçi Louis Armstrong trompet ile üç oktav çıkardı!

Nasıl yapıyor derdik?

Meğer bize Türk Müziğini yasaklayan hocalarımız yanlış eğitim veriyorlarmış!

Ben Türk Müziği de dinledim. Gizli gizli Türk Müziği parçaları da çaldım. Müzik kulağım  da iyiydi! Arkadaşlar kapı gıcırtısını bile duyuyor, derlerdi!

Hafta sonları çıkıp gezmek yoktu. İlla Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına gidip konser dinlenecekti.

Dayım Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında çalıştığı için onun kontenjanından konserleri ön sırada dinlerdim.

Biletler hemen tükenirdi. Salon tıklım tıklım olurdu. İnsanlar  konserleri salonun  kenarlarında, ortasında hatta sahne kenarında ayakta dinlerdi.

FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI ESKİ BİNASI

Konser dinlemek için gelenlerin büyük bölümü özentiden ve hafta sonu Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına gittim diyerek hava atmak isteyenlerdi.

Bende bu konuda çok hatıra var!

Yeri gelirse yazarım!

Şehrazat; "Allah Allah hiç mi hiç duymadım böyle bir şey! Ki Ana rahminden beri müziğin içindeyim." buyurmuş!

Haklıdır (!)

Ben duymadım, yaşadım! Benim gibi binlerce öğrenci yaşadı!

Türk Müziği Konservatuarlarında böyle bir yasak olmayabilir ama klasik müzik eğitimi veren okullarda yasak vardı!

Dört yıl bir enstrüman üzerine eğitim alıp da, Sezen Aksu'nun, Barış Manço’nun parçalarını çalamayan çok arkadaşım vardı.

Sayın Cumhurbaşkanı önceleri fikre önem veriyordu. Şimdi sisteme ve binaya önem veriyor.

FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI YENİ BİNA

FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI YENİ  KONSER SALONU

Eski Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binasını ve salonunu bilenler, yenisini gördüklerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne demek istediğini ve ne kadar büyük düşündüğünü anlarlar.

Erdoğan gidecek, arkasında bu eserler kalacak!

Anadolu Ajansı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orekstrasının eski çalışanlarına, emekli sanatçılara mikrofon uzatsaydı, onlar çok daha orjinal hikayeler anlatırlardı.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]