Türk savunma sanayiinin ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline geldiğini söyleyen Erdoğan, bu alanda faaliyet gösteren firmaların sayısının 56'dan bin 155'e çıktığını vurgulayarak, "Bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar dolara, yıllık ciro 10 milyar dolara, ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar 224 milyon dolara yükselmiştir dedi.

"Dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik" diyen Erdoğan şöyle devam eti:

Kendi savaş gemisini inşa eden 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde dünyanın ilk üç ülkesi içindeyiz. Türkiye küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara, maruz kaldığı gizli, açık ambargolara, içeriden, dışarıdan yürütülen sabotajlara rağmen bu seviyeye gelmiştir. İnsansız hava aracı istedik, mühimmat istedik vermediler. Füze istedik vermediler, biz de Bora, Atmaca, Bozdoğan'ı yaptık. İHA'larda kullandığımız kameraya ambargo koydular. Sandılar ki biz İHA'ları kullanamayacağız, onu da kendimiz yaptık. Sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonları rahatça yürütebilmeyi, sınır ötesi barış harekatlarını istediğimiz gibi yönetmeyi artık bu araçlara borçluyuz. 

"Savunma sanayiinde çıtayı daha da yukarı çıkararak artık geleceğin harp ortamına ülkemizi hazırlıyoruz" diyen Erdoğan, "Deniz platformundan, savaş yönetim sistemine, elektromanyetik sistemlerinden lazer sistemine, uydulara kadar savunma sanayinde hangisine ihtiyacımız varsa hepsine varız" ifadelerini kullandı.

"Milli muharip uçağımız 2029'da göklerdeki yerini alacak"

Erdoğan konuşmasında, milli muharip uçağı çalışmalarına da değindi.

Milli muharip uçağının 2025'de ilk uçuşu gerçekleştirileceğini ifade eden Erdoğan, "Test süreçlerinin ardından Hava Kuvvetlerimizin vurucu gücü olarak 2029'da göklerdeki yerini alacaktır" dedi.

 

Independent Türkçe